Göynük?ün de Gürcüler Konağı var

Geçen haftaki ?Kastamonu aldı başını gidiyor? ara başlıklı ikinci yazımda Mudurnu Yarışkaşı Konağı?ndan sonra Göynük Gürcüler Konağı?nı da yazmak istediğimi ancak Gürcüler Konağı?yla ilgili fotoğrafı bulamadığımı ifade etmiştim. Benim yazılarıma tarzım itibariyle fotoğraflar yakışıyor. Böylece kırık-dökük cümlelerimiz fotoğraflarla daha bir zenginleşiyor. Geçen hafta fotoğrafların mutlaka bir yerlere girmiş olabileceğini ve Gürcüler Konağı?nın işar-ı ahire kaldığını da söylemekten geri durmamıştım. Devamı S: 2?de

Bir hafta boyunca fotoğrafları aradım. Yok Allah yok. Arada sırada meşhur Tempra?yı Baromuzun elinden her iş gelen, ele avuca sığmaz personeli Mazhar Özdemir?e veririm. Mazhar?da bazen Baro?nun işlerini, bazen kendi işlerini ve bazen de benim işlerimi görür. Aramızda kendisine ?Pire Mazhar? dediğimiz bu çok sevgili kardeşimizin önünü alamadığı bir de çok güzel bir marifeti vardır. Mazhar, iç dekorasyonda başlı başına bir firmadır. Gördüğü her şeyi kendisine göre düzeltir, yeni dizaynlar yaratır. Baro Başkanlığım sırasında da bir gün önce bıraktığım masamın bir gün sonra Mazhar?ın uğurlu elleriyle değiştirildiğini görür hep beraber evraklarımı aramaya başlardık. Mazhar?ın bu huyunu bildiğimden Göynük fotoğraflarını bir de Mazhar?a sorayım dedim. Aldığım cevap tam düşündüğüm gibiydi. Meğer Mazhar bizim fotoğrafları koltuğun üzerinden almış torpido gözüne intikal ettirmiş.

Neyse, fotoğrafları bulduk ya bir hafta öncesi bir hafta sonrası önemli değil.

Artık politikayı noktaladık. Yaşımızın icabı Göynük?e pek gidemiyorum. Aslında Anadolu?nun bu gizemli ve buram buram tarih kokan ilçesini çok severim. bolununsesi sütunları Göynük?le ilgili yazılarımla doludur. Bir fırsat çıksa da bir Göynük yapalım derken, fırsat evvelki hafta karşımıza çıkıyor. Değerli ve sevgili meslektaşım Av. Sabri Erhendekçi Baro?da ki konuşmalarımız sırasında yine değerli ve sevgili meslektaşım Av. Şadi Yücel?le Göynük?e gideceklerini söyleyince hemen beni de alın diyorum.

Göynük?de ilk durağımız Adliye binası. Sabri duruşmasına girdikten sonra artık önümüzde serbest saatler var. Duruşmadan sonra nereye gidilir. Elbette ki sevgili dostum, yıllarca CHP?de omuz omuza çalıştığımız Göynük?ün çalışkan ve mümtaz evladı Rüştü Konakyeri?nin meşhur lokantasına. Bizde öyle yapıyor ve Rüştü?ye uğruyoruz. Çaylarımızı içtikten sonra, sırada Rüştü?nün işlettiği Göynük?ün meşhur Konağı ?Gürcüler Konağı? var. Gürcüler Konağı?nın açılışını bilirimde kendisini bilmem. Rüştü kardeşim yemeği konak da yiyebileceğimizi söyleyince bu teklifi de hayır demiyoruz. Rüştü adamlarını da seferber edip kaşla göz arasında lokantasından bir hayli yüksek bir tepede bulunan Gürcüler

Konağın Göynük?e hakim balkonunda dostlarla birlikteyiz. Soldan sağa Rüştü?nün dünürü Naim Candan, Sabri, ben, çok genç yaşına rağmen Gürcüler Konağı?nın Müdürlüğü?nü ifa eden çok kibar, çok yakışıklı ve çok becerikli genç kardeşim Yücel Sezer, sevgili dostum Rüştü Konakyeri, Şadi ve Fuat Aydaş kardeşim.

Konağı?nın balkonuna mükellef bir sofra kuruyor. Rüştü çok vefalı ve kadir kıymet bilen bir kardeşimdir. Eğer Rüştü?nün lokantasında yemek yerseniz benim yıllarca önce bolununsesi?nde ki Göynük Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili yazımın özenle bir çerçeveye alındığını ve lokantanın duvarında asılı olduğunu görürsünüz.

İlk defa gördüğümüz Gürcüler Konağı 7 odasıyla tipik bir Osmanlı Konağı olarak Göynük turizminde yerini almış. Zaten benim gitmediğim son yıllar içinde Göynük?de Konak turizminde belirli bir gelişme olmuş. Gürcüler Konağı?nın balkonundan Göynük?ü seyrettiğiniz de bu olumlu gelişmeyi hemen fark ediyorsunuz. Yani Göynük?ün elinin yüzünün düzeldiğini hemen görüyorsunuz. Demek ki İstanbul Bolu Kültür Derneği?nin değerli Başkanı sevgili kardeşim Savaş Ilgaz?ın yıllarca önce başlattığı turizm hareketi başarıya ulaşmış. Gönül, her zaman yazdığım gibi Mudurnu?muzun, Göynük?ümüzün hiç de aşağı kalır yerleri olmadığı Safranbolu gibi Beypazar?ı gibi kabuğunu yırtması ve turizmden para kazanmasını istiyor. Zaten son günlerde Bolu Ticaret ve Sanayi Odamız da artık sanayiden ümidini kesmiş gözüküyor. Başta Meclis Başkanımız sevgili kardeşim Umut Oran ve Yönetim Kurulu Başkanımız Sabahattin Yamaner olmak üzere bu işin yetkilileri Bolu turizmi üzerine güzel söylemlerde bulunuyorlar.

