BolununSesi; Halkın Gazetesi

PATATES PROFESÖRÜ?NÜN KAYGILARI

Yener Bandakçıoğlu

    7 Şubat 2005

    Bolu deyince patates ziraatinin, patates deyince Bolu'nun akla geldiği yıllar geçirdik. Gerçekten de Bolu, iklimi, toprağı ve bu ziraata gönül vermiş toprak emek-çilerinin ve onlara yol gösteren önderlerin çalışmalarıyla Türk tarımında patates deyince akla ilk gelen illerimizden biri oldu. Tabiatıyla Bolu'nun bu konuma gelmesi kolay olmadı. Aradan yıllar ve yıllar geçti.

    Patates, Bolu ekonomisinin müteharrik güçlerinden biri olarak yıllar boyu önemini sürdürür. Zaman zaman çiftçilerimiz patates ekiminden şikayetçi olurlar ve de ziyan ettiklerini söylerlerse de, ne hikmettir bilinmez yine her yıl patates ekimi Bolu çiftçisinin en büyük tercihi olarak popülaritesini korur.

    Geçmiş yıllarda elde kalan yüksek miktardaki patatesin şu anda kapalı otopark olarak kullanılan mekana depo edildiği, elden çıkarılamadığı içinde çürüdüğü ve koktuğu, Boluluların aylarca çürük patates kokusuyla yatıp kalktığı da belleklerimizde yerini muhafaza eder. Bundan 7-8 sene evvel o zamanlar görevli olduğum Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu üyeliğim nedeniyle eşimle birlikte katıldığım yine o zaman ki Tahkim Kurulu Üyesi değerli ve sevgili arkadaşım Av. Suat Cavit Ulaş?ın Tuzla?da ki daveti sırasında gezdiğimiz bölgenin büyük pazarlarından Tuzla Pazarı?nda henüz Bolu patatesi çıkmadığı halde tüm patateslerin üzerine ?Bolu Patatesi? diye yazılmış olduğunu bolununsesi ?ndeki o haftanın yazısında büyük bir övünçle yazmıştım. Sadece patates değil pazara getirilen yumurtaların üzerinde de -Mudurnu Tavukçuluğun büyük şöhreti nedeniyle- ?Bolu Yumurtası? yazılı olduğunu belirtmiştim.

    Patates, Bolu çiftçisine kazandırdığı bu büyük şöhret ve paranın yanında sorunları da olan bir besin kaynağı. Yani patatesi soyup ondan besin değeri çok yüksek ve lezzetli yemekler yapmak, işin bir yönü ya da aysberg?in su üstündeki kısmı. Asıl sorunlar aysberg?in suyun altında kalan kısmında. Eğer suyun altında ki bu sorunlarla çok bilimsel bir şekilde uğraşmaz ve her türlü tedbiri almazsak sonuç çok vahim bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Bir ziraatçi olmadığım halde bütün bunları nereden biliyorum? Neredeyse tüm ömrünü patatesçiliğe adayan sevgili kardeşim Halit Ulaş benim Bolu'da çok değer verdiğim insanlardan biridir de ondan. Bolulu olmamasına rağmen 23 yıldan bu yana Bolu'nun patates sorunlarıyla uğraşa uğraşa adeta bir patates profesörü olmuştur. Halit?le uzun süre oturduğu Bandakçıoğlu Apartmanı?nda ki komşuluğumuz ve de bolununsesi ?nde kaleme aldığı yazıları nedeniyle samimiyetim vardır. Halit sadece Bolu'nun patates sorunuyla uğraşmaz. Bolu ve civarında gördüğünüz ne kadar güzel çim bahçesi varsa onların büyük bir çoğunluğu Halit?in imzasını taşır. Halit bu kadar uzun süre artık Bolulu olmuşsa da ben bir vefa ve kadirşinaslık örneği olarak kendisine Bolu tarımına yaptığı büyük hizmetler dolayısıyla ?Fahri Bolu Hemşehriliği? ünvanının verilmesini öneriyorum.

    Sık sık görüştüğümüz Halit?le geçenlerde çok kısa bir sohbetimiz daha oldu. Halit üzüntülü ve sıkıntılıydı. (- Yener Abi. Bir türlü bir araya gelemiyoruz. Bir Bolu birlikteliği gösteremiyoruz. Bir zamanlar tohumluk patatesle Türkiye birincisi olan Bolu, bu ünvanını Nevşehir ve Niğde?ye kaptırmıştı. Şimdi Nevşehir ve Niğde karantina altında. Onlardan boşalan alanı Afyon kapatmaya başladı. Afyon şu anda çok öne geçti. İklimi ve toprak şartları itibariyle Afyon?dan kat kat üstün olan Bolu niçin eski şöhretini yakalamasın?) (- Peki Halitçim. Ne yapmak gerekiyor?) (- Yapılacak iş çok basit abi. Sayın Valimizin başkanlığında acilen bir toplantı yapmamız gerekiyor. Tarım İl Müdürlüğü, Ziraat Odası Başkanlığı, Ticaret Odası Başkanlığı ve bu konularda diğer ilgililer bir araya gelip tedbirlerimizi alabiliriz. Ben şahsen elimden gelen her türlü gayreti gösteriyorum. Ama Sayın Valimiz bu konuya el atmadığı takdirde sonuç istenilen şekle girmez.)

    Halit kardeşim bu işi o kadar benimsemiş ki üşenmeden bir dosya hazırlamış. Bir örneğini bana da vermek lütfunda bulunduğu dosyayı TBMM Patates Araştırma Komisyonu Başkanlığı?na da göndermiş. Acaba patates diyarı Bolu'da Halit kadar bu sorunla uğraşan bir başka kişi var mı ola ki? Şimdi Halit?in Komisyon Başkanlığı?na yolladığı dosyanın ön yazısını hep birlikte okuyalım:

    TBMM Patates Araştırma 24 Ocak 2005

    Komisyonu Başkanlığı

    ANKARA

    Sayın Üyeler,

    Ömrünün büyük bölQınünü Patateste geçirmiş biri olarak, geçmişteki tecrübelerimi,raporlarımı ve öngörülerimi sizlerle paylaşmak için ekteki dosyayı gönderiyorum.

    Sorunlar ve Çözüm Önerileri ( Kasım 1996 )

    PATATES CURCUNASI (Aralık 1988) adlı yazılarda göreceğiniz gibi tehlike büyük boyutlara ulaştı.

    Her genel seçim sonrası Meclise giren Ziraatçı,Çiftçi kökenli, belli illerden seçilen Milletvekilleri ile, ilgili Bakanlara, ayrıca Parti Liderlerine dosya halinde yılmadan gönderilen bu dosyaların sizin işinize yarayacağı umudunu taşıyorum.

    Patatesin ticaretinden kazanç sağlayıp, topraklarımızı kirleten, Patates üreticileri ve biz Patates gönüldaşlarını zor durumda bırakanlar şu an para zengini olup, teknik adam1ık ve insanlıktan nasipsiz rahattırlar.

    Ülkemiz siyasi ve ekonomik istikrarı yakalamışken bu konuya verilen önem bizi son derece mutlu etmiştir.

    Bilinmelidir ki Patates, tarım ürünleri içinde en çok düşmanı ve sorunu olan bir bitki ve gıdadır.Bu nedenle Patatesin sorunlarını çözmek diğer ürünlerin sorunlarını dolayısıyla Türk Tar1mln1n sorunlarını çözmek demektir.

    Ülkemizin ekonomik ve tarımsal kurtuluş savaşında komisyonunuzun sayın üyelerinin işlerinin çok kutsalolduğunu bilerek çalışmalarınızda kalıcı başarılar dilerim.

    Saygılarımla

    Halit ULAŞ

    Ek: Patatesle ilgili

    -Yazılar,raporlar

    -Çiftçi mektupları

    -Teknik bilgiler

    Evet sevgili okurlarım. Yazı başlığım bir abartı değildir. Bolu patatesine bu kadar gönül veren ve bu kadar mücadelesini yapan Ziraat Öğretmeni Halit Ulaş?ın benim nazarımda mesleki rütbesi ?Patates Profesörlüğü?dür. Yüce Allah ömür verirse Halit?in ?Ordinaryüs Profesörlüğü?nü de görmek isteriz.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak