BolununSesi; Halkın Gazetesi

TEŞEKKÜRLER SÜHA

Yener Bandakçıoğlu

    13 Haziran 2005

    Geçen hafta, Boluspor Kulübü eski başkanlarından sevgili kardeşim Süha Alparslan'ın Bolu Gündem'deki sütununda içinde "Yener Abi"nin de geçtiği çok güzel bir yazısını, aynen sütunlarıma alma niyetinde olduğum halde, Garanti Bankası'nın Koru'da ki muhteşem toplantısı nedeniyle, önümüzdeki hafta sütunlarıma alacağımı söylemiştim. Bu hafta sözümde duruyorum. Çünkü Yener Abi'nin sözünden döndüğü bugüne kadar görülmemiştir. Laf aramızda Boluspor'un Olağan Genel Kurulunun da bu hafta yapılmış olması nedeniyle sevgili okurlarımın Süha'nın yazısını özel bir ilgiyle okuyacaklarını zannediyorum. Önce yazısında Yener Abisiyle ilgili güzel görüşleri için Süha'ya yürekten teşekkür edelim. "Efsane Başkan" gibi birçoklarının belki de kıskançlıktan kabullenemeyeceği bir sıfatı şahsım hakkında kullanması bu sevgili kardeşimin ne kadar kadirşinas bir kişiliğe sahip olduğunu da gösteriyor. Şimdi Süha'nın yazısını noktasına ve virgülüne kadar okuyalım. Ardından benimle ilgili birinci bölümünden bazı konulara izninizle bir de biz değinelim:

    Her zaman her yerde söylerim. İnsanların bir kader çizgisi olduğu gibi takımların da bir kader çizgisi vardır. 1985-1986 futbol sezonu Boluspor için daha önce birkaç kez bu sütunlarda yazdığım gibi "top yuvarlak - maç 90 dakikadır" kuralının en çarpıcı bir misalidir. Birkaç hafta önce Bolupsor'un son maçları dolayısıyla aynı konuyu işlemiştim. Hiç kimse o yıl Tarsus İdmanyurdu ile yaptığımız başa baş dişe diş mücadele sonucu Boluspor'un şampiyon olacağına inanamıyordu. Rakibimizin Yeni Salihlispor'u çok rahat yeneceği hatta berabere bile kalsa şampiyon olacağı düşünülüyordu. Tarsus İdmanyurdu mağlup olur Bolu'da son maçta rakibi Aydınspor'u yenerse yani bu çok zayıf ihtimal gerçekleşirse Boluspor şampiyon olabilecekti. Ancak Boluspor'un şampiyon olmasını haftalar önce yazan "Kader" ağlarını örmeğe başlamıştı. Tarsus'ta oynanan Düzce Doğsan Kervanspor maçında çıkan olaylar nedeniyle Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu Tarsus sahasını bir maç için kapatmış ve Tarsus İdmanyurdu – Boluspor maçının Isparta'da oynanmasına karar vermişti. Son maçın Tarsus'ta oynandığını düşünün. Tarsuslular o formlarıyla kendi sahalarında Yeni Salihli'yi çok rahat bir biçimde yenerlerdi.

    Maçın sonucu malum. Yeni Salihli maçın son dakikasında Cengiz İğneci isimli futbolcusunun attığı golle Tarsus İdmanyurdu'nu 2-1 yenmiş ve kimselerin ümit etmediği mucize gerçekleşmişti. Bu mucizenin hikayesini de zaman zaman sütunlarıma alırım. Okumuş olanlarınız ve hatırlayanlarınız vardır.

    O zaman ki Yönetim Kurulumuz Boluspor'a şampiyonluk yolunu açan Cengiz'in ne olursa olsun transferini kararlaştırdı. Bilhassa transfer konularında çok başarılı olan, kendisine verdiğim her görevin üstesinden gelen o zaman ki Genel Sekreterim Mehmet İnceayan'ı yine o zaman ki Yönetim Kurulu üyemiz olan DSİ Başmühendisi Mustafa Tahiroğlu kardeşimi Salihli'ye gönderdik. Akhisarlı olan Tahiroğlu o yıllarda bazı futbolcuların transferleri de dahil kulübümüze güzel hizmetler vermişti. İnceayan ve Tahiroğlu Salihli'den boş dönmediler. Yeni Salihlispor'un o zaman ki başkanı Sayın Namık Ersoy – tavukçuluk ve yemcilikle uğraşıyordu- ikinci başkan Sayın Ceyhan Özdoğan – Salihli'de ki büyük mensucat fabrikasının müdürüydü- ve zamanın teknik direktörü Necdet Zorluer, İnceayan'ın elinden kurtulamamışlar ve Cengiz'i Boluspor'a vermeyi kabul etmişlerdi. Ancak bu kabul için Yeni Salihlili idarecilerin çok masum bir istekleri vardı. Boluspor Başkanı Yener Bandakçıoğlu bizzat Salihli'ye gelecek ve Cengiz'i teslim alacaktı. Bu isteği Süha'da çok güzel anlatmış: "Yener Bandakçıoğlu Cengiz'i teslim almaya bizzat kendisi gelecek. Eziyet mi, onore etmek mi belli değil. Efsane Başkan gece yarısı Salihli'ye gidiyor kendi elleriyle Cengiz'i Bolu'ya getiriyor."

    Yeni Salihlispor yöneticilerinin benim Salihli'ye gelmemi istediklerini şart koşmalarını Süha'nın ifadesiyle eziyet ya da onore etmek olarak kabul edebilir miyiz? Bu muhterem yöneticiler belki de zamanın çok meşhur olan Boluspor Kulübü başkanıyla ile yüz yüze tanışma arzusunda olmak da istemiş olabilirler.

