BolununSesi; Halkın Gazetesi

Demokrasi ve Hukuk Devleti

Konuk Yazar

    15 Mart 2015
         Demokrasi ve Hukuk Devleti
         Türk Dil Kurumu demokrasiyi "Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık" diye tanımlamış. Ancak günümüzde de demokrasi tanımı üzerine tartışmalar devam etmekte. Bunu tartışan farklı çıkar gruplarının kendilerini haklı çıkartmak adına; anayasal demokrasi, liberal demokrasi, sosyal demokrasi gibi farklı demokrasi kavramlarını kullandıklarını görmekteyiz. Ancak ülkenizi ya da kendinizi böyle tanımlamakla demokrasinin gelmediği gün gibi ortada.
          Bir ülkenin birinci sınıf bir demokrasi olabilmesi için hukuk devleti olması şarttır. Hukuk devleti en genel tanımıyla; faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşların hukuk güvenliğini sağlayan, yönetimde keyfiliğin egemen olmadığı, kendisini hukuk kuralları ile sınırlayan devlet anlaşılmaktadır. Hukuk Devleti ile Kanun Devleti birbirine kesinlikle karıştırılmamalıdır. Siyasi partilerde demokrasi ve hukuk devletinin temel yapı taşları olarak karşımıza çıkarlar. Ülkemiz de teoride durum böyledir. Ancak pratikte durum hiçte öyle değil. 12 Eylül darbe anayasasının ürünü olan anti demokratik Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesi tartışılmıyor bile. Aykırı düşüncelere de siyasi partilerde kesinlikle tahammül yok, hemen ihraç ediliyorlar. Adı siyasi parti de olsa, partide kimin nereye geleceğine genel başkan karar veriyor. Zaten her isteyeninde seçimlerde aday olup seçilme şansı yok. Seçimi finanse etmek herkesin harcı değil. Olaya bu yönüyle bakıldığında halkın büyük çoğunluğunun dışarıda kaldığı görülmekte. Demokratik toplum demek "her vatandaşın yönetme ve yönetilme yeteneğine sahip olduğu toplum demektir." Halkın temsil edildiği sistem pratik olarak demokrasi değildir. Bazı hukuki düzenlemeler ve doğrudan demokrasi, referandum gibi pratikteki uygulamalar ile desteklenmesi şarttır.
          Adına ister başkanlık sistemi, ister parlamenter demokrasi deyin, hukuk devletini ön plana çıkartmaz ve devleti bir anonim şirket gibi yönetmeye kalkarsanız; hiçbir zaman için siyasal, sosyo-ekonomik istikrarı ve kalkınmayı yakalayamazsınız. Hukukun olmadığı bir yerde zenginler olabilir ancak, gelir dağılımı eşit bir şekilde tabana yayılamaz. Türkiye' de hukuk devletinin güçlendirilmesi; ulusal ve uluslararası düzeyde esen rüzgara göre değil, samimi bir şekilde evrensel hukuka uygun düzenlemelerin yapılmasından geçmektedir. Bunun da birinci şartı siyasilerin ve vatandaşların evrensel hukuka uygun davranmasıdır.
          Esen kalın...
                                        Yanlışıyla doğrusuyla;
                                        Şapkasını önüne koyarak YAZAN Adam

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak