ELGİNKAN VAKFI'NDAN BOLU'YA KAN NAKLİ

Türk Avukatlığının duayeni, Baromuzun değerli ve mümtaz ablası Av. Necla Baltacıoğlu son günlerde nerede karşılaşsak beni (- Sayın Başkanım, biliyorum bugünlerde Boluspor Başkanlığı nedeniyle işlerin çok yoğun. Ama seni bir yere götüreceğim. Gördüklerin karşısında eminim çok sevineceksin.) diye bir yerlere götürmek istiyor. Tabiatıyla emir büyük yerden olduğundan ben de Necla Ablama her zaman aynı cevabı veriyorum: (- Ne demek ablacığım. Emrin olur. Ne zaman istersen gideriz.) Doğrusunu isterseniz, ilk değerlendirmelerimde çok bonkör olduğunu bildiğim, evinde yada dışarda verdiği yemeklerde zengin sofra menüsüyle her defasında bizleri şaşırtan değerli ablamızın beni böyle bir sofra düzenine çağırdığını zannediyorum. Ser?de bütün Bolu'ya nam salmış yeme-içme yazarlığımız da var ya!

Beklediğim buluşma, bu Perşembe öğleden sonra gerçekleşiyor. Telefonda yine Necla Ablam. (-Yenerciğim. Yanımda Oktay?da var. -Necla Abla?nın amcası cennetmekan Av. Ferit Beşkardeş?in oğlu. Tabaklar Mahallesi?nden kapı bir komşumuz, Bolu Lisesi?nden okul arkadaşım, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Beşkardeş- Şimdi seni almaya geliyoruz.)

Durun bakalım. Hayrolsun. Hareket saatimiz pek yemek saatine de benzemiyor. Biraz sonra Organize Sanayi Bölgesi?nde yıllardan beri boş olarak durduğunu gördüğümüz hemen girişteki binanın önündeyiz. Binanın önünde Sayın Hamdi Ayyürek ve genç yardımcıları tarafından büyük bir saygıyla karşılanıyoruz. Necla Abla?nın hal ve davranışlarından personelin O?na karşı ilgisinden bu binadaki yeni girişimin yetkililerinden biri olduğu açıkça belli oluyor.

Meğer ülkemizin en büyük vakıflarından biri olan "ELGİNKAN VAKFI"nın Bolu'ya kazandırmak üzere olduğu "Bolu Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi"ne gelmişiz. Antiparantez ifade edelim. Merkez önümüzdeki ay törenle Bolu insanının hizmetine girecekmiş.

Elginkan Vakfı ülkemizin halk tarafından bilinen en meşhur şirketlerinden E.C.A. ve Elmor?un sahibi Elginkan ailesi tarafından kurulmuş bir vakıf. Bugün her daire yaptıranın inşaat müteahhidinden ısrarla istediği (- musluklar E.C.A. olsun) markasının ilginç bir öyküsü var. Bu marka Ekrem, Cahit ve Ahmet isimlerinin baş harflerinden meydana geliyor. Ahmet Elginkan, baba. Ekrem ve Cahit Elginkan, oğullar. Cahit Elginkan çok genç yaşta bir kaza sonucu ölüyor. Ekrem Elginkan ise uzun bir ömür yaşamasına rağmen hiç evlenmiyor. Aile, E.C.A.?nın ve Elmor?un yanında ayrıca tam on yedi şirketi, on dört fabrikası ve üç bin civarında çalışanı ile tam bir dev holdingin sahibi. Şirketlerin ve ailenin sahip olduğu taşınmazların değeri ise milyarlarca dolarla ifade ediliyor. İşte bu muhterem aile, anneleri Ümmehan Elginkan?da dahil olmak üzere ta elli yıl önce 1954 yılında "tüm varlıklarını vakfa tahsis etmeyi, kurulu ve kurmayı düşündükleri sanayi kuruluşlarını bu vakıfla ebedileştirmeyi ve vakıf sayesinde ülkemizin ve halkımızın yararına hayırlı işler yapmayı düşünüyorlar." Düşünce, yıllar boyu olgunlaşıyor. 1985 yılına gelindiğinde hayatta olan anne cennetmekan Ümmehan Elginkan ile oğul cennetmekan Ekrem Elginkan, Vakfı resmen hayata geçirerek baba cennetmekan Ahmet Elginkan ile kardeş cennetmekan Cahit Elginkan?ın muazzez ruhlarını da şad ediyorlar.