    İşin bir de parasal yönü var. İnceayan çetin bir pazarlıktan sonra işi 75 bin liraya bağlamış. Ama kulübün şartları Boluspor için bir hayli yüksek olan bu rakamı karşılamaya elverişli değil. Ancak Cengiz'e karşı bir vefa borcumuz ve de Genel Sekreterimizin ağzından çıkmış bir söz var. Formülü Cengiz'in transferinin yapılması lehinde oy kullanan ve de (evimizi köyümüzü satıp bu parayı bulalım) diyen zamanın Yönetim Kurulu üyesi ve Bayındırlık ve İskan Müdürü Sabri Fırat buluyor. (- Başkanım, Ziraat Bankası'ndan patates kredisi alabiliriz.) Sabri'nin bu önerisi üzerine Ziraat Bankamızın şimdi isimlerini anımsayamadığım değerli müdür ve memurlarının da ilgileriyle Yönetim Kurulu üyelerimizin tümü Paşaköylü oluyor ve patates kredilerimizi alıyoruz. Kredilerinin toplamı bloke çek haline getiriliyor ve bütün bu uğraşlardan sonra bir gece yarısı Yönetim Kurulu toplantımızı bitirip yanımızda Cengiz'de olduğu halde ben, İnceayan, cennetmekan Tahir Semercioğlu ve Sabri Çatladı Salihli'ye hareket ediyoruz. Sabah saatlerinde vardığımız Salihli'de ilk durağımız ikinci başkan Ceyhan Özdoğan'ın fabrikası. Bilahare Salihli Ziraat Bankası'nın tarihi binasına gidiliyor bloke çekimiz nakde çevriliyor ve Salihli Noterliğinde Cengiz'in Yeni Salihlisporla mukavelesi fesh edilip Bolusporla yeni mukavelesi imzalanıyor. Salihli yöneticilerin gerek Boluspor'un sözünde durmasından gerekse Yener Bandakçıoğlu'nun ayaklarına kadar gelmesinden son derece mutlu oldukları da gözden kaçmıyor.

    Evet sevgili okurlarım. Bakınız Süha'nın yazısından başladık nerelere geldik. Bizim bu sütunlarda ki kırık dökük cümlelerimiz daha önce de defalarca yazdığımız gibi hiçbir hazırlık yapılmadan, hiçbir şekilde müsvedde kullanılmadan doğrudan bilgisayar operatörümüze dikte edilmek suretiyle ortaya çıkmaktadır. Zaman zaman yaptığımız imla bozuklukları, kişilerde ve tarihlerde az çok yanılmalar bu yüzdendir. Ancak şurasını kesinlikle ifade etmek isterim ki anlattığımız tüm olaylar doğrudur. Süha'nın yazısı ve benim bu hafta ki yazım sonrası şimdi aklımda patates kredimiz var. O zamanlar pek arşiv yapma huyumuz olmadığı için o kredinin örneğini ya da fotokopisini alıp saklamamışız. Bu arada Sayın Ziraat Bankası Müdürümüz Ümit Okçu'yu ziyaret ederek bu evrakın bulunup bulunamayacağını soracağım. Şayet Bankamızın arşivlerinden kredi sözleşmemizin örneğini çıkartabilirsek bugünkü kuşaklara, Boluspor için neler yaptığımızın da bir güzel örneğini göstermiş oluruz.

    NECİP BAŞKAN GÜVEN TAZELEDİ

    Cumartesi günü Boluspor'un Olağan Kongresi'ni yaptık. Bütün bir yıl çok başarılı bir şekilde çalışarak Boluspor'u 3. ligden 2. lige taşıyan Başkanımız Necip Çarıkçı yeniden güven tazeledi. Büyük bir onurla ifa ettiğim Divan Başkanlığı görevim sırasında – hepinizin bildiği gibi Boluspor tarihinde Yönetim görevinde olmadığım tüm genel kurulları bir-iki yıl ki istisna hariç hep ben yönetirim - gözlemlediğim Yönetim Kurulu'nun Başkan Necip Çarıkçı etrafında bütünleşmeleri oldu. Yönetim Kurulu'nun bu güveni karşısında Necip kardeşim eski yönetimden birkaç arkadaşımızı yönetim listesinden çıkarmış ve yönetim kadrosunu 38'e çıkararak güçlendirmiş.

    Genel Kurul sonrası yeni Yönetim Kurulu Bolumuzun yüz akı Bolsüt Bizim Çiftlik Restaurant'ta bir araya gelerek geçen yıl ki başarılarını, yeniden seçilmelerini kutladılar ve yeni yıl ki başarıları için de birlik ve beraberlik sözü verdiler. Divan Başkanı olarak davetli olduğum yemek geç saatlere kadar büyük bir coşkuyla devam etti. Bu arada Restaurant'ın patronu sevgili kardeşim Hüseyin Kayalıoğlu'nun arkadaşlarını birbirleriyle kaynaştırmada ne kadar beceri sahibi olduğunu da bir kere daha gördük.

    Seçimler nedeniyle yeniden başkan olan Necip Çarıkçı kardeşimle tüm yöneticilerimizi yürekten kutluyorum. Çok zor olduğunu her zaman ifade ettiğim görevlerinde üstün başarılar diliyorum. Yüce Allah'tan bizlere önümüzde ki Boluspor Genel Kurulu'nu 2. lig A grubunda ve de yine benim başkanlığımda yapmamızı nasip etmesini niyaz ediyorum. Yaşasın Boluspor!..

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik