33 senedir Bolu halkı bu gazeteyi okuyor. Gazetemizdeki mesaj ve yorumlar, ne kadar çok okunduğumuzun KANITIDIR

Ticareti Bırakalım Birazda Ziraat'e Bakalım

Yener Bandakçıoğlu

    21 Mart 2005

    Uzunca sayılabilecek bir süreçte Bolu Ticaret ve Sanayi Odası seçimleriyle yatıp kalktık. Bolu gündemini çok yakından ilgilendirmesi nedeniyle, bizde doğal olarak yazılarımızı bu konuya odaklandırmıştık. Şükürler olsun Bolu Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri son derece demokratik şartlar altında, üyelerin birbirlerine karşı olan sevgi ve saygı ortamında sonuçlandı. 4 yıl için görevlendirilen arkadaşlarımız şu anda iş başındadırlar. Her zamanki gibi yeni seçilen arkadaşlarımızın Bolu'muzun yararına olan tüm girişimlerinde yanlarında olacağımızı, onların başarılarıyla gurur duyacağımızı belirtiyoruz.

    Ticaretle yatıp, ticaretle kalkmamız Bolu'muzun diğer sektörlerinin de unutulduğu anlamına gelmemelidir. Hepimiz biliyoruz ki; Bolu ekonomisi sadece Ticaret ve Sanayi değildir. Bizim Tarım gibi, Hayvancılık gibi, Ormancılık gibi sektörlerimiz de var. Tarım ve Hayvancılık konusunda yapmamız gereken çok işler bulunduğunu da ilave edelim. Bundan yıllarca önce, - herhalde bir on seneyi bulmuştur - yine bu sütunlarda Sevgili kardeşim İstanbul Bolu Derneği eski başkanı Savaş Ilgaz'ın Çepni gibi oldukça yüksek rakımlı ve soğuk geçen kışlı bir köyde, Bolu'da ilk defa ENGİNAR yetiştirdiğini yazmış ve bu ilk'in bütün Bolu'muz için bir örnek olmasını dilemiştim. Çünkü Enginar çok pahalı bir sebzeydi. Eğer o gün yazdıklarım Bolu Ziraat Odası ve Bolu Teknik Ziraat Müdürlüğü'nce birazda görevlerinin kendilerine verdiği sorumluluk icabı nazarı dikkate alınıp üzerinde durulsaydı bu gün herhalde Bolu'da, İstanbul Bayrampaşa Enginarı gibi çok meşhur bir Ziraat ürünümüz olurdu.

    Bolu Ziraati deyince yıllardan beri aklımıza Patates ve Buğday'dan başka bir şey gelmiyor. Patateste, sınıfta kalmak üzere olduğumuzu Bolu Tohumluk Patatesciliği'nin iflasa doğru gittiğini ve bu konudaki şöhretimizin Afyon'a kaptırıldığını 7 Şubat 2005 günlü Bolununsesi'nde ki "Patates Profösörü'nün Kaygıları" başlıklı yazımda etraflıca irdelemiştim.

