BolununSesi; Halkın Gazetesi

Muzaffer Hanım.. Bolu Ekmeği.. Veraset ilamı..

Erdoğan Mühürcüoğlu

    7 Temmuz 2015

         Muzaffer Hanım.. Bolu Ekmeği.. Veraset ilamı..
         'Nasıl da sıcak bir gündü' diye başladı anlatmaya..'Rüzgarda uçuşan dağınık saçları kalmış aklımda.. Ve mezarlıkta ayaklarını sürüye sürüye ağlaya ağlaya yürüyüşü Muzaffer Hanım'ın.. Eşinin tabutuna sarılıp hıçkıra hıçkıra, içini çeke çeke ağlaması.. 'Saraçhane Camisi'nin karşısı, Kanaat Mağazası civarı, kütüphaneci Fadıl beyin oralar insan kaynıyordu o gün.. Hani Bakırcılar Çarşısından ana caddeye doğru inen bir fotoğraf vardı geçenlerde paylaşılan.. Büyük bir ihtimalle o güne aittir o fotoğraf, Nejat bey'in cenazesine aittir..'
    ***
          'Hiç unutamadım diyor 'mezarlığa da geldi, eşi, Kız Enstitüsü'nün genç öğretmenlerinden Muzaffer Hanım yani.. Mezara indirilen tabut'a kapanarak dakikalarca ağladı.. Keşke! dedim 'Bolu'da olsaydım da o mezarı; Nejat Bey'in mezarını ziyaret etseydim.. 27 ağustos 1957 gününe ait sesleri duymaya çalışsaydım mezarın başındaki.. Muzaffer Hanım'ın çığlıklarını.. 'Bin hüzün çöktü yine' şarkısını mırıldanarak ,dolaşsaydım sokaklarda.. Belki Mehmet Ağar'a bile rastlardım ara sokaklarda kimbilir.. Bacaklarının arasında çomaktan at'ı, elinde çene kemiğinden kovboy tabancası..
    *
         Bin hüzün çöktü yine gönlüme akşamla benim
         Ülfetim var nice yıldan beridir gamla benim
         'Dönerim bekle beni sen' deyiver dönme yine
         Bir ümit sun ne olur kalbime bir damla benim
    *
           Bolu'dan gelen misafirlerine; 'Kızıltoprak benim için ne idi ise Bolu da oydu' diyormuş yıllar sonra Muzaffer Hanım.. 'Genç kızdım.. Eşimle tanıştığım, sokaklarında dolaşıp parklarında oturduğum yerdi Bolu.. Yağmurlarında ıslandığım.. Orman Okulu'nda 19 mayıs, Anıtpark'ta 23 nisan, Karaçayır'da panayırlar..
    ***
            Olayın mahkeme safhasında da çok tuhaf şeyler yaşanmış.. Başkan Muzaffer Alpugan ve üyelerden hakim Salih Sarpkaya'nın ağız dalaşıyla başlamış duruşmalar.. 'fazla konuşma, işini yap, edepsizlik yapma' sözüyle de cüppeler çıkartılıp, kollar sıvanmış.. Yer misin yemez misin.. 'Ayıptır günahtır, yapmayın etmeyin' derken bir ısırık da emniyet müdürünün katili almış kolundan.. Ağır ceza reisi Muzaffer Alpugan, hakim Salih Sarpkaya'nın burnuna seri bir kaç 'sağ direk' çıkartıncası.. Eeeeee? Hakim, Katip Mübaşir, herkes birbirini dövmeye başlamış.. Şerafettin abi yok.. Şerafettin Çiloğlu hakim Kazım Boztepe'nin maiyetinde oluyor o sıra..
    ***
           Roy Bean teksaslı bir kasaba yargıcı.. 1825 de doğmuş. 1903 de ölmüş.. Kendine has hukuk anlayışı olan kafasına göre kararlar veren antika bir adam.. Ayyaşın teki.. O kadar eksantrik biri ki davalara sahibi olduğu meyhanede bakıyor.. Jüri üyeleri de Bar'ın müşterileri arasından.. Mahkeme salonu olarak kullandığı bar'da beslediği ayı ile bir de filme konu olmuş bu yargıç.. 1972 de çekilen 'Kanunun bekçisi' filminde Paul Newman canlandırmış kendisini... Paul Newman, Ava Gardner, Jacqueline Bisset, Anthony Perkins.. Ayıptır söylemesi gençliğimde Anthony Perkins'a benzetirlerdi bendenizi.. Üstte mahkemelerden falan bahsettik ya o yüzden ekledim bu pragrafı.. Çok güzel bir film, izlemeyen varsa izlesin diye düşündüm.. Yanlız filmin siyah beyaz versiyonu olacak.. önemli..
          BOLU EKMEĞİ..
          Dün ekmekçi gelmiş.. Bol bol ekmek almışlar.. Aynı ekmeklerden eve de sipariş vermişler.. 'Şahane ekmekler'diyor..' Taa Bolu'dan geliyorlar.. Ekşi maya ile karılmış hamuru.. Organik sayılır.. Hele patateslisi.. Her sabah üzerine mascarpone ve ricotta sürüp televizyonun başında kahvaltı ediyorum.. Tekdüze bir yaşam yani.. Bilmem anlatabildim mi Erdoğan bey'cim? 'Anladım' dedim 'çok özür dilerim; bir tek mascarpone ile ricotta' yı anlayamadım.. 'Ay vallahi çok şakacısınız Erdoğan bey' diyor.. Vallahi billahi şaka yapıyorsunuz..
    ***
          Hiç ses etmedim.. Ne şakası.. Buraya mascarpone ve ricotta yazmak için bile internete baktım yanlış olmasın diye.. Mahallenin köpeklerine de zaman zaman makarna haşlıyormuş bu abla.. Helal olsun.. Depremde bir kaç aile birleşip Bolu'ya yardım malzemesi götürmüşler.. Üst- baş, çamaşır falan.. Kendi çaplarında tabii.. Olsun ! 'Farenin sidiği denize katık' demişler..
    ***
           Herkes yapamaz.. Yaratıcılık ister marifet ister.. Adam Bolu'daki depremi öyle bir anlattı ki.. Anıtpark'ta kurulan çadırlar, E5'te beklenilen Melih Gökçek'in ekmek arabaları.. Kucağında Kedisi ile Ramazan abi, muhabbet kuşu kafesi ile emekli zabit katibi, Kızılay'ın bulgur pilavlı ve bol sulu patates yemeği, üzüm hoşafı.. 'Hasoşaf' bile dedirtti bize.. O kadar başka yerlere gitti ki konu.. Deli Hasan ile Melek abla bile girdi işin içine.. Mudurnu'nun Melek hanım türküsü yani.. Kimse Melek hanım'ı da Deli Hasanı da, Terzi Sadık abimi de tanımıyor.. Deli Ömer ve onun peşindeki köpek ordusunu da.. ama Edremitlileri kırdı geçirdi adam.. Marifet burada zaten.. Baştan aşağı yalanmış da bilmem neymiş.. Olsun maksat hasıl oldu ya sen ona bak..
    ***
          Üner Can lokali Yalcın abiyle beraber çalıştırmış, öyle diyor.. 'ikisi de iyi bilardocuydu.. Yalçın masa tenisinde Üner de bilardoda usta.. Sonra 'pideci Veysel' çıktı sahneye.. Akbank'ta memur.. Bastı istifayı Emin Palazoğlu ve Üner Can'dan 'Şölen'i devraldı..' Yüzüme özellikle bakarak 'bir şeyi yazacaksan o konu hakkında bilgin olacak.. 'Nüfren'i 1960'lı yıllarda Ahmet Sucu açtı Hökümat Meydanı'nda .. Bir kaç mermer masa ile, bir kaç iskemlesi vardı sadece.. Kuzineyi unuttuk, bir de kuzine. orta yerde..
    ***
          Buzdolabı mı? Ne gezer.. Kimsede yok ki buz dolabı.. Bahçede 'kuyu' var onun yerine.. Bolu, Gerede, Düzce panayırları falan derken bir de pide fırını ekledi dükkana rahmetli.. 'Mercan' ikinci lokantası oluyor Ahmet Abi'nin.. Kolay değil bu işler!.. Sirkeci'de bulaşıkçılık, sonra 'Abdullah Lokantası', Nişantaşı'nda 'Yekta" ve "Büyükada da ismini unuttuğum yer..'

