Hemşehrilerimizin defiledeki bakışları!

Beypiliç Genel Müdür Yardımcısı Teoman İnal, BTSO Meclis Başkanı Sabahattin Yamaner, Ak Piliç?in sahibi Mustafa Aksoy ve Garanti Bankası Müdürü Mehmet Şerefoğlu, Büyük Abant Oteli?nde düzenlenen ayakkabı defilesinde, fotoğrafta görüldüğü gibi, eşleri için ayakkabı beğenmeye(!) gitmişler.

Zaten fotoğrafa dikkatlice bakıldığında da görüldüğü gibi, Aksoy adeta kendinden geçmiş halde gözü ayakkabıdan(!) başka bir şey görmez durumda en ön sırada keskin bakışlarıyla dikkat çekerken, hemen arkasında ayakta duran İnal ve Yamaner fotoğraflarının çekildiğinin bile farkında değiller. Şerefoğlu ise oldukça masum bir şekilde objektife bakıyor. Şerefoğlu?nun dışında bütün gözler mankenlerin tanıttığı ayakkabılarda falan değil, ayakkabılar dışında kalan diğer yerlerinde.

Ayakkabılar bahane, mankenler şahane!

Baltacı?nın kemiklerini bile sızlattınız !

Geçen hafta köşemde, ?Güner de Rusya seferinde? başlığıyla Bolu Milletvekilimiz Mehmet Güner?in ve Ticaret ve Sanayi Odası Meclis üyesi Mehmet Cop?un Rusya?yı fethetmeye gittiklerini yazmıştım.

Rus yetkililer sanki benim ?fetih? yazımı okumuşçasına, dönüş zamanı Türk heyetine yapmadıklarını bırakmamışlar.

Genel basında çıkan haberlerden okuduğuma göre, Rusya gezisinden dönen milletvekillerimiz yaşadıkları rezaleti anlatarak, ayakkabılarının ve pantolonlarının bile çıkartılarak arandığını söylemişler. Rusya'ya giden ve yaklaşık 6 saatlik bir rötardan sonra Ankara'ya dönen milletvekilleri, Rus polisinin tutumundan şikayetçi olmuş.

CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, "Rusya gezisi diplomatik açıdan tam bir fiyaskoydu. Milletvekili arkadaşlarımız, ayakkabılarına varana kadar aramaya maruz kaldı. TBMM üyesi bir milletvekilinin, siyasi bir gezi için yurtdışına çıktığında bu şekilde aşağılanarak ülkesine uğurlanması kabul edilemez. Aramalara karşı çok direndik. Bu arada direnen arkadaşlarımızdan Vedat Yücesan, kısa süreli olarak Rus polisi tarafından gözaltına alındı. Biz milletvekilleri olarak promosyon şeklinde yurtdışına gitmiş gibi hissediyoruz. Meclis çalışmaları varken 3 günümüzü boşa gitmiş olarak görüyoruz. Türk milletine geçmiş olsun. Böyle bir protokol bizi üzdü" şeklinde konuşmuş.

Rus polisi tarafından gözaltına alınan CHP Eskişehir Milletvekili Vedat Yücesan ise, elçiliğin kendilerini yalnız bıraktıklarını belirterek, "Bütün insanlarımız, soyularak aranarak zor durumda bırakıldı. Tepkimiz buna oldu. Ayakkabı ve pantolonlarımızın çıkarılmasına tepki gösterdim? demiş. Ayrıca bazı milletvekillerinin, kendilerine aşırı sert davranarak vize soran Rus Polisi?nden rüşvet vererek kurtulabildiği ifade ediliyor.

-Türk heyetine hiç yakışmadı. Böyle fetih mi olur? Baltacı Mehmet Paşa?nın torunları olarak ülkemizi böyle mi temsil edecektiniz?

