Bu kadarı da olmaz... Olamaz !

     Buna işkencemi diyelim, rezalet mi diyelim, sahipsizlik mi diyelim, perişanlık mı diyelim ne diyelim? Yazımızın başlığına ne dersek hepsi geçerli...
     Bolu halkına ve esnafına bu sefalet yaşatılmamalı... Hangi devirdeyiz...
     Bilenler bilir, 5 Ekim cumartesi sabah saat 10.00'dan 16.00'ya kadar tam 6 saat elektrikler kesildi. İzzet Baysal Caddesi'nde ve etrafında elektrik yoktu. Yoktu demek güzel de...
     Esnaf tam manasıyla perişan oldu. Dükkanını açamayanlar açamadılar sabahleyin. Açanlar karanlıkta kaldılar ve hiç mi hiç alışveriş yapamadılar. Yazarkasalar çalışmadı. Hastalar ilaç alamadılar. Kombiler söndü, kaloriferler çalışmadı. vesaire....
     Hangi devirdeyiz, bu ne kalitesizliktir. Hiç kendinizi savunmayın... 6 saat elektriksizlik olmaz. Bütün yaşantıyı elektriğe bağlamışsınız, kesemezsiniz. Çok mecburi bir durum varsa, ölü bir saatte kesersin.
     Trafo değişecekmiş güya... Gece değiştir. Pazar günü değiştir, başka taraftan cereyanı al ver. Yani milleti perişan etme.. Görev anlayışı ve şuuru içinde ol. Kaliteli hizmet yap...
     Bolu sahipsiz diyorlar, meğer ne kadar doğru imiş. 6 saat cereyan olmadığından ve esnafın perişan olduğundan acaba kimin haberi var. İdare biliyor mu.? Belediye biliyor mu..? Niçin müdahale edilmez, çok acil ve hızlı hizmet ifa edilemez.?
      Esnaf zaten mahvoldu. Trafiğe kapatılan beton cadde de esnaf perişan. Sayısız giderlerini kim karşılayacak. Günah değil mi bu esnafa... düşünen kim...
     Halka hizmet, hakka hizmettir diyenler, maalesef sadece kendilerini kandırıyorlar.
     Bırakın halka hizmeti de, bari, mani olmayın.
    Yine de iyi ki kalıcı konutlar gibi olmadı. En kısa zamanda elektrikler verilecek denilmişti amma tam bir sene sonra verildi.