          KARAR..
          Bugün kendimi müthiş hissettim 'Bir kitap okudum hayatım değişti' diyordu ya bir yazar, aynı onun gibi oldum.. Ulan dedim bunu hep yapsanız ya.. Elimdeki kağıt mahkemeden alınmış veraset ilamı.. Öyle bir mahkeme kararı ki 100 sene hapis yatmaya razı olursun okurken.. 'Yüce Türk milleti adına karar veren bilmem kaçıncı mahkeme' diye başlıyor yazı.. Tüylerim diken diken oldu.. O an bir seferberlik falan ilan edilse var ya.. anında keser'i kapar çıkarım sokağa.. Zaten keser ve testere yatağın başında.. Her ihtimale karşı, savunma amaçlı.. Bir de büyük harflerle falan yazmışlar yazının o bölümünü.. Her harfin arasında bir boşluk..
           Y Ü C E T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A..
    ***
           Evde yanlız başına okurken tam oraya gelince, heyyyytt! diyesim geliyor.. Arkadaşlara bakarsan; 'gölgelerin gücü adına' gazı oluyormuş bu.. 'Bak Erdoğan'cım seksen milyon Türk var arkamda, sıkıyorsa kararlarıma itiraz edersin' demekmiş Türkçesi..
    ***
           DAVULCU
           Sigara yasağının olmadığı zamanlardan bahsediyor arkadaş.. Hatırlatmasa hakkaten aklıma gelmez.. Üfledikçe çatlayan nefeslilerle 'cart, cart, cart! sesler çıkartan Bolu belediye bandosunu anlatıyor.. Bir ayağı aksayarak en arkada yürüyen yaşlı davulcuyu.. Dudağında sigara, dumandan yanmasın diye tek gözü kapalı, güm güm güm vurarak geçiyor protokol tribününün önünden.. İsmini o da hatırlayamadı ben de.. Geçen sefer de aynı konu açılmış Süleyman Ertan bey hatırlatmıştı ismini.. Unuttuk..
    ***
           Bandoya musallat olan sineğin önce klarnetçinin burnuna, oradan kalkıp saksafoncunun ağzının kenarına konuşunu anlatıyor.. Oradan hooop trampetçinin göz kapağında karar kılışını.. 'Gazcı Şükrü' abinin ayakkabılarını pantolon paçalarında parlatırken, dönüp elamanlarına ters,ters bakışlar atışını.. Ve son olarak kendi ağzının kenarına konunca sineğin anasına avradına dümdüz gidişini.. Bir de tavla oynarken heyecandan zarları çayın içine atarak şıkır şıkır karıştırdığı rivayeti var.. 'Ona pek kulak asma diyor arkadaş 'onu kızdırmak için uydurmuşlardı..' Neyse burda bitirelim.. Sabah erken kalkacaz..
         Hoşça kalın..
                                                          

     

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak