Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Kadir.. Hacı Abi.. Teleskop.. Tevfik Bey

Erdoğan Mühürcüoğlu

    11 Aralık 2015

         Kadir.. Hacı Abi.. Teleskop.. Tevfik Bey
          Böyle arkadaşlık mı olur.. Adamın önüne peşpeşe dayarsan rakıyı, 'söz anlamaz ormancı'ya” dönüşür Haliynen.. Aziz Yıldırım'a laf ettik diye demediğini bırakmadı.. Ne cahilliğimiz kaldı, ne Isparta Lisesi.. 'Bunlar var ya bunlar” diyor yüzüme bakarak.. Ne politikadan anlarlar, ne spordan, ne bilmem neden.. Adamı 'persona non grata' ilan edecekler, o hala yazacam diye uğraşıyor.. Yok Tevfik bey, yok bilmem kim.. Anlamıyor adam.. Bildiğin Torino'lu Şaban..' Gücüme gitti.. 
    * * *
           Fener'in kalesinin önüne eşek bilmemnesi gömmüşler de.. Eee? Bu da İleri geri 'Fener hakkında' konuşuluyor diye Bolu'daki Galatasaraylılar Derneği'ne kanarya atıp kaçacakmış.. Beşiktaş için bir şey yapmaya gerek yok diyor 'Orta hakemden bile gol yedi onlar.. Ahmet Akçay yanlışlıkla bir gol attı bunlara.. Eee? haftanın golü seçilecekti nerdeyse.. İnanmazsan aç bak gazete arşivlerini..
    ***
           
            KADİR..
            'Mersedes Kadir”in haberini izledim geçen gün.. Gerçi, daha önce bir arkadaşımın gönderdiği linkte de vardı o haber.. Akli dengesi yerinde olmayan, ayaklarının arasında taşıdığı sopayı Mersedes zannederek yaşayan Malatyalı Kadir anlatılıyor haberde.. Çok ilginç; Koskoca bir şehir, Kadir'in Mercedes hayalini sahiplenmiş.. Herkes, onun Mercedes sandığı değneğine araç muamelesi yapıyor.. Trafik ışıklarında duruyor, arabasını park ediyor, diğer araçlar ona yol veriyorlar.. 
    * * *
           Kadir sopasını servise götürüyor, ustalar ciddi, ciddi, arızayı araştırıyor.. Bir usta sopaya teyp takarken, diğeri aynasını falan değiştiriyor.. Asıl ilginç olanı; trafik polisleri; yanlış yere park ettiğinde, ya da çok hızlı gittiğinde 'radara yakalandın' diye ceza yazıyorlar Kadir'e.. Herkes Kadir'in hikayesini onunla birlikte yaşıyor anlayacağınız.. 
    * * *
           Helal olsun..! Düşündüm de; Bir yanda Kadir'in Mercedes zannettiği sopaya sahip çıkan şehir; delisine, dertlisine sahip çıkan gani gönüllü insanlar; Diğer yanda; levyelerle, odunlarla birbirine giren trafik magandaları.. 
    * * * 
           İsmail abi'de izlemiş Kadir'in haberini.. 'Burnumun direği sızladı Erdovan' diyor.. Bizim Ali gelmiş aklına; onun liseli kızların arasına dalıp ağzıyla 'dari ri ri dari ri ri' diye havalı korna çalması gelmiş.. 'Gözlerim doldu, ağladım ağlıycın.. Ufak torun; ne oldu dede? deyincesi toparlandım..' 
    * * *

           HACI ABİ..
           Allahımıza bin şükür 'deliler'in miktarı' konusunda hiç sıkıntımız olmadı bizim.. Allah vedükce veriya, vedükce veriya.. En son okuduğum Akpınarlı 'Hacı abi..' Çok matrak bi adam.. Kenarlarına fişek, maytap filan yerleştirdiği 'Truva at'ı' gibi tahtadan bir eşeği var Hacı abi'nin.. İçine girip kapısını kapattıktan sonra 'ya allah! deyip dalıyor halkın arasına.. Deli Ali'nin kızların arasına dalması gibi.. Fişek sesleri, toz- duman arasında herkes sağa sola kaçışıyor çığlık çığlığa.. 
    * * *
           Hacı abi çok renkli günler yaşatmış Bolu'ya.. Ama ne var ki, ölümü yine bu tahtadan eşeğin yüzünden olmuş.. Eşeğini yeni bir gösteriye hazırlarken nasıl olduysa paçasından tutuşmuş Hacı abi.. 'Can kurtaran yok muuuu! diye koşmaya başlayınca, komşular da peşinden koşmuşlar.. Ama hacı abi'min hızına ulaşamamışlar maalesef.. 
    ***
            Tarlabaşı'ndaki Roma Oteli yangını geldi aklıma.. O otelde çalışan 'Karacehennem' Kemal abi vardı.. Ve o gün otelde kalan Bolu'lu müşterilerin pencerelerden 'don'cak' atlayıp kaçmaları.. İsmail abim bi daha yazalım şunu diyor.. Hem de camdan atlayanların tam listesini verelim bu sefer.. Allah bilir baskın olmuştur da ondan kaçmıştır bunlar, 'cürmü meşhut' olmamak için.. Bir daha yazalım görsünler günlerini.. 'Yok canım' dedim, 'ne polisi, ne baskını? basbaya yangından kaçmış adamlar..
    * * *
           Deli Hacı'nın tahtadan eşeği deyince; Bolu'da çevrilen 'Deli Yusuf' filmindeki araba da onun gibi bir şeydi.. Acaba dedim Akpınarlı hacı abi'nin eşeğinden mi esinlendi bu adamlar.. Düşünsenize 'deli yusuf' adlı bir araba var filmde ve bu araba Köroğlu'nun atı rolünde.. Islık çalınca her yanı oynuyor arabanın.. 'Dıgıdık dıgıdık dıgıdık' gidiyor 'iiiihühühüü..! diye kişniyor, büyük abdestini yapıyor.. Düşmanlarına yağ atıyor, boya atıyor, bomba atıyor.. 
    * * *
           Allah biliyor ya bu arabayı deli Şemsi Abi'ye yaptırmış olabilirler mi? diye bile düşündük.. Sanki onun tasarımı gibi geldi .. Sadece araba olsa gene iyi; eşek gibi anıran greyder bile var filmde.. Şansa bak! Cüneyit Arkın'ın oynadığı en matrak film de bize denk gelmiş; ne diyelim kader utansın..! Film'de kol saatine bakan Bolu Beyi bile var yaw.. düşün artık.. Hahahaha.. 
    * * *

