BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kıskançlık...

Konuk Yazar

    29 Ocak 2012

         Bu yazımı, çok takdir ettiğim bir arkadaşımın önerisi üzerine kaleme alıyorum... Arkadaşım, kıskançlık denilen toplumumuzun bu yarasını bir yazımda dile getirmemi önerdi... Bu konu, benim de muzdarip olduğum bir tema olduğu için paylaşmayı uygun gördüm... Mesleğim gereği 12 yıl boyunca Almanya'da öğretmenlik yaptım... Bunun 7 yılı, Alman Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışmakla geçti... Bu süre içerisinde bir öğretmen olarak, farklı toplumların okul-aile ilişkilerinin analizlerini yapma fırsatını bulabildim... Bu arada Türk toplumu ile Alman toplumu arasındaki mantalite ayrılıklarını da inceleyebildim... Uzun yıllar, edinmiş olduğum yüzlerce tecrübeyi ve iki toplum arasındaki en belirgin derin farkı kısaca özetleyebilirim...  'Kıskançlık...'
    Aslında bu konunun nedenlerini, zararlarını 10 yaşındaki çocuklar bile biliyorlar... Ancak özellikle toplumumuza has olan bu duyguyu, bilim adamlarımız bile çözmeyi başaramıyorlar...
    Artık, genlerden mi kaynaklanıyor, yoksa ki eğitimden mi bilinmez, ama yurdumuzun ve insanımızın gelişmesinde önemli bir engel olarak görüyorum bu duyguyu...
         Batı toplumlarda kıskançlık olmaz.. Olsa da yok denecek düzeydedir... Çünkü bu topluma, kıskançlığın zararı ve bu duygunun kendine güvensizlik olduğu daha küçükken öğretilmiştir...
          İnsanoğlunun belli bir gücü vardır... Her insan sahip olduğu güçleri bilir... Ailede, toplumda ve devlet içerisinde bu güçler birleşirse kalkınma, zenginlik ve refah kaçınılmaz olur... Ancak bu güçlerin birleşmesinde bir engel vardır... Kıskançlık... Yani kıskançlık dolayısıyla güçler birleşeceği yere birbiriyle savaşırsa onlardan hayır gelmez...
        Allah her bireye çok farklı özellikler vermiştir... Müslüm Gürses bir şarkısında bağırıyor... Ahhh felek, kimine kavun yedirdin, kimine kelek... Ancak genellikle dar görüş hakimdir bu tür arabesk düşüncelere...    Sevdiğine kavuşamayan birine dünya anlamsızdır... Hatta yaşamasının bile manası yoktur... Onsuz bir dünya dardır... Kıskançlık son raddededir... Ancak bu dar görüşlü kıskanç aşık, 10 yıl sonra olacakları kestiremez... Mesela sevip canından bile kıskandığı kişi ileride onun en büyük düşmanı olacaktır... Hayatına belki bir nefret getirecektir... Veya doğacak sakat bir çocuk,bütün yaşamını zehir ederek kabusa çevirebilecektir...
          Ahhh.... Herkes Mercedes'lere biniyor, benim bir Renault'um bile yok... Diye yakınanlara çok rastlamışsınızdır.. Hayırlısını istemek nedense akla gelmez... Belki de o çok istediği araba kendisine mutluluk getirmeyecektir...
          Bazıları falcıya gider... Bir sürü paralar döker... Ancak geleceği hiç kimse bilemez... Eğer bilse, mesela yarın sayısal loto çekiliyor... Uzun uzun masal okumana gerek yok be falcı... Söyleceğin sadece 6 tane rakam... İşte hepsi bu... Gelsin yarın trilyonlar... Benim sana vereceğim 10 Lira için o kadar dil dökme, 6 tane rakamı bilemedikten sonra geleceği nereden bileceksin?..
         Loto dedikte... Emeksiz gelen şeyler insanlara mutluluk getirmemiştir... Hani helalinden olsun derler ya... Ama genelde büyük bir kesim hep büyük ikramiye hayalleri kurar... Bir de plan yaparlar... Allah'ım, çıkarsa Ahmet'in bütün borçlarını ödeyeceğim, bir de ona araba alacağım... Yaaa, Ahmetin'de bir sahibi var... Bilmiyor mu  yaradan Ahmet'in durumunu?... Sana mı kalmış ona bir araba almak... Onun daha çok pişmesi gerekiyor, olgunlaşmak öyle kolay değil....
          Meyveler bile ancak sabırla olgunlaşırmış... Bir çocuk bas bas bağırıyor babasına... Baba bana araba al diye... Çocuk 16 yaşında... Ehliyet sorunu var.. Ancak adam çok zengin... Yakalansa bile 5000 dolar verir kurtarırım diyor... Dikkat..!!! Meyve olgunlaşmadı... Ve babası olacak adam da maalesef daha ham... Olgunlaşmamış... Parasına güveniyor... Bu arada milletin de ağzının suyu akıyor adamın zenginliğine... Kıskanıyorlar tüm yakın çevresi onu... Ama birdenbire bir gün gazetelerde manşetten bir haber... Boğaz yolundaki kazada 5 genç feci şekilde can verdi... Zengin adamı kıskananlar şimdi çok farklı düşünce içerisine giriyorlar... 'İyi ki onların yerine biz olmamışız' diyorlar...
         Açlıkla boğuşan Afrika ülkelerinde psikolojik rahatsızlık oranı sıfırmış... Yani oralarda ihtiyaç duyulmayan tek şey anti depresanlar... Kıskansa onlar kıskanır, ancak bu duyguyu yaşamamışlar... Karınları aç, ama gönülleri zengin...
         Sakıp Sabancı'nın hanımı gazetedeki bir söyleşide şöyle diyordu... Sahip olduğum tüm serveti gözü kapalı vermeye razıyım... Yeter ki çocuğum böyle doğmasaydı... (Çünkü çocuğu spastik özürlü bir çocuktu..)
         Demek ki kazın ayağı öyle değil... Sahip olunan servetler, bir insan için kocaman bir HİÇ olabiliyormuş... Haaa, LOTO dan bahsetmiştik... Büyük ikramiyeyi bilemeyip te kazanan kişileri kıskananlara bir haber... Gizli bir örgüt, piyango ve lotoda kazananları takip ediyor ve mutlaka buluyormuş...    Sonra onun can ciğeri olan çocukları, kardeşi vs. almakla tehdit ederek emeksiz gelen bu parayı alıyormuş... Yani haydan gelen huya gidiyor... Aman siz siz olun, dertsiz başınıza dert açmayın, hele hele kazanamadım diye kazananlara hiç imrenmeyin...
    Zor elde ettikleridir, insanı mutlu kılan derler... Kolay gelen herşey, kolayca gider... Her nimetin bir bedeli vardır... Çok çalışıyor ama başarılı olamıyorsanız kesinlikle üzülmeyin... Yapılan hiç bir iş boşa gitmez... Yeter ki çalışın... 'Verilen her emek mutlaka hayatınıza bir şekilde yansıyacaktır..' derler... Ben yine o menfur hastalığa dönüyorum... Bu kıskançlık duygusunu aşamadığımız sürece bizden ne köy olur, ne de kasaba...
    Son olarak bilimsel bir makaleden küçük bir alıntıyla yazımı bitiriyorum... Kıskançlık gelmiş geçmiş en büyük bir hastalıktır... Arkadaşlıkları bitirir, evliliğe zarar verir... Hatta toplumların gelişme sürecine en büyük engellerden biridir...
    İyi bir hafta sonu dileğimle...

                                                                                Ayhan Can

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Şüphe etmek, bilmeye atılan ilk adımdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik