Güler miyiz, Ağlar mıyız...?

      Alışılagelmiş nutuklarımızdan söylediğimiz 'tam bağımsızlık, laik, hukuk devletiyiz' ibaresi acaba gerçek mi.? Demokratik Cumhuriyet rejimini acaba ne kadar uyguluyoruz...?Acaba ne kadar hukuk devletiyiz..? Acaba  ne kadar bağımsız, hür ve tam demokratik bir ülkeyiz....?

       Bana göre bağımsızlığımız yok... Hukukumuz son yıllarda perişan. Yasama, Yürütme ve yargı tam manasıyla özgür olabilme mecburiyetindedir. Devletimizin tam cumhuriyetçi anlayışı bunu gerektirir. Demokrat olmakta özellikle hukuk devletinde, yargıyı ön planda tutar ve asla ona karışamaz.

       Son günlerdeki yargının üzerinde oynanan oyunları görüp okuyorsunuz. Yüreğimiz sızlıyor. Asla, kat'a yargı, yürütmenin emrinde olamaz, olmamalı, o zaman nasıl demokratik, hukuk devletinden bahsedebiliriz....?

       Ya devlet ciddiyeti, ya vatandaşın hak hukuk arayışı nasıl yerine getirilecek. Kimin nerede ne yaptığı, nasıl davrandığı, hele de siyasi müdahale olduğunda Arap saçına dönüşecek bir curcuna devleti olunursa. Bunun altından nasıl kalkılacağı ister istemez insanları düşündürüyor.

       Hukukun emrinde olan kolluk kuvvetlerini siz mülki idareye bağlarsanız asla yargıyı, yargılamayı yerine getiremezsiniz. Bütün bu yanlış görüş ve uygulamalar, her şeyden önce insanlarda vazife yapma isteğini kırmıştır. Bu gün yurdumuzda bütün şehir ve kasabalarda görevli hakim ve savcılarda iştiyak kalmamıştır, huzur kalmamıştır.

      Ardı arkası gelmeyen tayin ve nakillerle de, mahkemelerde dosyalar beklemek de. Hak hukuk arayışı alabildiğine gecikmektedir.

      Yine de moralimizi bozmayacağız.

      Büyük Türk Milleti Atatürk'ün öngördüğü prensip ve anlayışlarla O7nun yolunda, Vatan ve Bayrak Sevdasından asla vazgeçmeden yoluna devam edecektir. Bu düşünceyi taşımayanların gayretleri boşunadır..