Göynük?e gidişimizin bir olumlu yönü de bu yaşa gelinceye kadar hiç tatmamış olduğumuz ve Türkiye?nin başka bir yerinde de görmediğimiz buğday orjinli ?UHUT?la tanışmamız oldu. Filizlenen buğday tanelerinin kazanlarda ağır ağır pişirilmesiyle elde edilen Uhut, marmelat kıvamında açık kahve renkli mayhoş tadı olan nefis bir yiyecek. Eskiden Göynük sınırlarına çıkmayan Uhut, şimdilerde İsmail ve Emin Gökdemir kardeşlerimin Abant sapağında satmalarıyla bir hayli meşhur olmuş. Göynük?de de bir girişimci reçel imalathanesi gibi Uhut imalathanesi kurmuş. Çok kısa bir sürede Uhut?un Göynük?ümüzün meşhur Dombay Fasulyesi-nezaketleştirilmişi Bombay fasulyesi- gibi Türkiye çapında meşhur olacağına inanıyorum. Eski okuyucularım bilirler yıllar önce yine bu sütunlarda ?Bombay nere Göynük nere? diye bu meşhur fasulyemizden de bahsetmiştim.

Gürcüler Konağı?na önümüzdeki günlerde bir kez daha gitme ümidiyle sevgili kardeşlerim Av. Sabri Erhendekçi ile Rüştü Konakyeri?ne teşekkürler.

Bolu yerel basınında tarihi zirve

Masadakilerden biri Bolu'da Yenihayat Gazetesi?nin patronu yazılarımda çokça kullandığım sıfatıyla ?Küçük Dev Adam? Latif Yıldız, diğeri Bolu basınının ve Bolu siyasetinin ele avuca sığmaz çocuğu Nejat Yaraş, bir diğeri de bolununsesi Gazetesi Başyazarı ve Bolu yerel basınının 50 yıllık duayeni bendeniz Yener Bandakçıoğlu olursa bu masaya ?BoluYerel basınında tarihi zirve? denmezde ne denir? Bende geçen hafta böyle demiş ve zirvenin fotoğrafını aynen Gürcüler Konağı gibi bulamadığımı söylemiştim. Geçen hafta ki sözümde duruyor ve zirvenin fotoğrafını aynen sütunlarıma alıyorum. Ancak fotoğrafı çeken Yurdaer-2 Mutfak Sanat Merkezi?nin yakışıklı garsonu, Müdürü Mesut Tokuyucu kardeşime her halde yağ çekmek için Latif?in yanında oturan Nejat?ı kesmiş. Nejat?a kala kala güzel kol saati kalmış.

Kim demiş CHP?de kavga var diye

Çoktan beri gerek yerel basındaki haberler gerekse kişisel duyumlarımıza göre CHP İl ve İlçe teşkilatlarında sular durulmuyormuş. Eski ve yeni yöneticiler bir birlerine düşmanmışlar. Hatta hatta, eski Başkanlar yeni Başkanları gerek CHP Genel Merkezi?ne gerekse Bolu adli mercilerine şikayet ediyorlarmış. Şimdi aşağıya aldığım fotoğrafı çok dikkatli bir şekilde inceleyelim; Şimdiki Başkan Av. Tanju Özcan?la bir önceki Başkan Raşit Aydın?ın beşüş çehrelerinde hiç kırgınlık var mı? Başkanlar öylesine birlik ve beraberlik içindeler ki aralarına kendilerinden önceki ilçe Başkanı Av. Ferit Atalay?ı da alarak çok eski İl Başkanları Yener Abilerine poz vermişler. Yüce Allah bu güzel pozu bozmasın!

Sevgili Dünürlerimin mutlu gecesi

Kızım Nur Karsu?nun kayınbiraderi Cem Karsu, Cumartesi akşamı İstanbul Fenerbahçe Borsa Restoran?ta yapılan muhteşem bir törenle Bn. Süreyya Kumkumoğlu?yla nişanlandı. Karsu ve Kumkumoğlu ailelerinin yoğun bir katılım gösterdiği törende kendileriyle dünür olmaktan büyük onur duyduğumuz sevgili Süheyla-Kazım Karsu çifti ile damadım Burak Karsu?nun mutluluklarına bizlerde katıldık. Resimde soldan 1992?de CHP Bolu İl Teşkilatı?nı yeniden tırnaklarımızla kurduğumuz günlerdeki Merkez İlçe Başkanım Mehmet Aydar ile Bandakçıoğlu ve Eratalar ailelerinin büyüğü sevgili Halazadem Alaaddin Eratalar abimle birlikte görülüyoruz. Alaaddin abimle sevgili yengem Sabriye Eratalar?ın kızı Harika yeğenimde, dünürüm Süheyla Karsu?nun erkek kardeşi tüm ailelerimizin çok sevdiği Ömer Şenol?un eşidir. Böylece Karsu ailesiyle hısımlığımız ve dünürlüğümüz iki taraflı çok sağlam temellere dayanır.

Cem Karsu ile nişanlısını kutluyor, mutluluklar diliyorum.