BolununSesi; Halkın Gazetesi

BİZİM PİLAV PİŞMEYE BAŞLADI

Yener Bandakçıoğlu

    22 Mart 2004

    Sevgili kardeşim, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sabahattin Yamaner'in mutasav-ver Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı önerimle ilgili sert açıklamalarından sonra geçen hafta "Sana Akıl Vermek Haddimize mi Düş-müş Sabahattinciğim?" başlıklı yazımda cevap hakkımı kullanmış ve konu ile ilgili görüşlerimi açıklamıştım. O yazıda bana desteklerini veren Mehmet İnceayan ve Sabahattin Kocadağ kardeşlerimin ifadelerine de yer vermiştim. Yazım şu cümlelerle bitiyordu: "Bu pilav daha çok su kaldırır. Ancak, pilav pişirirken ucuz ithal malı pirinçlere rağbet etmeyelim. Pirincimiz, Kıbrıscık pirinci olsun."

    Pilavımız pişerken yazımda ifade ettiğim düşüncelere karşı e-maillerde gelmeye başladı. Biz yıllardan beri, her türlü düşünceye saygılı olduğumuzu, isim ve soyadlarını açıkça yazıp bizi eleştirenlerin fikirlerinden de her zaman istifade ettiğimizi yazar dururuz.

    Sabahattin'e fazla yüklendiğimizi ifade eden okurlarımdan birisi de; Bolumuzun en meşhur doktorlarından sevgili kardeşim Dr. Murat Yapıcı olmuş. Murat, bu yaşımıza kadar Yüce Allah'a bin şükürler olsun beni tedavi eden tek doktordur. Yıllarca önce yine bir sosyal konuyla ilgili ziyaretine gittiğim SSK Hastanesi'nin mümtaz Başhekimi Dr. Recai Güroğlu kardeşimin makam odasında ilk defa başıma gelen yüksek tansiyon rahatsızlığımı koşa koşa gelip tedavi eden doktorumdur. O gün, anında beni tedavi eden Murat'ın tavsiyeleriyle bugüne kadar yüksek tansiyonu kontrol altına almayı başardım. O bakımdan Murat'a her zaman sevgi ve saygı duyarım. Bakınız Murat neler yazmış; "Sn. Yener Bandakçıoğlu'nun gazetenizdeki Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sn. Sabahattin Yamaner ile ilgili köşe yazısındaki "Sabahattin kardeşimin cevap hakkını kullan-masını da Türkçe'mizin meşhur tabirlerinden birinin kapsamına girdiğini de düşünüyorum" şeklindeki ifadesini şık bulmadığımı ve üslup olarak kendisine yakıştıramadığımı ifade etmek için aradım. Herhalde yanlış anlamaları önlemek için yapar diye düşünüyorum. Saygılarımla Dr. Murat Yapıcı."

    Murat'ın eleştirisine katılmamak elde değil. İnsanların bazen sinir sistemi nedeniyle yanlışlıklar yapması da oluyor. Yıllardan beri abi-kardeş mesabesinde olduğunuz, Adliyeye her gelişinde mutlaka odanıza uğrayıp orta kahvesini içmeden gitmeyen, hatta hatta bazı konular dolayısıyla yemek programları yaptığınız Sabahattin kardeşiniz-Sabahattin'den iki yemek alacaklıyım- Yener Abisi'nin çok masum ve makul bir teklifine "Yener Abi'de kim oluyor? Hangi hakla bize akıl veriyor?" manasına gelecek eleştirilerde bulunursa, Yener Abi'de sinirlenip Dr. Murat Yapıcı'yı da üzen cümleler kullanabiliyor. Eğer ben bu cümlelerde hatalıysam Sabahattin kardeşimizden özür diliyorum.

    Bir başka e-mail'de Mustafa Cop isimli kardeşimizden gelmiş. Ancak Mustafa Cop'u direk olarak çıkaramadım. Bize hısım olan Cop'lardan olsa tanımam lazım. İhsaniye Mahallesi'nde Coplar'a halen halk arasında "Bandakçılar" dendiğini muhtelif yazılarımda ifade etmiştim. Her neyse şimdi Mustafa Cop'un güzel cümlelerini de birlikte okuyalım; "Dostlar, arkadaşlar, büyüklerim, küçüklerim; gazetemin bu bilgi otoyolu aracılığıyla sizlere sesleniyorum. Doktor Murat Yapıcı Bey'in görüşlerine katılıyorum. Saygı duyuyorum. Polemikte, yazıda, sözde, üslupta şıklık, incelik, edebilik çok çok önemli... Biz sayın Baro Başkanlarımızı, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanlarımızı, hep birlikte Bolu için yan yana, el ele, kol kola, gönül gönüle gördük... Bundan sonra da öyle görmek istiyoruz. "Herkes yanında çalıştırdığı işçi sayısı kadar konuşsun" ifadesini anlayamadım. Anlayanlarda lütfen bana anlatsın, rica ediyorum. Kemiyet mi? Keyfiyet mi? Demokrasi var Arkadaşlar... Kem söz sahibinindir... Bu mahal, bu şehir, bu ülke bizim arkadaşlar... Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. Saygılarımla 18.03.2004.MUSTAFA COP/BOLU"

    Yazımda geçen "Herkes yanında çalıştırdığı işçi sayısı kadar konuşsun" cümlesi bana ait değildir. Bu cümlenin meşhur Barış Pastanesi sahibi Sabahattin Kocadağ kardeşime ait olduğunu Mustafa abim yazımı bir kere daha okursa çok iyi anlar.

    Evet sevgili okurlarım. Önümüzdeki devre görev alacak Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı konusunda böylece bir kamuoyu oluşturulması başlamış bulunmaktadır. Dileriz şahsi düşünceleri, şahsi kaprisleri bir tarafa bırakıp Bolu'ya en yararlı olacak Başkan konusunda ortak bir noktaya erişiriz.

    MENGEN'İN DÜNYAYA AÇILAN PENCERESİ MUHTAR ADAYI

    bolununsesi 'nin İnternet vasıtasıyla tüm dünyaya ulaşmasında bir Mengen penceresi var. Gerek Mengen'in içindeki, gerekse Mengen'in dışındaki binlerce okuyucusu Mengen'in sorunlarını bolununsesi 'nden büyük bir özlemle okuma şansına sahip oluyorlar. Bu pencere "Kazanımıza Düşenler" köşemizin velüt yazarı Sinan Gökdemir'dir. Olağanüstü sıcak üslubuyla Mengen'in sorunlarına bitmek bilmez bir ısrarla değinen Sinan için ilk defa "Velüt Yazar" ifadesini kullandığımda birçok hemşehrim ve okurum; "Yener Abi yanlış yazmış, veleti -yani çocuk- velüt yazmış" diye düşünmüşlerdi. Sinan'la ne zaman bir araya gelsek velütle velet arasındaki farkı anımsar kahkahalaşırız.

    Bu seçimde Sinan'da, adaylar kervanında yerini aldı. Türkbeyli Mahallesi'ne muhtar adayı oldu. Her zamanki sevecenliği içinde bakınız adaylığını kendi sütununda nasıl açıklıyor: "Mesela ben, Türkbeyli Mahallesi Muhtar Adayı olarak, İhtiyar Meclisi'ne boşta insan olmadığı için diğer muhtar adayı arkadaşım Muharrem Kabasakal'ı yazayım diyorum. Muharrem'de beni yazacakmış. Bu durumda bir yerlere seçilme şansımız yükselecek."

    Sinan'ı yürekten kutluyorum. Ümit ve temenni ediyorum ki, Türkbeylili hemşehrilerim, Sinan'ı en iyi bir şekilde değerlendireceklerdir. Çünkü, muhtar olursa Sinan, büyük bir sorumluluk duygusu içinde Mengen'in sorunlarıyla daha çok ilgilenecek, Mengen'in "Velüt Yazarı" olarak daha çok iş başaracaktır.

    Hayırlı ve uğurlu bir seçim günü diliyorum Sinancım.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    İşsiz adam durgun su gibidir, bozulup kirlenir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak