SEZON AÇILDI

Başyazar Boluspor Kulüp Başkanı olursa hangi sezonun açıldığını okurlar gayet iyi bilirler. 2003-2004 futbol sezonunu kast ediyorum. Boluspor Yönetimini devraldığımız 8 Haziran?dan bu yana günler yine bir çığ gibi akıp geçti. Derlenme, toparlanma, mevsim başı hazırlık kampı, onbiri bulan hazırlık maçları derken bu gün-dün- Boluspor seyircisiyle buluştu. İlk maçın gerek futbolcular gerekse taraftarlar üzerindeki olumlu ya da olumsuz yönü son derece önemliydi. Allah?a şükürler olsun ilk maçımızı üç puanla geçtik. Darısının önümüzdeki haftalara olmasını dileyelim. Yıllardan beri gerek Boluspor?un kaderine hükmettiğimiz zamanlar gerekse yönetimden ayrı kaldığımız uzun yıllar, içimizdeki Boluspor sevgisiyle olaylara ve sonuçlara hep iyi gözle baktık. Boluspor?u yönetenlerden ?Allah razı olsun? temennileriyle bahsettik. Mesela bundan 10 yıl önce bolununsesi ?nde ki 14 Haziran 1993 tarihli ?ZOR DOSTUM ZOR? başlıklı yazımızda bakınız neler yazmışım: (-Gerek özel söyleşilerde, gerekse çeşitli toplantılarda üstüne basa basa söylediğim şu cümleler her zaman kulaklardadır: Boluspor?u yönetmek fevkalade zordur. Boluspor?da görev alanlardan Allah razı olsun. Boluspor Yönetimine Allah kolaylıklar versin. Niçin bunları devamlı söylüyorum. Çünkü aklım, mantığım ve de tecrübem var. 11 Ocak 1993 günlü bolununsesi?nde de şunları yazmışım: Ancak yönetim değişmesiyle ve de kongrenin yapılmasıyla Boluspor?un hiçbir sorununun çözülmeyeceğini tekrarlıyorum. Pazartesiden itibaren Boluspor Yönetimi Boluspor?un dev sorunlarıyla boğuşacaktır. Bilsinler ki bu boğuşmada kendilerine kendilerinden başka yardım edende olmayacaktır. Kimsenin sahip çıkmadığı, kimsenin yardım etmediği bir ortamda Boluspor?un dev sorunlarıyla boğuşan yönetimi eleştirmek bence insafsızlıktır. Gerek Kamuran?a gerekse diğer spor yazarlarımıza eleştirilerinde bu hususu gözden kaçırmamalarını tavsiye ediyorum. Yıkıcı değil, yapıcı olalım. Ve de yazımızı sanki Boluspor için yazılmış gibi olan ünlü şarkı sözleriyle noktalayalım. ?Zor dostum zor?-) Tam 10 yıl önce ki bu cümlelerime bu günde imza atsam her halde doğrusunu yapmış olurum. Ancak bu gün imza atma hakkına sahip bulunmuyorum. Çünkü bu gün ben resmen Bolupor?un Başkanıyım. Geçenlerde Bolu Gündem refikimize verdiğim bir beyanatta (-Bu şartlarda bizatihi Boluspor?un sahaya çıkması bile başarıdır-) demiştim. Evet Boluspor sahaya çıktı ve grubunun en güçlü takımlarından 1 milyon 800 bin nüfuslu Gaziosmanpaşa ilçesinin takımını 3-2 yendi. Nüfus orantısı yaparsak rakibimiz İstanbul?un en büyük ilçelerinden biri olarak bize neredeyse 25 kat fark atan bir bölge takımıydı. Tüm olumsuzluklara rağmen Sayın Valimizin ve Sayın Belediye Başkanımızın ve de bağışta bulunan kurum ve kuruluşlarla çok az sayıdaki taraftarımızın destekleriyle bu güne kadar ki çarkımızı çevirebildik. Ama önümüzdeki aylar, taa sezon sonuna kadar gerek maç pirimleri gerekse deplasman masraflarıyla rutin personel masrafları göz önüne alındığında Kulübün aylık asgari 40 milyar Türk Lirasına ihtiyacı olacağını göstermektedir. Bu miktar nasıl ve ne şekilde sağlanacaktır. İşte sezon içinde Boluspor?un en büyük sorunu. Bu sorun halledildiği taktirde sezon başı ağzımızdan telaffuz etmediğimiz ?Şampiyonluk? sözcüğünü kullanabiliriz. Sezonun ilk galibiyetini Boluspor camiasına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. HÜKÜMET KONAĞI PİLAVI DAHA ÇOK SU KALDIRIR Mimarlar Odası Başkanı sevgili kardeşim Nadir Garipoğlu?nun gündeme taşıdığı Hükümet Konağı için peş peşe toplantılar yapılmaya başlandı. Bu toplantıların ilkine öğle uykusu saatimin izin vermemesi nedeniyle ikincisine de Sayın Valimizle birlikte Erpiliç Firmasına teşekkür Göynük?e gidişim nedeniyle katılamadığımı geçen haftaki ?GÜNDEM YARATAN GARİPOĞLU? başlıklı yazımda etraflıca anlatmıştım. 3?üncü toplantı çok az bir katılımla Perşembe günü Ticaret ve Sanayi Odası?nda yapıldı. Daha önce ki toplantılara katılmadığım için toplantı Başkanlığını Ticaret ve Sanayi Odamızın çok yakışıklı ve değerli başkanı Turgut Kalaycıoğlu?nun yapacağını orada öğrendim. 11.00?de yapılacağı konusunda davet edildiğim toplantı için saat 10.54?de toplantı salonuna girdiğimde benden başka hiç kimse yoktu. 10.56?da sayın Milletvekilimiz Mehmet Güner, 10.58?de de DSP İl Başkanı, Bolu Erkek Öğretmen Okulu?ndan talebem Nazmi Özcan kardeşim geldiler. Diğer zevat toplantı saatinden sonra teşrif etmeye başladılar. Bu arada şahsen Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinin bir yıl uzaması nedeniyle Başkanlığı bırakacağını söyleyen sevgili kardeşim Kalaycıoğlu?nu kutladık ve de ondan istediğimiz bir tarihte kutlama sözü aldık. Katılımcıların konuşmalarından edindiğimiz izlenime göre İl Genel Meclisi?nin olağanüstü bir toplantı ile eski kararını değiştirip, Konak için bir ödenek ayırması gerekiyor. Bunun dışında top tamamen Sayın Milletvekillerimiz Mehmet Güner ve Metin Yılmaz kardeşlerime atılmış gibi gözüküyor. Bu arada önümüzdeki günlerde Meclisten çıkması beklenen ?Yerel Yönetimler Reform Kanunu? ne şekilde çıkacağı belli olmadığından Maliye Bakanlığı?ndan arzu edilen yardımın yapılamayacağı gibi bir izlenime de sahip olduğumu söyleyebilirim. Her ne kadar değerli milletvekillerimiz Hükümet Konağı için 2004 yılı bütçesine gerekli ödeneği koyduracaklarını söylemişlersede toplantı da yaptığım konuşmada Metin Yılmaz kardeşime bir abi tavsiyesi olarak hatırlattığım gibi Ankara?da ki bürokratlarla uğraşmanın çok zor olduğunu geçmişte ki tecrübelerimizle biliyorum. Eğer şimdiden sayın milletvekillerimiz Maliye bürokratlarını çok sıkı bir biçimde takip etmezlerse 2004 yılı bütçesine ödenek koydurmak biraz zordur. Bütçe Plan Komisyonu?nunda görevli milletvekillerimiz olmadığına göre bu işin öyle kolay neticelenmeyeceği de açıktır. Bu arada İl Genel Meclis üyesi ve toplantıda üyelerin sözcüsü Mehmet Öztürk kardeşimin pratik bir önerisini de sütunlarımıza alalım. Öztürk?ün sayın milletvekillerimize teklifi şu oldu: (-Bolu İl Özel İdaresi?nin Hazineden aldığı payı arttırın. Bizde artan bu payı olduğu gibi Hükümet Konağı ihalesine verelim-) Sayın Vali bildiğimiz kadarıyla önümüzdeki haftadan itibaren yıllık izne ayrılıyor. Onun bulunmadığı bir sırada İl Genel Meclisi?nin olağanüstü toplanacağını hiç zannetmiyoruz. Vali geldi gitti derken bu yılı geçiririz gibime geliyor. Böylece var olduğu söylenen 375 milyar Türk Liralık ödeneğin Duyuna kalacağı da büyük bir ihtimal olarak karşımızdadır. Netice-i kelam ne kadar çok toplansak da bu işi bir türlü bitiremeyeceğimizi düşünüyorum. Yani bu pilav daha çok su kaldıracaktır.