Bir taraftan hizmete girecek Eğitim Merkezi?ni geziyor bir taraftan da bu muhterem aile fertlerinin ruhlarına Fatihalar gönderiyorum. Görünen o ki Bolumuz İzzet Baysal Vakfı?ndan sonra ikinci bir vakıfla da tanışmak üzere. İnşallah bu eser Elginkan Vakfı için Bolu'ya bir başlangıç olur. İlerki gün ve yıllarda vakfın başka eserlerini de görürüz. Bolu Elginkan Vakfı Eğitim Merkezi, yetişkinleri eğitecek. Niçin Yetişkin Eğitimi? Bu sorunun cevabını vakfın hazırladığı ve bir nüshasının da Necla Ablam tarafından bana ulaştırılan bilgi notundan aynen okuyalım:

"Artık okullarda okuduklarımız veya üniversitelerde öğrendiklerimiz iş hayatında yetersiz kalmakta hatta iş hayatında öğrendiklerimiz bile, her gün gelişen, değişen teknoloji ve yeni yönetim teknikleri nedeni ile en kısa zamanda eskimektedir. Küreselleşen dünyada, teknoloji ve yeni yönetim teknikleri o kadar hızlı değişiyor ki gelişmiş ülkelerde bilginin eskimesi bir (1) yıl, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ise üç (3) yıldır. Bu ülkelerde insanlar ister liseyi bitirsin, ister üniversiteyi bitirsin, bu yılların sonunda bilgileri hiç işe yaramaz hale geliyor. Ama maalesef bizim insanlarımız bilgilerin eskidiğinin ve eskiyen bilgilerinin işe yaramadığının farkında değiller, ve o eskimiş bilgileri ile iş üretmeye çalışıyorlar. Fakat başarılı olamıyorlar."

Bundan sonra Bolu insanı değişen teknolojiyi Vakfın çeşitli kurslarıyla anında öğrenme imkanına kavuşacak. Açılacak kurslar sütunuma alamadığım kadar çok. Tahmin ediyorum zamanı gelince ben de bu kurslarda bazılarına bu yaşıma rağmen katılacağım. Kurs yönetiminin, tekstil sektörünün Bolu'da hızla artmasını göz önünde bulundurarak programlarında olmamasına rağmen tekstil için de bir dersane ayırmalarını çok olumlu bir girişim olarak alkışlıyorum. Bu sütunun devamlı okurları benim Bolu'daki tekstilcilerle ilgili yazılarımı hatırlarlar. Hatta bir defasında sütunumu "Bolu Tekstil Meslek Yüksek Okulu"na tahsis etmiştim. Ama aradan yıllar geçti. Bu konuda bir arpa boyu bile ilerleyemedik. Elginkan Vakfı Eğitim Merkezi tekstil kurslarının bu boşluğu dolduracağına yürekten inanıyorum.

Gelelim, davet sahibim sevgili Necla Ablamın konumuna. Evet, değerli okurlarım. Eğitim Merkezini gezerken sayın Baltacıoğlu?nun büyük bir saygıyla karşılandığını yukarda yazmıştım. Sevgili ablamız, iftiharla belirtelim ki bu dev holdingin şu an ki 7 Yönetim Kurulu Üyesi?nden birisidir. Sağlığında cennetmekan Ekrem Elginkan?ın umumi vekili olarak Vakfın kuruluşunda ve holdingin bu denli büyümesinde büyük hizmetler ifa etmiştir. Şu anda da aynı görevle hizmetlerine devam etmektedir. Manisalı olan Elginkan ailesinin vakfının, niçin Bolu'ya büyük bir yatırım yaptığının cevabı da böylece ortaya çıkmaktadır. Teşekkürler Elginkan Vakfı. Teşekkürler Necla Ablacığım.