Bolu Bomba'nın üzerinde oturuyor !

        Sakarya Okulu'nun önünde feci bir kaza oldu. 11 yaşında bir kız öğrenci taksinin altında kalarak komaya girdi. Hata taksideymiş, veya öğrencideymiş... Bırakın bu polemikleri... Okulun konumu zaten kazalara davetiye çıkarılır niteliktedir. Alternatif yol yoktur. Her gün yüzlerce öğrenci yolun karşısına geçmek zorundadır. Belli zamanlarda görevlendirilen oradaki 2 polis memuru haliyle yetersiz kalmaktadır.
       Kaza sonrası apar topar oraya ışıkların konması aymazlığın bir göstergesi olmuştur. Aynı durum yıllar önce görev yaptığım Semiha Şakir Okulu'nda da meydana geldi. Okul (E5) Karayolu'nun hemen yanında idi. Öğrencilerin yarısı günde 4 kez karşıya geçmek zorunda idi. Haliyle 3 tane çocuğumuzu bu yüzden kurban verdikten sonra nihayet bir alt geçit yapıldı.
     Gelelim Bolu - Gölköy hattı su şebekesine... Sanırım 66'ıncı patlama meydana gelmiş... Şimdiye kadar herhangi bir ölüm olayının olmayışı mucize gibi bir olaydır. Çünkü bu hattaki basınçlı su, bir bombanın yapacağı tahribattan çok daha fazlasıdır. O halde neyi bekliyorlar?... Neden kös kös oturuyorlar?.. Niçin bu potansiyel tehlikeyi bertaraf etmiyorlar?.. Hemen soruların cevabını ben vereyim; Kurban bekliyorlar kurban... Yani illa ki birilerinin ölmesi şart bizim bu ülkede... Ölümsüz, kurbansız iş yapmıyorlar bizim ülkede...
      Hata insanlara mahsustur... Hatayı kabul etmek yüceliktir, erdemliktir. Önemli olan hatadan dönebilmektir. Madem su şebekesinde böyle bir hata yapıldı. Öncelikle bu hatayı kabullenebilmek gerekir. Ben sade bir vatandaş olarak uyarıyorum. Lütfen illa ki kurban beklemeyiniz... Kör inadı bırakınız. Derhal alternatif bir kanal açınız. İstenildikten sonra bu iş, 10 günde olur... Para gidecekmiş, gitsin... İnsan hayatını bu kadar ucuza almayınız.. Vurdumduymazlık yapmayınız... Derhal çelik boruları döşeyiniz.. Allah 66 kez patlama vererek bu işi yapanların kör inadını kırmak istedi. Bu kadar uyarıya rağmen hala uyumak sizlere, bana, hepimize yakışmaz... Bolu'nun bir bomba üzerinde oturması sadece mağdurların ve muhalefetin işi değildir. Ön yargılardan uzaklaşarak, hatayı kabullenerek, inattan vazgeçerek bu korkunç tehlike bitirilebilir.
      NOT: Koca belediye bazı yerel gazeteleri yasaklayacağına, gözünü açsın biraz.. Muhalefetin sesini, naçizane benim yazılarımı dikkate alsın biraz... Bizim amacımız düşmanlık değildir. Dost her zaman acı söyler. Bolu Belediyesi, çevresindeki yalakaların süslü sözleriyle uyuyacağına biraz da dost sesi dinlesin. İlla ki bu yazıları gözlerine sokmadan uyanacaklarına ve gerçekleri göreceklerine inanıyorum... 

                                                                    Ayhan Can