          TELESKOP..
          Televizyonda; 'Ölüm izafi'dir' diyor adam.. Bizim yıllar önce öldüğünü bildiğimiz biri var mesela' diyor, 'Dünya'yı uzak bir yıldızdan izleyen birine göre hala yaşıyor.. Teleskop'un yönünü İstanbul'a çevirseler mesela, Fatih Sultan Mehmed'in dönemini, biraz daha uzak bir yıldızdan ise daha eski bir zamanı takip ediyorsun..' Vay anasını..! Tam; 'Pekii o teleskopu Bolu'ya çevirsek? diyecektim; vazgeçtim.. kafam karıştı..
    * * *
            TEVFİK BEY..
             "Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişik.. Bir bankanın reklam amaçlı bankları var ağaçların altında.. Ve bir dalda boyunlarını içlerine çekmiş bir sıra kuş; hareketsiz .. Havada hanımelleri kokusu.. "Bankta genç bir bayan.. Elinde yarısı yenmiş bir simit.. Ara sıra 'Tevfik abi'ye mi?' diye fısıldıyor kocasına..'He! diyor kocası 'Dahte'ye gidiyoz.. Dahte Tevfiğe..! 
    * * *
            Hayalini bile kuramayacağın güzellikte bir kadınla evlenmişsin.. Daha bir kaç sene bile geçmemiş ki; Hıçkırık romanının kahramanlarına dönüşmüşsünüz.. Dualar falan da para etmiyor.. Bozan niyeti bozmuş bir kere.. Kör Salih n'apsın.. Bir de Tevfik görecek onları.. Dahte Tevfik.. Sakarya'dan.. Kulağında Tevfik'in 'Hani panayırdaki dansözü arayacaktık' sözü 'Hani kış aylarında taksi şöförlüğü yapıyordu İstanbul da..!
    *
          Şu göğsüm yırtılıp baksan, dikenler aynı güldendir
          Şikayet bilmeyen kalbim kanar hep aynı eldendir
          Bu dertten kurtulan yok mu dualar hangi dildendir
          Şikayet bilmeyen kalbim kanar hep aynı eldendir..
    *
           Tevfik Kural.. Çavuşlar tarlasından.. Orada top koşturan, uçurtma uçuran.. Komşu bahçelerin ağaçlarına tırmanıp elma çalan, erik çalan.. Teyzelerin açtıkları çarşaflara dut silkeleyen.. Babası bazılarımızın Orta mektepten öğretmeni.. Mustafa bey.. Mustafa Kural.. 
    * * *
            Türkiye'nin İlk Renkli Doppler Ekokardiyografi Atlasını yayınlayan adam Doç. Dr. Tevfik Kural.. Çalışma arkadaşı Prof. Siber Göksel; 'Sonradan bir daha böyle bir atlas yayınlandı mı, duymadım' diyor.. 'Bir konferans için Türkiye'ye gelen Prof. Dr. Feigenbaum'a, imzalayarak verdik bu atlası; çok teşekkür etti.. O ki, dünyada EKO'nun babası olarak bilinir.. Sonra Digital Stress Ekokardiografi geldi Türkiye'ye.. Bunun sorumluluğu da Tevfik Kural'daydı.. Gece yarılarına kadar Nükleer kardiyoloji ile birlikte araştırmalar yaptıklarını bilirim.. Ben bu kıymetli arkadaşımı maalesef çok erken kaybettim..' 
    * * *
           Ah! çocukluk.. Ah, ilk gençlik yılları.. 'Hani panayırdaki dansözü arayacaktık.. Hani kış aylarında taksi şöförlüğü yapıyordu İstanbul'da..! Rüya gibi, film gibi..
           Hoşça kalın..
                                                             

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri