"ÜÇ O YANDAN- DÖRT BU YANDAN YAVRUM BİR DE ABANT YAYLASINDAN"

Bizim için, Bolu'daki gündemin baş maddesini son haftalarda Abant olayı teşkil ediyor. Nedir Abant olayı? 1988 yılında Milli Park olarak ilan edilip işletmesi Kanun gereği Orman Bakanlığı?na devredilen Bolumuzun ve Türkiyemizin gözbebeği, Dünya?da bile eşine az raslanır bir tabiat harikası olan Abant Gölü?nün, bir protokolle Bolu İl Özel İdaresi?ne bırakılması, Orman Bakanlığı ile Bolu Özel İdaresi arasında imzalanılmış protokolün bitmesine daha dört yıl gibi bir süre olmasına rağmen ani ve tek taraflı bir kararla protokolün uygulamadan kaldırılıp Abant?ın yeniden Milli Parklar Genel Müdürlüğü tasarrufuna verilmesi. Yerel seçimler öncesi Bolu'nun gündemine bomba gibi düşen bu kararla niçin ilgileniyoruz? Öyle ya! Abant?ı kim işletirse işletsin. Bizim için önemli mi? Ama, serde Boluspor Kulübü Başkanlığı gibi bir sıfatımız varsa ve Özel İdare ile yapılan anlaşma gereği Abant girişlerinden Boluspor için bir pay ayrılıyorsa konu bizim için fevkalade önemli oluyor. Damlaya damlaya göl olur misali Abant?tan Boluspor kasasına her ay rutin bir para giriyor. Paranın miktarı önemli değil. Önemli olan Vilayetin,Özel İdare?nin Boluspor?a bakış açısı.

Şurasını memnuniyetle ifade edelim ki, kararın açıklanmasından sonra, tüm görsel ve yazılı basınla belki de yerel seçimlerin yaklaşması nedeniyle tüm partilerimizin adeta söz birliği edercesine kararın karşısında olduklarını açıklamaları bu konudaki üzüntülerimizi hafifletmiş bulunuyor. Hatta hatta AKP Bolu Milletvekili Metin Yılmaz kardeşimin konuyu sayın Orman Bakanı Osman Pepe?ye götürmesi, sayın Bakan?ın (- Merak etmeyin. Boluspor için daha güzel kaynaklar bulacağız) demesi ümitlerimizi iyice yeşertiyor. Bu duygular içindeyken geçtiğimiz Pazartesi, sevgili kardeşim Baromuzun seçkin mensubu AKP İl Başkanı Av. Fatih Metin?in Baro?da odama gelip (- Sayın Başkanım, sayın Orman Bakanımız Osman Pepe yarın saat 13.00?te Büyük Abant Oteli?nde bir basın toplantısı yapacak. Boluspor ile ilgili müjdeler verecek. Sizi de basın toplantısına davet ediyorum) deyince dünyalar benim oluyor. Anti parantez ifade edeyim, aralarında Fatih Metin?in de bulunduğu Baromuzun çok genç ve çok yakışıklı avukatları Av. Tuncay Alnıak ve Av. Tanju Özcan, her Pazartesi haftaya başlarken elimi öpüp hayır duamı almadan işlerine gitmezler.

Fatih?in bu müjdesini, Pazartesi akşamı Boluspor Yönetim Kurulu?nun mutat toplantısında iletiliyor ve ertesi günü saat 12.00?de Adliye?de buluşup Abant?a gitmeyi öneriyorum. Asbaşkanımız Ziya Demiralp, Genel Sekreterimiz Tuncay Alnıak, Denetleme Kurulu üyelerimiz Ayhan Acar, Osman Kayışoğlu ve Yunus Çufa, Ziya?nın ve Osman?ın arabalarına doluşarak o karda kışta Abant?ın yolunu tutuyoruz. Abant?ta gördüğümüz manzara bir hayli güzel. Bolu basını neredeyse tam kadro orada olduğu gibi, yerel seçimlerin yaklaşması nedeniyle bazı sorunlarını sayın Bakan?a iletecekleri ümidiyle AKP teşkilatlarından çok sayıda değerli hemşehrilerimizde orada. Basın Toplantısına güzel hazırlanılmış. Sayın Bakan sağına sayın Valimizi, soluna Milli Parklar Genel Müdürü sayın Prof. Dr. M. Kemal Yalçınkaya?yı ve de onların sağ ve soluna da milletvekillerimiz yakışıklı ve saygılı kardeşlerim Metin Yılmaz ile Yüksel Coşkunyürek?i alarak başlıyor. Sayın Bakanım sunuşundan 20 yıldan beri Abant?a gelip gittiğini, Abant?ı bir Bolulu gibi çok sevdiğini ve Abant?ın Dünya?nın hiç bir yerinde bulunmayan güzelliklerine güzellikler katmada kararlı olduğunu anlıyoruz. Ardından muhteşem (!) bir sinevizyon gösterisi başlıyor. Sinevizyonda gösterilenler bizim on, on beş yıldır duyduğumuz, bildiğimiz projeler. İnsanın yine de hoşuna gidiyor. Ama, bir gerçek var ki, Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkilileri yıllardır gündemde olan projeleri allayıp pullayıp sayın Bakan?ın beğenisine sunmuşlar.

Sinevizyon gösterisinden sonra sorulara geçiliyor. Bu bölümde söz alanları ikiye ayırabiliriz. Yağcılar ve Gerçekçiler. Gerçekçilerde Metin Ferah ve Gökhan Aydın kardeşlerim sordukları sorularla tipinden Karadenizli olduğunu anladığımız -yanlış bilmiyorsam Rizeli- sayın Bakan?ı bir hayli kızdırıyorlar. Bunu sayın Bakan?ın yüz hatlarından ve elleriyle her iki meslektaşımı yerlerine oturtmasından anlıyorum. Yağcıların temsilciliğini hiç ümit etmediğimiz bir kardeşimiz yapıyor. Biz, bu kardeşimizi sayın Bakan?a soru soracak zannederken O projelerin ne kadar mükemmel olduğunu, şimdiye kadar böyle bir çalışma yapılmadığını, sayın Bakan?a en derin saygı ve şükranlarını sunduğunu söylüyor ve de kendisinin yöre halkını temsil ettiğini ifade ediyor. İlgili bir köyün muhtarının da sayın Bakan?ı yağlamasını tabii karşılıyoruz. Ne de olsa Abant?taki bir köyün muhtarı. Bundan sonra işi Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile. Bütün bir hafta boyunca ilk sözü alan değerli kardeşimizin Abant?taki köylerden birine mensup olmadığı halde hatta hatta Bolulu olmadığı halde niçin böyle konuştuğunu araştırıp duruyorum. Meğer, bu kardeşimizin Abant?ta bir tesisle ilgisi varmış. Abant?taki görevi sırasında bu tesisin sahibi olmuş. Sayın Bakan (- Abant?ta yıkılacak ne varsa hepsini yıkacağız) dedi ya. Tedbirli bir yeni tüccar olarak önlemini şimdiden almak istediğini anlamış oluyoruz.

Basın toplantısında Boluspor?la ilgili tek bir kelimenin geçmemiş olması karşısında söz alıyorum. Ve sayın Bakan?a hitaben şunları söylüyorum: (- Sayın Bakanım, biz buraya sayın İl Başkanınız, meslektaşım sayın Av. Fatih Metin?in daveti üzerine geldik. Sayın Başkan, bize sizin bugün Boluspor?la ilgili müjdeler vereceğinizi söyledi. Ayrıca, konunun ortaya çıkmasından sonra sayın Milletvkilimiz Metin Yılmaz?ın sizinle görüştüğünü ve Boluspor için daha büyük kaynaklar sağlayacağınızı müjdelediğinizi yerel basından okumuştuk. Ancak, Boluspor?la ilgili tek bir kelime dahi etmediniz. Bu konuyu açıklar mısınız?) Sayın Bakan hiç kimsenin, hiç bir kurumun Boluspor?a karşı olamayacağını söylemekle iktifa ediyor, belki de sırf soruma karşılık verebilmek için şunalrı söylüyor. (- Abant?a dört tane futbol sahası yapacağız. Bu sahalardan Boluspor?da istifade edecek) Hani Nasrettin Hoca?nın meşhur hikayesidir. Nasrettin Hoca kendisini çok sıkıştıran alacaklısına evinin karşısındaki dikenleri göstermiş. ?Koyunlar buradan geçerken dikenlere takılıp yünlerini bırakacaklar. Bizim hanım bu yünleri toplayıp eğirecek ve iplik yapacak. Ben de o iplikleri satıp sana olan borcumu ödeyeceğim? demiş ya. Bizim saha işi de ona benzedi.

Boluspor Başkanı ve Boluspor camiası olarak tam bir sükut-u hayale uğradığımız basın toplantısını, 15- 20 yıllık projelerin yeniymiş gibi gösterilmesini ve bu projelerdeki hiç bir zaman gerçekleşmeyecek olan afaki düşüncelerle ilgili görüşlerimizi başka yazılarımıza bırakıp, basın toplantısının güzel taraflarına geçelim. Büyük Abant Oteli?nin katılımcılara verdiği öğle yemeği o karda kışta Abant?a gidişimizin maddi ve manevi yorgunluğunu bir nebze gideriyor. Bir diğer mutluluğumuz da Bolu'ya geldiği günden beri Boluspor?un sorunlarıyla candan ilgisini gördüğümüz Abant Palace Oteli Genel Müdürü değerli kardeşim Sezai Şahin?in, Fatih Metin kardeşimin de ilgisiyle oracıkta takdim ettiği 2 milyarlık çek oldu.

Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan?ın Türk siyasetine hediye ettiği ?Bu şarkı burda bitmez? sözleriyle yazımızı noktalayalım. Bolu, Abant, Boluspor her zaman olacaktır. Bu gerçeği bilmeyenler yada bilmezden görünenler makam ve mevkilerin geçici olduğunu bir gün anlarlar.

DUYGU KAVARNA?NIN RUHU ŞAD OLDU

Boluspor?un şanlı tarihinde, kuruluş yıllarımızdan itibaren çok faal bir şekilde yer almış olan, genç yaşta kaybettiğimiz sevgili kardeşim cennetmekan Duygu Kavarna?nın (Duygu Butik) ve ailemizden saydığımız, Türk analığının bir sembolü olarak bütün hayatını evlatlarının yetiştirilmesine adamış Nezaket Kavarna?nın ikinci oğlu Seçkin ile Sema Bilinç kızımızın nişanlarını önceki hafta İstanbul?un en gözde mekanlarından Crowne Plaza?da yaptık. Aile ve cennetmekan babası ile olan yakınlığım dolayısıyla İsmail yıllardan beri (- Yener Amca, benim nişan yüzüğümü sen takacaksın) derdi. Gelinimiz Sema?yı da Bolu'da okuduğu için yakından tanıyoruz. Her yönüyle müstesna bir yaradılışa sahip olan gerçek hanımefendi Sema kızımızla İsmail?in nişan yüzüklerini büyük bir onurla taktım. Kendilerine ve ailelerine ömür boyu mutluluklar diliyorum.Nişanda yaptığım konuşmada da belirtiğim gibi bana verdikleri müşterek söze göre en kısa zamanda da düğünlerini bekliyorum.