Halk BolununSesi'ne güveniyor. Okunuyorsak sebebi budur

Plaj.. Daver Abi.. Gitar..

Erdoğan Mühürcüoğlu

    31 Ocak 2016

          Plaj.. Daver Abi.. Gitar..
           Çok yakında bizim de bir plajımız olacakmış artık.. Bir kilometre uzunluğunda, 50 metre genişliğinde ve 3 buçuk metre derinliğinde orta boy bir gölet.. Tüm su sporları; kano, kürek ve yelken yarışmalarının yapılabileceği standart da.... Ulaşım sorunu yok, konaklama tesisleri desen iyi kötü var Bolu'da.. Daha ne olsun.. Biraz da çevre düzenlemesi yaparsak, çiçek böcek falan.. Yaylalardan 'çim' getirip yeşertirsek etrafını.. 
    * * *
           Çim deyip geçmemek lazım.. 1965 de onun yüzü suyu hürmetine 2'inci lige almışlar bizi.. Yener Abi'nin anlattığına göre; Arif abi varmış Doğancı Köyü'nden.. Bolu'daki 167. Topçu Taburu'nda binbaşıymış Arif abi.. Askeri araçlarla yaylalardan getirdiği çimi 'İki tık tık, bir şık şık' stadyuma döşeyince Ankara'dan gelenler 'Aşkolsun' demişler, 'vallaha bunlardan korkulur..' 
    * * *
            Kibrit kutusunu parmakları arasında döndüre döndüre anlatıyor İsmail abi.. 'İkinci el deniz bisikleti, kano falan ayarlarsak olur' diyor 'niye olmasın? yanına dondurma, limonata, ayran standı koyarız veya mayo, terlik, şezlong kiralama.. Bu işi yapanlar paraya para demiyor sayın Mühürcü..! 'He, he dedim, sonra da yeraltı kanallarıyla Hazar Denizi'ne oradan da büyük okyanusa çıkarız.. Haahhaayt..! 
    * * *
          'Müteşebbis adam cesur olacak ağanın' diyor.. 'Anıtkabir'i yapan mimar senin komşun değil miydi? Komşundu.. Arka sokakta eczacı Haççanımlar? onun bitişiğinde atalyacı 'Yumrukçal' biladerler? Altıparmak amcanın oğlu Şeref abi? onları örnek al hiç değilse.. 
    * * *
         En çok Cüppeli Ahmet Hoca'nın bindiği zamazingo düşündürüyor bizi.. Jet Ski' deyince Deniz Seki diye anlayan bile varmış çünkü.. Almanca'da okunduğu gibi yazarsak hallederiz belki diyoruz.. 'Yet Şii' yazarız.. Bu oldukça önemli.. Levent Kırca bile kafasına çanta yedi bunun yüzünden.. 
    * * *
          O 'Jet bilmemnesinin' 15 dakkasını 20 kağattan versek dünyanın parasını toplarmışız.. 40-50 deniz mili hız yapıyormuş bunlar.. Çanşa'daki doktorlar sitesinin önüne kuracaz tezgahı.. Müşteri Ovadüzü plajına kadar 'tar tar tar tar' gidip gelecek.. O kadar.. 'Ovadüzü nere la? diyor abim.. Eskiden 'Dadıç'tı orası.. ' Hostese 'Uçan avrat', otobüse 'oturgaçlı götürgeç' diyen Türk Dil Kurumu buna bi el atmamış nedense.. Fener'in 'Szelekeley' isminde bir antrenörü vardı benim çocukluğumda; dilimiz bir türlü dönmezdi.. Onun gibi bişey..
    * * *
          