    Bütün bunları niçin yazıyorum. Artık Bolu Ziraati olarak sadece Patatese ve Buğdaya bel bağlamamamız lazım. Yeni ürünler yetiştirmeliyiz. İşte burada Bolu çiftçisine lokomotif görevini yapmakta olan Bolu Ziraat Odası'yla Bolu Tarım İl Müdürlüğü'ne çok iş düşüyor. Geçenlerde büyük gazetelerimizden Milliyet'de okuduğuma göre Ernst&Young Türkiye organizasyonu ile Milliyet'in her Pazar ek olarak verdiği Milliyet Business mecmuasını ortaklaşa düzenledikleri "Yılın Girişimcisi" yarışmasında birinciliği kimsenin tahmin etmediği bir şekilde Kiraz yetiştiren Bursa'daki Alara Tarım Ürünleri A.Ş. kazanmış. Şirketin ikinci kuşak yöneticisi Kerim Taner'in verdiği bilgiye göre Şirket, Türkiye'nin muhtelif yerlerinde Kiraz yetiştirdiği gibi ihracatta duraksama yapmamak için yani; bizim kirazlarımızın yetişmediği aylarda Güney Amerikada'ki Patagonya Ovalarında anlaşmalı olarak Kiraz yetiştirip ihracatta yıllık 37 milyon doları yakalamış. Acaba bizim Bolu olarak Kiraz yetiştirme şansımız yokmu? Ben bu sorumun cevabını yine kendim veriyorum. Eğer işin üzerinde durulursa Enginar bile yetişen Bolu'da Kiraz'da yetişir. Tabiatıyla Bolumuzda yetişen binlerce tonluk çoğu dalında kuruyan kurda kuşa yem olan kirazlarımızdan bahsetmiyorum. Kiraz yetişir demekten kastım İhraç edilen vasıf ve kapasitede Kiraz'dır. Yerel kültürümüzde büyük bir yer kaplayan "Halimem" türküsünde Kiraz sözcüğü bolca geçer. "At Yaylası" dediğimiz meşhur yaylamız da binlerce Kiraz ağacıyla doludur. Kaldı ki Şehir içindeki evimin bahçesine bilinçsiz olarak bundan 30 yıl önce diktiğim 2 Kiraz ağacım hâlâ çok nefis Kiraz vermeye devam ederler. Bu yazımın klasik bir hukuk tabiri olarak çokça kullandığımız "İhbar" olarak algılanmasını Ziraat Odamız'dan ve Tarım İl Müdürlüğümüz'den özellikle rica ediyorum. Yıllardan beri Bolumuz'da böyle girişimlere ve girişimcilere hasret kaldık. Eğer bu gün Bolu'da ve ilçelerimizde bir Elma sektörü varsa bunu 1960'lı yıllardaki o zamanki ismi Teknik Ziraat Müdürlüğü olan şimdiki Tarım İl Müdürlüğü'ndeki idealist Ziraat'cilerimize borçluyuz. Bu vesile ile Bolu Elma'cılığının büyük ismi Cenetmekan Kemal Eker abimizi bir kere daha rahmetle anıyoruz. Seben'imizin Elma'da yakaladığı İvme'yi Kiraz'la niçin yakalayamayalım.

    Baro'dan Basına Brifing

    1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek yeni TCK daha yürürlüğe girmeden büyük gürültüler koparmaya başladı. Bu gürültülerin Kanunun hazırlık safhasında ve TBMM'deki görüşülmesi sırasında niçin koparılmadığını anlamamakla birlikte kanunun daha yürülüğe girmeden ölü bir kanun olarak doğduğunu söyleyebiliriz. Kanaatimiz odur ki bu kanun en kısa süre içinde değişecektir.

    Kanunla Basına getirilen kısıtlamalar ve gazetecilere uygulanacak cezalar da ayrı bir alem. Basın mensupları devamlı olarak kanunun aksaklıklarını dile getiriyorlar ve protesto eylemlerini devam ettiriyorlar.

    Bu ucube kanunu Bolu yerel basınına etraflıca anlatmak için Baromuz Cumartesi günü Belediye Meclis Salonumuzda Gazeteci arkadaşlarımıza bir bilgilendirme brifingi verdi. Baro Başkanımız Sayın Av. Tuncay Alnıak'ın koordinatörlüğünde Baromuzun en az Başkanımız kadar genç ve yakışıklı Avukatları, Av. Tanju Özcan, Av. Sezai Çavdar ve Av. Ekrem Asma tarafından sunulan brifing fevkalade doyurucuydu. Genç arkadaşlarımın bu başarıları karşısında onların eski başkanları olarak onur duydum. Arkadaşlarımın bu başarıları Bolu Barosunun bundan sonraki girişimlerinde bir ölçü olarak kabul edilmeli Bolu Barosu elinde böyle başarılı gençler varken sağdan soldan bu gibi girişimler için eleman arama gayreti içinde olmamalıdır.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak