BolununSesi; 33 yıldır sadece halkın desteği ile yaşıyor

?PROBLEM MÖSYÖ-YENER BEY PROBLEM?

Yener Bandakçıoğlu

    30 Mayıs 2005

    Boluspor?un şanlı tarihinin en tanınmış ve meşhur teknik direktörlerinden Valeri Neagu?ya ait yukarıdaki sözler aynı zamanda o günlerin en çarpıcı mesajını içerir. Teknik direktörümüz zamanın çok disiplinli ve sert genel sekreteri ve başkanı olan beni bu sözcüklerle değerlendirirdi. Türkçe?ye tercüme edersek kimsenin lafını dinlemez, astığı astık kestiği kestik manasına gelir.

    Bu satırları niçin yazıyorum. Geçen hafta Antalya?da Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu?na katıldığımız 20 Mayıs 2005 Cuma günü sabahın erken saatlerinde bizim birader ?oğlum Cumhur- İstanbul?dan arıyor: (-Yener abi! Zaman gazetesine bak. Eski kalecin Fatih Uraz?ın Bolusporla ilgili bir yazısı var. Bulamazsan ben fakslayayım.) Benim günlük olarak Zaman Gazetesi okuma alışkanlığım yoktur. Ancak Cumhur sabahları aşağı yukarı tüm gazeteleri gözden geçirir. Bolu ile ilgili bir haber yada yazı gördüğünde de hemen beni arar.

    Zaman Gazetesi her bayide bulunmuyor. Bu nedenle Antalya?da bir şehir turu atmak mecburiyetinde kalıyoruz ve Gazeteyi buluyoruz.

    Bir zamanlar Bolusporda?da oynayan hatta Milli Takıma kadar yükselen meşhur kalecimiz Fatih, şimdilerde Zaman?da spor konusunda köşe yazarlığı yapıyor. Fatih, Boluspor?da oynarken futbolcularımız arasında dinine, diyanetine en çok bağlı biriydi. Fevkalade terbiyeli ve efendiydi. Her gün 5 vakit namazını kılardı. Temenni ediyorum ki aynı hasletleri bu gün de devam ediyordur. Zaman?ı bulduktan sonra Fatih?in ?Bir Zamanlar Bolu!? başlıklı yazısını bir çırpıda okuyorum. Düşünceye saygılı bir insan olarak Fatih?in fikirlerini kendisine bırakıyorum. Bir profesyonel kulübün ne gibi zorluklarla yürütüldüğünü Türkiye?de en iyi bilen insanlardan biri olarak bu güne kadar Boluspor yönetimleri ve başkanları hakkında eleştirisel tek bir söz ve tek bir cümle benden sadır olmamıştır. Her zaman, Boluspor?u yönetenlere Yüce Allah kolaylıklar versin, hepsini başarılı kılsın diye söylerim. Her başkanın ve her yöneticinin Boluspor?a şöyle veya böyle emeği geçmiştir. Bu açıklamadan sonra Fatih?in yazısındaki isim vermediği başkanlardan birini ele alalım.

    Fatih yazısını şöyle noktalıyor: ?Yazıya son noktayı bir anekdot ile koyalım: 1980-81 sezonunun son maçı olan Rize deplasmanından yenilecek 5 gol Bolu'yu 2. lig?e gönderecekti. Futbolcular aralarında yaptıkları toplantı sonucunda alacakları maçtan önce ödenmezse Rize?ye gitmeme kararı alarak, başkanı kulüp binasına çağırdı. Başkan onları dinledikten sonra, ?Yönetim kurulumuz alacakların Rize maçından sonra ödenmesine karar vermiştir. İsteyen Rize?ye gelir istemeyen gelmez. Düşmüşüz düşmemişiz umurumuzda bile değil. Gerekirse genç takımla sahaya çıkarız? deyiverdi. Tıpış tıpış tüm futbolcuların Rize?ye gittiğini söylemeye gerek var mı? Umarız Boluspor 24 sene önceki ruhunu yeniden kazanır ve efsane geri döner.?

    Fatih?in bu satırlarındaki başkan, acizane, fakirane bendenizim. Yukarıda düşünceye saygılı olduğumu belirtmiştim. Ancak Fatih?in bu satırlarına katılmam mümkün değildir. Futbolcuların zamanın kulüp başkanı Yener Bandakçıoğlu?nu kulüp binasına çağırmaları, o zamanki şartlar altında ancak bu gün düşünülen bir hayaldir. Futbolcular toplanacaklar da başkana kulüp binasına gel diyecekler. 8 senesi genel sekreterlik ve 8 senesi de başkanlıkla geçen o şanlı tarihte kurduğum disiplin nedeniyle hiçbir futbolcumun ya da toplu olarak bütün futbolcularımın değil bana rest çekmeleri, herhangi bir masum dileklerini dahi ulaştırırken ne denli hareket ettikleri o günün tüm teknik adamları, tüm futbolcuları ve tüm yöneticilerince bilinir.

    Böylesine rest çekmenin mümkün olmadığını bir kere daha vurgulayarak gelelim asıl reste. Bakalım asıl resti kim çekmiş.

    Fatih?in de çok güzel hatırladığı gibi 1980-81 futbol sezonunda içlerinde Fenerbahçe?nin de dahil olduğu 5 takım averajla ligde kalmıştı. Şimdi ben Fenerbahçe fanatiklerine sizin takımınız 1981 yılında averajla ligde kalmıştı desem, kimse bana inanmaz. Ama gerçek budur. Boluspor, Fatih?in dediği gibi sezonun son maçı olan Rize maçında 5-0 yeniliyor olsa kümeden düşecekti. Yönetim kurulumuz kümede kalma primini o gün için iyi bir miktar olan 35.000 TL. olarak tespit etmişti. Maça bu duygular içinde ve çok heyecanlı bir şekilde gittik. Birinci devrenin ilk 30. dakikasında 3-0 mağluptuk. 3-0 dan sonra kalecimizi değiştirdik. Görünen oydu ki Rizespor?un o hızla 2. devrede de 2 yada 3 gol atmasıyla işimiz bitecek ve Boluspor 2. lige düşecekti.

    O zamanlar TV yayınları yok. Tüm bölgelerde aynı saatte başlayan maçlar 2. yarıdan itibaren TRT1?den naklen yayınlanıyor. 2. devreye başladığımızda herkesin elindeki transistörlü radyolarımızdan bizim gibi düşme potasında olan Adanademirspor?un Adana?da ilk yarıyı Trabzonspor?a karşı 1-0 mağlup bitirdiği ilan edilince, binlerce Rize seyircisi Trabzon.. Trabzon.. diye tezahürata başladı. Çünkü Trabzonspor?un Adanademirspor?u yenmesi ya da berabere kalması halinde Rizespor ve Boluspor kümede kalıyor Adanademirpor kümeden düşüyordu. Bu tezahürat maçın sonuna kadar sürdü. 1. yarıdaki Rizespor gitmiş yerine apayrı bir Rizespor gelmişti. Rizespor maça asılmıyor ve rolanti bir futbol oynuyordu. Buna karşılık Boluspor belki de tarihinin en kötü futbolunu gösteriyordu. Öyle ki 90 dakika boyunca rakip kaleye tek bir akın yapamamış, tek bir şut çekememiştik. Bu rezil futbol, başkan olarak sinirlerimi fevkalade germişti. Maçın sonlarına geldiğimiz bir sırada yeniden Adana Atatürk Stadına bağlanan TRT futbolun kaderiyle ilgili yeni bir tarihi mesaj daha verdi: Adanademirspor son 2 dakikada 2 gol atarak Trabzonsporu 2-1 yenmiş ve Rizespor küme düşmüştü.

    Bir taraftan mucizelerle kümede kalmamız diğer taraftan oynadığımız rezil futbol karşısında bir ikilem içindeydim. Rize?den Bolu'ya hareket ettiğimizde her zaman oturduğum ve benim dışımda hiç kimsenin oturamadığı 4 nolu koltuğumdan arkaya doğru döndüm ve futbolcularıma şöyle dedim: (Çocuklar bu gün Boluspor tarihine yakışmayan çok kötü bir futbol oynadık. Boluspor?u sizler değil TRT naklen yayını kurtardı. O itibarla hakkınız olmayan kümede kalma primini vermiyorum.) Koca otobüste bir tek kişi mırıldanmadı dahi. Bolu'ya kadar bu atmosferde geldik. Türk Futbol tarihinde benden başka hiçbir başkanın bu şekilde kümede kalma primini vermediği bu güne kadar ne duyulmuştur, ne görülmüştür.

    Şimdi meşhur teknik direktörümüz Valeri Neagu?nun simge haline gelmiş sözü olan yazı başlığımın bu yazıyla ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Çok ilgisi var. Neagu, futbolculara verdiğim cezanın kendisini kapsamadığını düşünüyor arada sırada primini istiyordu. Ancak Neagu?ya da prim vermemekte kararlıydım. Bir sabah kendisiyle o zaman Vergi Dairesi Müdürlüğü olan şimdiki Özel İdare İş hanının kapısında karşılaştık. Neagu (-Prim Yener bey. Lütfen) deyince kan beynime sıçradı. Hepimizin zaman zaman yaptığı gibi sağ elimi boğazıma götürerek (-Artık yeter. Kafamı bozma) dedim. Mösyö Neagu benim bu sinirli halimi seni keseceğim diye algılamış. Benim her sözümü ve her hareketimi yerine getireceğimi de bildiğinden doğruca zamanın genel kaptanı cennetmekan Sevgili abim Hulki Avlacıoğlu?nun yazıhanesine giderek vedalaşmış ve Menekşe Otel?deki odasını toplayıp Bükreş?e uçmuş. Neagu o tarihten sonra bir daha korkudan Türkiye?ye dönemedi.

    Cumhur, Fatih?in yazısından sonra kendisine bir e-mail atmış. Futbolcuların bana rest çektikleri konusunda pek emin olamadığını yazmış. Bu günlerde Fatih?le Cumhur arasında bir mesaj dostluğu başladı. Zannediyorum en kısa sürede Fatih?le Cumhur buluşup eski günleri yad edecekler. Fatih?in Cumhur?a güzel bir e-mail?i var. Orada benim futbolcular arasındaki lakabımın ?Gestapo? olduğunu yazıyor. Gestapo malum Nazi Almanyası?nın astığı astık SS birliklerinin komutanı. Her ne kadar hayatımız boyunca bir karıncayı dahi incitmemişsek de görülmemiş sertlikte ve disiplinde bir yönetici olduğumuzda herkes tarafından bilinir. Bu arada Fatih kendisinin transfer alacaklarını da ödemediğimi söylüyor. Ama bu tutumumu kulübün menfaatleri açısından takdirle karşıladığını da ifade ediyor. Fatih?in Cumhur?a çektiği e-mail?leri belki önümüzdeki haftalarda yeniden ele alabiliriz. Bana yeniden Boluspor?un şanlı tarihine dönme fırsatı veren eski futbolcum Fatih?i öpüyor. Boluspor?un başına getirildiğini öğrendiğim eski futbolcularım Erdem Acar ile İlker Çelik?i kutluyor ve yeni sezonda başarılar diliyorum.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Antalya Hurdacı Kepez Hurdacı