BolununSesi; 33 yıldır sadece halkın desteği ile yaşıyor

Gam yükünün kervanı...

Konuk Yazar

    7 Ocak 2012

         Yılbaşı gecelerini genelde ibadet ederek geçiririm... Biten bir yıl bana sevinçten çok hüzün verir. Harcanan o yıl içerisinde sayısız üzüntüler, mutsuzluklar, savaşlar, ölümler vardır... Mutlu olduğumuz anlar ise yok denecek kadar azdır...     
         Eskiden köyümüzde küçük bir kulübede yaşayan yaşlı bir çift vardı... Çocukları olmamıştı... Sanırım bu yüzden çocukları çok severlerdi. Sık sık bizleri etrafında toplar, dini dersler verirlerdi... Sohbet niteliğinde olan o dersler, masallarla süslenirdi... Tüm çocuklar can kulağıyla anlatılanları dinlerlerdi. Derslerin birinde Dünya'nın yaratılışı hakkında şöyle denmişti; 'Allah Dünya'yı 40 gün gam ve bir gün mutluluk denizinden yağdırarak yaratmıştır... 'Bugün bu sözün manasını bugün daha iyi anlayabiliyorum... Yani sürekli mutluluk diye bir şey yoktur... İnsanlar eğitim için bu dünyaya gelmişlerdir... Meyveler sabırla olgunlaşır... İnsanları da acılar olgunlaştırır... Hastalıklar, karanlıklar, fakirlikler, mutsuzluklar hep bizler içindir... Bunlar olmasa ne sağlığın, ne aydınlığın, ne zenginliğin, ne de mutluluğun kıymetini bilemezdik... Her madde, her canlı, her insan belirli bir görev için buraya gelmiştir... Görevi bitenler BolununSesi'ndeki 'Vefat Edenler' bölümünde yerlerini alırlar... Ne gariptir ki bu bölüme yazılmayı bir türlü kabullenemeyiz... Ancak bir gerçek var ki, eninde sonunda Kamuran bizi de o sayfaya yazacaktır...   
         Teorik olarak bunu bilsek de, duygularımız sonsuza dek yaşayacakmış gibi bizlere ümit verir... Bu yazıyı neden yazıyorum, birden konuyu dağıttığımın farkına vardım... Yılbaşı demiştik... O gece geç vakitte uykum kaçmış, birkaç gün önce üzülerek şahit olduğum bir olaya, projektörlerle avlanan avcılara karşı bir yazı yazmıştım... Aradan bir hafta geçti, hala mesaj sayfasında bunun polemiğinin yapıldığını görüyorum... Gönül ister ki bu konuyu uzun uzadıya karşılıklı konuşarak ifade edebilsem... Öncelikle isim vermeden, rumuzlarla yorum yazanlara karşıyım... Nasıl ki ben ismimi, cismimi vererek yazıyorsam, karşımdakinden de aynı şeyi beklerim... İsimsiz kitap yazılmaz... Her kitabın bir yazarı vardır... İsimsiz dilekçe de olmaz... Çünkü kabul edilmez... Aynı şekilde bu platformda da rumuzlara sığınarak, isim vermeden yapılan polemiklere verilecek cevabım yoktur... E-mail adreslerini ve gerçek isimlerini yazanların, nazarımda çok daha etkili ve değerli olacağını vurgulamak istiyorum... 

                                                                             Ayhan Can

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Antalya Hurdacı Kepez Hurdacı