Buruk karne günü

Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu 4-A öğrencileri de karne günü öğretmenlerinin elinden karnelerini aldılar. Ancak, öğretmenleri Senar Akabalı?nın, emekliliğe ayrıldığını ve ikinci dönem kendileri ile birlikte olamayacağını anlatan veda sözleri ile birlikte, öğrencileri gözyaşlarını tutamadılar. Öğrencileri ile birlikte kendisi de ağlayan Akabalı?nın sınıfı, karne notlarını unutup ayrılığın hüznünü yaşadı.

Senar Akabalı?ya emeklilik yaşamında mutluluklar diliyorum.

İstiklal Marşı?nda oturanlar!

Bir okurumuzdan aldığım bilgiye göre, cuma günü 100. Yıl İlköğretim Okulu?nda Vali, Belediye Başkanı, Milli Eğitim Müdürü?nün de bulunduğu resmi bir tören yapılıyor. Törende İstiklal Marşı okunuyor. Herkes ayakta İstiklal Marşımızı okurken, törene çok yakın bir mesafede Milli Eğitim Müdürümüzün makam şoförü aracından inmek zahmetinde bulunmuyor. Bu da doğal olarak vatandaşın gözünden kaçmıyor.

İstiklal Marşımız okunurken, aynı saygısızlıklara son zamanlarda ben de rastlamaya başladım. Anadolu Öğretmen Lisesi?nde okuyan kızımı almaya gittiğimde, öğrenci taşıyan bir taksi şoförü de aynı şekilde İstiklal Marşı okunurken, aracından inme zahmetinde bulunmuyor. Öğrencilerin hemen arkasında İstiklal Marşı?nı okutan hocanın gözüne baka baka şoför koltuğunda oturuyor.

-Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde şoförlerimize bir ayrıcalık mı tanındı bilemiyorum ama, İstiklal Marşımızın okunduğu duyulan yerde, hazırol vaziyetine geçerek saygı göstermemiz, ilkokul çağından önce öğretildi bize. Bu değerlerimizi kaybetmeye başlamışsak, vay halimize !

Bu hallere demi düşecektik!

Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Uzun, Bolu'da ki siyasi parti il başkanları içinde en çok değer verdiğim insanlardan biridir.

Ülke çapında ?Beyaz Hoca? diye kendisine lakap takılan, Zekeriya Beyaz?ı da dini konularda yakınen takip ediyorum.

Uzun, son günlerde ülkemizde hızla yayılmaya devam eden misyonerlik faaliyetlerinin, Bolu'da da başladığını söylüyor.

Beyaz Hoca da geçen hafta atv?de Ali Kırca?nın konuğu olarak ülke çapında devam eden misyonerlik faaliyetlerinden dem vuruyor.

Uzun bunları söylerken, ben de kendisine, amcalarımın hepsinin imam olduğunu, ama son 20- 30 yıldır imamlık mesleğinde de, neredeyse insanı dinden imandan çıkaracak hale getirildiğini belirttim. (Geçmişte öğretmenlik, polislik gibi) Uzun da bu noktada bana hak veriyor. Beyaz Hoca?nın dediği gibi, insanlarımız önce kendi dinlerinden uzaklaştırılıyor. Sonra da milli birlik ve beraberliklerinin özü olan örf ve adetlerinin temeline adeta dinamitler konuluyor.

Sonuç, Atatürk?ün dediği gibi; ?Örf ve adetlerini yitirmiş bir toplum, yok olmaya mahkumdur!? vecizesini hatırlatıyor.

Bir vakit Atatürk?e karşı olanlar bile kendi aralarında bölünmüşlüğü oynuyorlar. Bir kısmı neredeyse Atatürk?ün sözlerinin altına imza atacak hale gelmişler. Yeter ki, ?Ülkemiz bölünmesin, parçalanmasın!? diye.

Diğer tarafta Atatürk?ün mirasyedileri apayrı tellerden çalıyor.

Milletin ise hiçbir şey umurunda değil, onlar tam bir lay lay lom havası eşliğinde çalıp oynamaya devam ediyor.