BolununSesi; Halkın Gazetesi

1000 yıldır değişmeyen fakirlik kaderi

Ali Özdemir

    22 Kasım 2014

    1968'de bir orman köyünde hayata başladım. Hemen hemen herkesin ayağında kara lastik ayakkabı vardı. 1982 yılında liseye giderken dahi aynı tür ayakkabıyı giyiyordum. Kalitesiz, çirkin ama ucuz bir eşya olduğu için hala kullanıldığını görüyoruz...

     

    Köylümüzün yoksulluğu bugünün sorunu değildir. Bu yaklaşık bin yıldır böyledir. 1299'da kurulan Osmanlı Devleti köylüleri bal-börek içinde yaşatmış değildir. Onu sadece ırgat, amele, asker, hizmetçi olarak görmeyi / kullanmayı tercih etmiştir.

     

    Gerçek tarihçiler daha iyi anlatacaktır. Ben kısa bilgi vereyim. Osmanlı'da köylerde yaşayan Türkler "etrak-ı bi idrak" yani idraktan yoksun cahil sürüler olarak nitelenmiştir...

     

    Osmanlı; şatafat, israf, aşırı askeri harcamalar, teknolojiye ayak uyduramama, ilkel tıbbi yöntemler sebebiyle yaşanan yüksek ölümler, eğitimsizlik, rüşvet, bilime sırtını dönme, üretmeme, demokrasiyi reddetme, dini saptırma, zevk-sefaya dalma, komplolar, kumpaslar, dış tuzaklar vb. gibi sebeplerle 600 yılın sonunda çöktü. 

     

    Yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde "Köylü milletin efendisidir" sözü şiar olarak kabul edilmiş gibi göründü ama bu sadece teoride kaldı. Köylü yine köle olarak yaşamaya devam etti...

     

    Köylülere doğru dürüst eğitim götürülmedi. Tarım bilgisi aktarılmadı. Hayvancılık çobanlığın ötesine geçemedi. Onun ürettiği mallar tüccarlar tarafından ucuza kapatıldı. Bu yapı hala devam ediyor.

     

    Köylü süt üretiyor. Bunu 30-40 Kuruşa fabrikaya veriyor. Pakete giren süt 2-3 TL oluyor. Elma yetiştiriyor. Tüccar 30-50 Kuruşa alıyor. Markette 2-3 TL oluyor. Antalya'da sebze ölü fiyata. Şehirlere gelince ise ateş oluyor...

     

    Bu yazıda şu anki siyasi iktidarı eleştirdiğim filan düşünülmesin. Ben 1000 yıldır değişmeyen yapıyı anlatıyorum. Kim ne derse desin Anadolu'da yaşayan köylüler asırlardır en altta. Hep az gelire razı ediliyorlar.

     

    2007'de Almanya'nın köylülerini, modern tarım alanlarını görünce içim cız etti. Bizim topraklarda tarım ve hayvancılık hala büyük oranda taş devri bilgileriyle yapılmaya devam ediyor.

     

    Bilgiye, bilime sırtımızı döndüğümüz sürece hiçbir zaman demokrasi buralara gelmeyecektir. Demokrasinin olmadığı yerde de refah olmayacaktır...  

     

    Ali Özdemir

    www.aliozdemir.net

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    İşinin esiri olan insan, başkasının esiri olmaz

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik