Zorba.. Türkü.. Binbaşı.. Arkadaş..     

Çavuşlar tarlası.. Altta sağda şehit Bnb. Yılmaz Özgüner..

        Zorba.. Türkü.. Binbaşı.. Arkadaş..     

        Anthony Quinn'in 'Zorba' filmi vardı hatırlarsınız.. Oldukça eski bir film.. Nicos kazancakis'in ölümsüz eseri.. Zorba, Osmanlının balkanlardan çekilmeye başladığı dönemlerde yaşamış gerçek bir kişilik.. Bizden biri gibi yani.. Çok üzüldüğü ya da çok sevindiği zaman dans eder, meramını dans ederek anlatmaya çalışır.. Bir de son derece utangaç bir İngiliz yazar var filmde.. Zorba'nın terkedilmiş maden ocağında çalışan genç bir İngiliz.. 
* * *
      Türkiye'de Aleksi Zorba adıyla 1963'te romanı yayımlanmış bu filmin.. Saat kulesi var, çan sesleri var. Terzi, Berber, Banker gibi gayrimüslim ahali var.. Bolu'nun 1940'lı yılları anlatılıyor gibi.. Filmin bazı yerlerine Ud'çu Kara Mehmet'i, Kanuni Emri Efendi'yi, dedem İsmail ağa ile Bolu'nun ilk paytoncusu Mustafa Çakıcı'yı da ben ekledim.. İsmail ağa ile Mustafa Çakıcı'yı Payton'da bağdaş kurdurup "iki keklik bir kayada ötüyor'u söylettim..
* * *
       TÜRKÜ..
       Bolu'daki 'sokak çalgıcıları'ndan daha önce de bahsetmiştik.. Şarkılar türküler, kütlüyormuş demiştik yokarçarşı'da.. Geçenlerde 'Tırpan Altan' vardı; 'Ağları yırtan Tırpan Altan'.. Daha önce pek duymadığımız bir Bolu türküsü dinletti bize.. Ayşen diye bi kız okuyor.. Ama hakkaten okuyor.. 'Beyaz giyme toz olur' ayarında bir Reşat Aker türküsü.. Fazlası var eksiği yok.. (Link'i yazının altında)
*
     Tütünün mülayim mi.. 
     Cigara sarayım mı 
     Ay battı güneş doğdu 
     Daha daha yalvarayım mı.. 

      https://www.youtube.com/watch?v=6Jvo7dPd4FA
*
      BİNBAŞI.. 
      18 Nisan1988 pazartesi.. Nusaybin Kilisedüzü'nde roketle vurulmuş bir Helikopter.. Kuyruğu kopmuş, pedal kumandaları boşalmış, motor kontrolden çıkmış.. Pilot binbaşı Kendine doğru hızla yaklaşan kayalıklara zar-zor yaslayabilmiş helikopterin karnını.. Emniyet kemerinden kurtulup aşağıya atlarken; 'siper alın, araziye yayılın' emirleri yağdırıyormuş askerlerine.. Cehennemde gibi geçen bir günün sonunda arazi'de ağır yaralı olarak bulmuşlar binbaşıyı.. Artık ne yakıcı güneş, ne helikopter, ne kanını durduramayan teknisyen İlyas.. Gülümsüyormuş sadece son anlarında.. Hani hayat film şeridi gibi geçermiş ya gözünün önünden.. 
* * *
      Sakarya okulunun arkası, Şenel Sokak.. Sokağın sonunda iki katlı yeşil boyalı ev.. Sonradan Terzi Emin'in de oturduğu.. Çavuşlar tarlasında akşam üzerleri.. Cırcır böcekleriyle kuş seslerinin birbirine karıştığı bahçeler; ve o bahçelerde yanan ekmek fırınları, su kuyuları.. Garabıdık Uzunöz, Dahde Tevfik, Necip Yirmili, Çetin Tosun.. 
* * *
        Önce Erkek Sanat, sonra Bolu Lisesi.. Aynı sınıfta Ayhan Çelen, namıdiğer 'Satır'.. Pastacı Ayı Emin, Pire Necip.. Sonra Harp Okulu.. Söke'ye tayin.. Söke'de alınan pilot brövesi.. Uşakta öğretmen olan Satır Ayhan'la İzmir'e kaçmalar.. Çubuklu'da su altı eğitimi.. Fatih'te Bolulu arkadaşların evinde ikamet.. Gırgır, sohbet, şamata..
* * *
        Karaçayır'da kazağının altında Kulüp, Harman, Yaka, Sipahi sigaraları.. Halkacı kızdan, Ayten'den kazandığı.. Halkacı Ayten.. Hepimizin sırayla aşık olduğu.. 'Onu övmeyen diller kurusun / İki kere iki dört, elde var Ayten.. 
* * *
      Yılmaz ve onun askerleri.. Tümüyle şehit düşmüşler Kilisedüzü'nde.. Başka bir helikopter onu ve diğer askerleri alıp çatışma bölgesinden uzaklaşırken, sadece yirmi P lının yan yana dizilmiş cesetleri kalmış arazide..
* * *
       ARKADAŞ..
      "Sen nasıl bir adamsın ya? diyerek bir fotoğraf açtı 'tablet' inden; 'ağlattın beni' dedi.. 'Bak bakalım, kimleri görüyorsun burada? 'Aaaa' dedim 'hepsini tanıyorum galiba.. Ankara gezisinden değil mi bu fotoğraf? Ali Haydar kutlu var, Mehmet Özkoç'la kızı Hacer var.. Sağ üst köşede Nermin Arıkan, en arkada Rasih.. 'Sen de varsın galiba' dedim "E, herhalde, yani ! dedi 'Kambersiz düğün mü olur..! 
* * *
      Leyla var, Rahmiye var.. Önder Boztepe var.. Önder'in hemen sağında da Ördek Adnan.. 'Peki' dedi 'Dr. Seyfullah ile Kemal'in yanındakini tanıdın mı? O mu? dedim 'Evet' dedi 'O; biraz önce anlattığın binbaşı.. Düşürülen Helikopterin komutanı; Yılmaz Özgüner.. 
* * *
       Düşündüm de sayın okur; Adam 5 kurşun yiyor, helikopterinin kuyruğu RPG ile vurulup kopuyor.. Helikopterini sağ salim indirip içindekileri kurtarıyor, bütün bir gün çatışıp şehit oluyor.. Ve bildiğim kadarıyla Askeri lojmanda bir apartmana veriliyor ismi.. O kadar.. 
* * *
       Bu konuda sabıkalıyız zaten.. Kurtuluş Savaşı'nın sembol ismi Kara Fatma.. Çocuklarıyla beş parasız kalmış sokaklarda.. Çocuklardan biri de engelli.. Kah bir köşe başında dilenirken görüyor onu İstanbullular, kah çöplerde yiyecek ararken.. Galata'da Rus manastırının yetkilileri görmese 'Gel hemşiranım, böyle olmaz! deyip müdahale etmeseler sürüp gidecek bu sefalet.. Ya koca Seyit'in hamallıkla geçen yılları..
* * *
      'Ben anlamıyorum arkadaş' dedim de 'anlamaya çalışma zaten' dedi '20 kiloluk teraziye 50 kilo koysan kaç gösterir..? Yorma kendini..
      Hoşça kalın..