Pazarlamacılara kerizlenmeyin!

Birbirlerine adres mi veriyorlar anlayamadım. İpini koparan pazarlamacı soluğu Bolu'da alıyor. Kapı kapı dolaşarak, ya da bir resmi daire veya cami önlerine tezgah açan pazarlamacılar, maalesef vatandaşlarımızı kandırarak beş para etmeyecek malları, yüksek fiyatlarla satıp tüyüyorlar.

Geçenlerde yine bir pazarlamacı kamera satıyorum diye piyasa değeri 100- 150 milyon lira (Bilinen markalar) web kameraları, tanesi 600 milyon liradan satıp ortadan kaybolmuş. Web kameraları, normal kamera sanıp alan vatandaşlar nasıl kerizlendiklerini, içine film ve batarya taktırmaya gittikleri zaman anlayabilmişler.

-Her gelen pazarlamacıya kucak açarsanız, memlekette ne pazarlamacı biter, ne de enayi!

Gündemi iyi takip ediyoruz

Bolu olarak son aylarda, ?Bomba? gündemini iyi takip ettiğimizi düşünüyorum. İstanbul?da atılan son iki bombadan sonra aynı akşam İzzet Baysal Caddesi üzerinde esnaf atığı bir mukavva kutu bomba imha ekiplerince fünye kullanılarak patlatılıyor. Bu sırada yol trafiğe kesilse de, civarda bulunan binaların camlarından sarkan vatandaşlar olayı seyretmeden edemiyor.

-Allah selamet versin. Uğur Gür Müdürümüz Bolu'da olduğu müddetçe öyle bombalardan falan korkmayız evvel Allah.

Faturayı vatandaşa yüklemeyin de...

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu(EPDK) aldığı bir karar ile, sokak aydınlatmalarında harcanan elektriğin parasını Belediyelerden talep etmeye başlamış. Bu karardan sonra Sedaş, Mudurnu Belediyesi?ne 70 milyar, Bolu Belediyesi?ne ise 500 milyar liralık elektrik faturası göndermiş. Karara itiraz ettiklerini belirten Mudurnu Belediye Başkanı Mehmet Karakaşoğlu, gerekirse misilleme yaparak Sedaş?a işgaliye parası keseceklerini açıklamış.

-Anlayacağınız bundan sonra cadde ve sokakların aydınlatma giderleri de bedava olmayacak. Direklerde yanan elektriğin faturasını Belediye, direklerin işgaliye parasını da Sedaş öderse, sonuçta bu faturalar mutlaka yine bir şekilde vatandaşa ödetilir.

Ömer Hayyam?dan

Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek  Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün ... Zira senin üstünde de otlar bitecek.

Dokuz günlük tatile girdiğimiz şu günlerde, bana da birkaç gün dinlenme fırsatı doğdu nihayet.

Değerli okurlarımızın Bayramını kutluyorum.