Çetrefilli konularda açıklama Dalkıran'dan!

Silah taşıma ruhsatlarının nasıl ve kimlere verildiğine dair yaptığımız haberlerden sonra Valilik'ten gelen açıklama yazısının altında Vali Yardımcısı Nevzat Dalkıran'ın imzasını görünce hiç şaşırmadım. Vali Mehmet Ali Türker izinli olmadığına göre, belli ki bahse konu olan içkili restoran ve silah ruhsatları dosyalarında Vali Yardımcısı Nevzat Dalkıran'ın uygun görüşle imzaları bulunduğu için, açıklama yapma yükümlülüğü de bizzat kendisine tevdi edilmiş.

Daha önce de yapılan açıklamalara baktığımda bütün çetrefilli konularda Vali Mehmet Ali Türker adına Vali Yardımcısı Nevzat Dalkıran imzasıyla açıklama yapıldığını görüyorum. Vali Türker birçok konuda bizzat kendi adıyla açıklama yaparken, böyle çetrefilli konularda açıklama metinlerinin altına özellikle neden Nevzat Dalkıran'ın imzasını attırdığını doğrusu merak ediyorum.

Herkesin gözü Bolu'da

Yaklaşık 1-2 yıl önce Gölcük'ün ihaleye çıkarıldığını ve birilerine peşkeş çekilmek istendiği yolunda bir duyum almış ve kendi çapımda engellemek için hemen girişimlere başlamıştım. İhaleye girebilmek için şartname satın aldıktan sonra, turizm konusunda yeterlilik belgem olmadığı için yanıma Bolu'dan bir firma aradım ama bulamadım. En son Yıldız Termal Otel'in sahibi Sadi Yıldız ile birlikte ihaleye katıldık. Şartnamede 3 yıl yazdığı halde 7 yıllığına kiraya verilmek istenince, Batı Karadeniz Bölge Müdürlüğü'nde ilk gün yapılan ihaleyi iptal ettirmeyi başardım. Üstelik burada yap- işlet- devret modeliyle yapılacak olan kafeterya ve bungolov evler hakkında bilgi edinmek istediğimiz halde, bu bilgiler Batı Karadeniz Bölge Müdürü Ökkeş Bahadır tarafından bize gösterilmemiş, sadece restoranın kiralanacağı söylenmişti. Daha sonra yapılan ihalede Gölcük önceden planlandığı gibi 7 yıllığına kiralandı. Aradan geçen kısa bir süre sonra burayı kiralayanların uyuşturucu hapı Captagon üretirken yakalandıkları ulusal basına manşetlerden haber oldu. Captagon üreten bu kişilerin Gölcük'ü de kiralayan aynı kişiler olduğu haberini de Bolu'da ki bütün istihbarat birimleri dahil herkes bolununsesi'nden öğrendi.

Bu hafta Cumhur Bandakçıoğlu'nun yazısından da anlayacağınız gibi cazibe merkezi haline gelen Bolu, çoklarının ağzını sulandırıyor.

Bolu'ya yatırım yapan iyi niyetli yatırımcılara elbette karşı değilim. Bolu'nun geleceği ile ilgili endişe duymamam da mümkün değil. Biz sahip çıkmadığımız sürece elbette birileri gelip sahip çıkacaktır. Bu bağlamda tek dileğimiz Bolu'ya düzgün insanların gelmesidir.

Lastiklerim dahi göz altında!

Geçen hafta Kırcalılar Oto'ya uğradığımda lastik bölümünde çalışan Ahmet Çalışkan dükkana girer girmez beni uyarıyor;

"Abi senin arabanın lastiklerinin yönü ters takılmış."

-Arabamı görmeden nereden biliyorsun diyorum.

"Araban Belediye Meydanı'nda park halindeyken baktım ve lastiklerin ters takıldığını fark ettim" diyor.

Bakıyorum ki hakikaten lastiklerde yönü gösteren ok işareti olmasına rağmen, ters takılmış.

Bir taraftan geçen sene aldığım kar tipi lastikleri arabama takarken tersine düzüne dikkat etmeyen lastikçinin kulaklarını çınlatıyor(!), diğer taraftan üstüne vazife olmadığı halde lastiklerimi gözüyle kontrol edip beni uyaran Ahmet'i tebrik ediyorum.

Öbür taraftan da plakası sulu olan 94 model Optima'mın sadece polisler tarafından mimlenmediğini, hemen hemen herkesin adeta damgalı eşek gibi bu aracın bana ait olduğunu bildiğini öğrenmiş oluyorum. Aslında bu damgalı eşeği değiştirme zamanı geldi de geçiyor. Ama bu değişim için gerekli ve yeterli kaynağı bulamayınca elden bir şey gelmiyor.