BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kimin tetikçiliğini yapıyorsunuz?

Kamuran Alagözoğlu

    14 Şubat 2005

    Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Sorumlusu Başhekim Yardımcısı Dt.Ercüment Koçak?ı yıpratmak kastı ile olduğu belli olan, birkaç gazetede(!) birden, ?çamur at izi kalsın? taktiği ile haberler yapılıyor. Halkın okumadığı ve itibar etmediği bu gazeteleri(!) ben de okumuyorum ama ?gazete? sıfatı taşıdıkları için doğal olarak meslek etiğimize dokunuyor. Gazete sayısı arttıkça gazetecilik mesleğini kendilerine silah ve kalkan olarak kullananların sayısı da artıyor. Gazeteci kimliği ile ormanlarımızda geyik avlattırarak geyik eti pazarlayanlardan tutun da, basın(!) yoluyla her türlü tetikçilik hizmeti verenleri duydukça bunlarla birlikte ?gazeteci? olarak anılmaktan utanç duyuyorum. Ama maalesef, size yalakalık, ya da tetikçilik yaptıramayanlar, ertesi gün bakıyorsunuz perde arkasında kendilerinin olduğu bir gazete çıkarıvermiş. Halk tarafından benimsenmesi, okunup okunmaması çok önemli değil, önemli olan bürokratların önüne gitmesi ve yayınlanan haberleri sadece onların okuması yeterli! Çünkü çoğu zaman yazanın ciddiyetine bakılmadan, yazılan herşey ciddiye alınabiliyor. (Bu da ilimiz eski bürokratlarının Bolu'ya kazandırdığı(!) bir alışkanlık. Acı ama gerçek!) Halkın ciddiye almadığı gazeteyi, bürokratlarımız da ciddiye almaz ve her önüne gelen gazeteyi, gazete yerine koymazsa, bu işin de kendiliğinden çözüleceğine inanıyorum.

    Ağız Diş Sağlığı Merkezi için yazılanların perde arkasına gelecek olursak, üç Antepli?nin kafa kafaya verip, bir Antepli hemşehrilerini göreve getirebilmek uğruna bazı gazeteler(!) ile (neredeyse organize suç örgütü gibi) tam bir çamur atma kampanyasına giriştikleri gözden kaçmıyor. Bu gayret ve gafleti hayretler içinde izliyorum.

    20 yıllık gazetecilik mesleğim boyunca, doğru insanlara her zaman gücümüzün yettiğince ve de yüreğimizi ortaya koyarak sonuna kadar sahip çıktığımızı bizi tanıyan herkes iyi bilir. Hatta, ?Senin aleyhinde şöyle- böyle söylüyorlar? dedikleri zaman, ?Ver bana o adamın ismini, az sonra ben sana gazete arşivi ile birlikte o adam hakkında geçmişte çıkan haberimizi getireyim? diyerek, o kişinin neden aleyhimde konuştuğunu ispatlamaya her zaman hazır olduğumu söylerim.

    Mahalle komşumuz Rahmetli Dr. Adil Koçak amcamızı ve oğlu Ercüment Koçak?ı yaklaşık 35 yıldan beri tanırım. Parayla pulla işi olmayan ve günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş insanlık timsali kişilerden olduklarını bütün Bolulular benden daha iyi bilir.

    Şimdi sen geleceksin Antep?ten, kimi zaman MHP?li, kimi zaman AKP?li görüneceksin, tetikçileri de yanına alıp bu memleketin yarım asırdır dosdoğru bildiği adamı iki kıçı kırık haberle bir çırpıda silivereceksin! Bir adamı, hele böyle adam gibi bir adamı, bu kadar ucuza yedirmezler!

    -Bolu bu kadar ucuz olmamalı!

    -Bolu'nun bu kadar ucuz olduğunu zannedenler yanılmalı aslında. Ama nerdeeee!..

    Yaşımız, plakamıza ulaştı

    13 yılı geride bırakıp, 14. yaşımıza girmenin mutluluğunu, onurunu ve gururunu yaşıyorum.

    Geçen hafta tüm gazete ailesi olarak DSİ Gölköy Tesisleri?nde bu mutluluğu kutladık.

    10 Şubat 1992?de yayın hayatına başladığımızda, Bolu'da biri günlük gazete ve öteki haftalık gazete olarak, toplam iki gazete idik. Geçen süre içinde bu sayı da neredeyse Bolu'nun plakasına ulaştı.

    Gazete sayısındaki bu anormal artış, ilkesiz yayıncılık, tetikçilik, şantajcılık gibi gazetecilik mesleğinin içine eden anlayışı da beraberinde getirdi. Bütün bunların içinde doğal olarak bolununsesi farkı, daha iyi fark edilir hale geldi.

    Amacımız sadece ve sadece gazetecilik yapmak olduğu için, resmi ilân pastasında gözümüz olmadı. Bu yüzden ?biz de bir günlük gazete çıkaralım? demedik. 13 yıldır çizgimizi bozmadık ve bundan böyle de sadece okur sayımızı arttırmaya yönelik çalışmalarımızla hizmetimizi sürdüreceğiz.

    Nasreddin Hoca gibisin be Abi!

    Gazetemizin kuruluş yıldönümü yemeğini Yurdaer Abimizin bütün ısrarlarına(!) rağmen, DSİ Gölköy Tesislerinde yaptık.

    Başta tesis yöneticisi değerli arkadaşım İsmail İşler olmak üzere, yakın ilgilerinden dolayı bütün personeline teşekkür ediyorum.

    Bu haftaki yazısında yaralı parmağa işememekten bahseden Yurdaer Abimiz aleme mesaj gönderirken, daha çok kendini anlatmış gibi geldi bana.

    -Nasreddin Hoca hesabı; ?Aleme verirken talkını, kendi yutmuş salkımı!?

    Şinasi bu değil!

    Gölcükspor, Boluspor karşısında oynadığı futbolla fiks-türde hiç de hak etmediği yerde olduğunu gösterdi. Maçın son dakikaları oynanıyor. Gölcüksporlu futbolcular 2-0 mağlup olmalarına rağmen, hala pres yapıyor ve saldırıyor. Maçın tamamında tam saha pres yapan Gölcükspor karşısında zaman zaman bocaladık ama yakaladığımız az sayıda pozisyonları da iyi değerlendirip gole çevirdik.

    Defansımızın adeta bel kemiği haline gelen ve her maçında aynı performansı gösteren Sercan?ı Allah nazardan saklasın. Oyuna 63?üncü dakikada giren Bahadır?la birlikte ataklarımız daha etkili oldu. Bahadır bu oyunuyla, ?Bundan böyle ben de varım? demeye başladı diye düşünüyorum.

    Birinci yarıda oyundan alınması gereken Şinasi?ye, Selahattin Hoca iyi dayandı ama tribünler o kadar sabırlı olamadı. İlk yarıdaki Şinasi?den eser yok.

    Şampiyonluk yolunda, bize Şinasi de lazım, Bahadır da!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak