Türker bürokratlarını gagalatmamakta ısrarlı

Vali Mehmet Ali Türker her ne sebeple olursa olsun, bürokratlarına sımsıkı sahip çıktığını her fırsatta, "Bürokratlarımı gagalatmam" şeklindeki söylemleriyle dile getirmişti.

Bilindiği gibi daha önce yine Jandarma'nın operasyonunda ortaya çıkan, içkili restoranlara usulsüz ruhsat verilmesi ile ilgili tahkikat dosyalarında, Vali Yardımcısı Nevzat Dalkıran'ın uygun görüşü ile imzası bulunmasına rağmen, Türker kendisine soruşturma izni vermemişti.

Emniyet Müdürü Uğur Gür'ün şahsıma bilek hareketi çekmesi, tehdit etmesi ve aracımı bağlatması gibi birçok gerekçelerle suç duyurusunda bulunmama rağmen, Türker Uğur Gür'e de soruşturma izni vermeyerek yargı yolunu açmamıştı.

Son olarak geçen hafta Asayiş Şube Ekipler Amiri Basri Bilge'nin sanıklar arasında yer aldığı yolundaki haberimiz üzerine adeta gazetemizi yalanlamaya kalkan Türker, "Başkomiser Basri ifadesine başvurulduğu için çağrıldı" diyerek gazetemizi karalama yapmakla suçlamıştı. Basri Bilge'nin tutuklanmasını takiben daha bilinmeyen birçok suç iddiası ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Bu gelişmelerden sonra CNN Türk'ün bayan spikeri canlı telefon bağlantısında Valimize soruyor;

"-Efendim Bolu küçük bir yer olmasına rağmen, Antalya, Konya gibi illere kadar uzanan suçlar işleniyormuş. Sizin bunlardan nasıl haberiniz olmuyor?" şeklindeki sorusuyla birlikte polisin bölgesinde, neden jandarmanın operasyon yapma gereği duyduğunu sorunca, Valimizin sesi titremeye başlıyor. Vali'nin zor duruma düştüğünü anlayan spiker, konuyu değiştirerek Vali'yi kurtarıyor.

Bütün bu gelişmelerden sonra Vali Mehmet Ali Türker'in hala daha, "Bürokratlarımı gagalatmam" diyebileceğini sanmıyorum.

Bir daha gelmeyin! Turizmi(!)
Bütün bayram ve hafta sonu tatillerini Bolu'da geçirdiklerini belirten Ankara'lı işadamı Rahmi Bilici Küçük Kaplıca Termal Tesisleri'nde bayram tatilinde yaşadıkları olayı şöyle anlatıyor;

"Bayram tatili paket programı çerçevesinde arkadaşlarımızla birlikte 4 evi kiraladık. Ailelerimizle birlikte ormanda gezdikten sonra tesise geri döndüğümüzde ayakkabılarımızdan dökülen topraklar nedeniyle aracımızın paspaslarını çimenin üzerine silkeliyorduk. Bu sırada kendisinin daha sonra Özel İdare Müdürü Yusuf Yahyaoğlu olduğunu öğrendiğimiz şahıs yanımıza gelip sert bir şekilde adeta bizi azarlayarak, "Siz buraya ne zamandan beri geliyorsunuz?" diye sordu. Biz de 15 yıldan beri tatillerimizde hep burayı tercih ederiz dedik. Kendisinin kim olduğunu sorduğumuzda ise kendisini tanıtarak sert bir dille bize, "Siz bir daha bu tesise gelmeyin!" dedi. Bunun üzerine hesabımızı keserek başka bir otele yerleştik"

-Turizmde böyle bir davranış biçimi olsa olsa sadece bizim Bolu'da olur. Ondan sonra, "Bir daha gelmeyin!" dediğimiz turisti Bolu'ya çekebilmek için daha çooook safariler düzenlemek zorunda kalırız!

Rakı satışları %100 düştü

Jandarma'nın gerçekleştirdiği operasyonda piyasaya çok miktarda sahte rakının sürüldüğü ortaya çıkınca, bugüne kadar rakıdan başka bir içki içmemeyi tercih edenlerin, tercihlerini değiştirerek şaraba, biraya ve viskiye döndükleri belirtiliyor. Rakı satışlarında % 100 düşüş olduğunu ifade eden Tekel bayileri, vatandaşların sahte rakı içeriz korkusuyla bir süre daha rakıya karşı temkinli hareket edeceklerini söylüyorlar.

Diğer taraftan sahte rakıların piyasaya sürülmesinde bir numaralı rol oynayan Tekel Baş Müdürü Abdurrahman Avşar ile ailecek çok samimi görüştükleri ifade edilen Olay Gazetesi Yazarı Işın Erşen'in de içtiği rakılardan dolayı gözlerinden rahatsızlandığı, Ankara'da tedavi altında olan Erşen'in kör olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunun haberini aldım. Işın Bey'e geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.