          DAVER ABİ..
          1958 veya 1959 yılıydı' diyor Daver abi.. 'Babam Seyfullah beyin Bolu'ya tayini çıkınca Hisar Tepesi denilen yerdeki okula başladım.. 6 Edebiyat'ta Orhan Karadağ vardı arkadaşım.. Utku Varlık, Serap Uluçay.. Sonra Yaşar Özen, Nurettin Can Bural, Cengiz Değirmencioğlu, Yüksek Kırmusaoğlu, Fikret Başgüney, Uğur Ercek.. Bir de soyadlarını hatırlayamadıklarım; Nuri, İbrahim, Natık, Babür.. Ha; bir de düğününe de katıldığım Türkay Veciz'le Kürşat Yücetürk.. Edebiyat hocamız Ayhan Doğan'dı, Coğrafyacı Şükriye Canbesler..
    * * *
           '1960 ihtilalini Bolu'da yaşadık ailece.. Bolu Sokaklarında üçlü timler halinde devriye gezen askerleri hatırlıyorum.. Ellerinde tüfekler, parmaklar tetikte.. Ve geniş bahçeli evlerde teyzeler; Kimi su çeker, kimi sebze ayıklar, kimi yufka açar, kimi çamaşır yıkar hayratlarında..'
    * * * 
          'Servet Vardallı beyin bürosunda 20 lira haftalıkla çalıştım.. Daha sonra da 30 lira haftalıkla Raşit Bayındır'ın bürosunda.. Gençliğimin en uçarı ve romantik yıllarıydı.. Kızlardan da erkeklerden de arkadaşlarımız vardı.. Ayten'i, Sefanur'u Suzan'ı hala hatırlıyorum özlemle..' 
    * * *
          Böyle devam ediyor Daver abi.. Bütün zamanlarının Mahfel'de veya Fırka'da geçtiğini anlatıyor.. 'Bir de' diyor 'dilimize pelesenk olmuş bir söz vardı o zamanlar 'Ösenekler, Borazanlar, Soku' Hala düşünürüm ne demekti acaba? diye..
    * * *
           Daver abi 'Ekmeğini yedim, etini yedim' diyor 'Kökez'inden içtim, Ilıca'nda yıkandım, Akcakoca'da denize girdim, bol oksijenli temiz havanı aldım.. Teşekkürler Bolu..'
    * * *
           Düşündüm de 'kim uğradıysa aklının bir köşesinde Mahvel kalmış, Fırka kalmış nedense.. Orhan Veli de 'hükümat önünden geçtim - Oturdum bir kahve içtim' diyordu bir şiirinde..

          GİTAR..
          En son panayırda Belediye Çay Bahçesi'nde görmüştüm onu.. Elinde her zamanki kırmızı gitar; sahnedeydi.. Orgcu Cengiz Eroğlu vardı yanında.. Hey Plak'dan Ekrem vardı, Erhan vardı.. Bir gece önce de 'Ordu Evinde'ydiler, Astsubay gazinosunda.. Birkaçı da rahmetli oldu onların.. Cengiz, Erol.. Ekrem.. 
    * * *
           Önümde Haydar Reis'in evinde çekilmiş bir fotoğraf, yanında arkadaşları.. Düşünüyorum da; Hey gidi koca Reis..! O gece Karaçayır'da gözüm hep Haydar'ın kırmızı gitarındaydı nedense.. Aklım yan çadırdaki 'aç aç dansözü' Hülya Babuş'da; gözüm Haydar'ın akor basıp ritm tutan parmaklarında.. Yalan dünya be.. Baktım, baktım da fotoğrafa; hakkaten yalan dünya.. Ne diyelim? sıradaki parça Haydar'a gitsin o zaman;
    *
          Dolanı dolanı dolaşıyorum,
          mecnun gibi meyhaneleri..
          Alacağı olsun terketti beni şahaneleri..
          Şişelere vurdum hazırola durdum
          ha geldi, ha gelecek..
          Bitmedi tükenmedi oynak yarin bahaneleri..
    *
          Hoşça kalın..
                                                      

    • Nurhan Cücer26 Eylül 2020 . 10:31

      Şükriye Canbesler, Üsküdar Kız Lisesinde coğrafya öğretmeniydi. 65-67 yıllarında ortaokuldaydım.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük İnsanlar, bütün acılara şikâyetsiz katlanırlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak