Sayın Vali'nin kahvaltılı 2. Basın Toplantısı

Valimiz Sayın Ali Serindağ Bolu'ya atandığı günden bu yana 2.Kahvaltılı Basın Toplantısını bugün-dün- gerçekleştirmiş bulunuyor.

Kusursuz bir organizasyon örneği olan basın toplantısına, Bolu'da ki basın mensuplarının büyük bir katılım gösterdiklerini öncelikle söylememiz gerekiyor. Tabiatıyla basın mensubu dediğimiz zaman bu kavramın içine her zaman yazdığımız gibi asıl mesleği gazetecilik olmayan benim gibi köşe yazarları da dahildir. Sayımızın bir hayli fazlalaşmasına rağmen büyüğüyle küçüğüyle Bolu basın mensuplarının birbirlerine karşı diğer illerde olmayan bir saygı ve sevgi çemberi içinde görevlerini yaptıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Arada sırada kimi arkadaşlarımız arasında ufak tefek kırgınlıklar ve dargınlıklar oluyorsa da ben şahsen bunları mesleğin yarattığı tatlı rekabete bağlıyorum.

Bizlere böyle sıcak bir atmosfer sağlayan başta Sayın Valimiz Ali Serindağ olmak üzere, vilayetimizin çok çalışkan ve çok saygılı Özel Kalem Müdiresi Serpil Hanımefendi?ye, Vilayet Basın Bürosu?nun değerli mensuplarına yine Turizm ve Otelcilik Okulumuzun değerli ve çalışkan Müdürü Cafer Kara ve personeline teşekkürlerimizi peşinen ilettikten sonra gelelim toplantının içeriğine;

Sayın Vali hoş geldin ve açılış konuşmasında ilimizin bir çok sorununa değinerek gazeteci arkadaşlarımıza ileriki bölümlerde birçok güzel ve yerinde soru sorma imkanını verdiler. Bolu'nun sorunları derken elbette ki öncelik sırasını turizm ve sanayie vermek gerekiyor. Benim yıllardan beri savunduğum sanayi sevdasından yavaş yavaş uzaklaştığımı ve son yıllarda turizmci olmaya başladığımı okurlarım çok iyi biliyorlar. Zaten basın toplantısında da turizm ön plana çıktı. Sayın Vali sözlerine başlarken geçtiğimiz haftalarda Göynük?te Doğa Otel?de yapılan toplantının içeriği hakkında bilgi verdi. Her ne kadar son yıllarda Bolu turizmi hakkında bolununsesi sütunlarında çokça yazısı çıkmış bir köşe yazarı olarak bu toplantıya davet edilmemiş olsak da Sayın Vali?den bu toplantı sonunda bir ?Turizm Koordinasyon Kurulu? kurulacağının müjdesini almakla mutlu olduk. Yine Bolumuzun en büyük projelerinden biri olarak geçmişte bir hayli yol alan ancak gerek yöre köylülerinin karşı çıkması gerekse projenin sahibi Yapı Kredi Bankası?nın mali yapısı icabı işar-ı ahire ertelenen Dörtdivan?da ki büyük turizm projesinin yeniden hayata geçirilmeye çalışıldığını duymakta bizi ayrıca mutlu etti. Geçmiş sayılarımızda bu proje ile ilgili yazılarım belleğimdedir. Sayın Vali?nin belirttiğine göre Turizm Bakanlığı buraya tahsis edilen yerin Orman Bakanlığı?ndan devrini istemiş. Orman Bakanlığı Turizm Bakanlığı?nın bu isteğine olumlu bakıyormuş. Eğer bu gerçekleşirse Turizm Bakanlığı proje için yeni bir finansör aramaya başlayacakmış.

Taşlıyayla Göleti için hukuki prosedürün tamamlandığı ve yatırımın yakında başlayacağı müjdesi yanında, Sarıalan Göleti?nin mera vasfı dolayısıyla bir takım bürokratik engellerin aşılması çalışıldığını da öğreniyoruz. İnşallah bu engellerde kısa sürede aşılır ve Bolumuz Kartalkaya yolu üzerinde nefis bir gölet oluşur. Sayın Valimizin Yedigöller yolu için, Sayın eski valimiz Mehmet Ali Türker?den daha farklı düşünüyor olması, Yedigöller yolunun yapımı anlamına geliyor. Bildiğimiz gibi Sayın eski valimiz Mehmet Ali Türker Yedigöller?in doğasının bozulacağı üzerinde hassasiyetle durduğundan Yedigöller yolunun yapımına karşıydı.

Sayın Vali?nin Bolu tarımı ile ilgili açıklamalarını dinlerken ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem. Sayın Vali Bolu kirazı, Bolu elması, Bolu enginarı derken ben de kendi kendime (Yahu, ne kadar uzak görüşlü bir yazarım. Ben bu konuları yıllarca işlemiştim demekten kendimi alamıyorum.) Gerçekten de elma konusunda ki yazılarım belki otuz-kırk yılını doldurdu. Enginar konusunu belki on yıl önce bu sütunlarda, sevgili kardeşim İstanbul Bolu Derneği eski başkanı Savaş Ilgaz?ın Çepni Köyü?ndeki uğraşıyla gündeme getirdim. Kiraz konusundaki yazım da iki-üç ay evvel yine Bolu basınında ilk defa yayınlandı. Her üç projenin de gerçeklemesi halinde Bolu çiftçisinin ufuklarının genişleyeceğine sadece patatese ve buğdaya bağımlı olmayacaklarına yürekten inanıyorum.

Son yılların en büyük sorunu olan tavuk kümesleri sorunu da Sayın Vali?nin açıklamalarına girdi. Bilhassa sütun komşum sevgili kardeşim Yurdaer Kalaycı?nın üzerinde çok durduğu benim de arada sırada bahsettiğim tavuk kümesleri hakikaten Bolu için çok büyük sorun olmaya devam ediyor. Şöyle dikkatli bir gözle Bolu Ovası?nı taradığımızda yakında tavuk kümeslerinin Bolu Ovası?nı işgal altına alacaklarından hiç kuşku yok. Ancak meselenin bir de ekonomik yönü var. Bolu halkına iş ve aş bulmamız lazım. Eğer Bolu tavukçuluğu Türkiye kanatlı et sektörünün %25?ine hitap ediyorsa Bolu tavukçuluğunu gözardı edemeyiz. Tavuk gübresi konusunda Dörtdivan?da ki bazı girişimcilerin küçük çapta bir girişime başladıklarını, Bolu'daki büyük üreticilerinde ?Beypiliç, Erpiliç, Akpiliç gibi ?aralarında toplanıp bir şirket kurduklarını öğreniyoruz. Toplantının içeriği ile ilgili cümlelerimizi daha da uzatabiliriz. Ancak sütunumun klasik esprisi içinde şimdilik bunlarla yetinelim.

Sayın Valimizin bu çok başarılı basın toplantısının önümüzdeki haftanın Bolu gündemine damgasını vuracağını biliyoruz. Tahmin ediyorum tüm köşe yazarlarımız ve Gazetelerimiz, basın toplantısıyla ilgili çok yararlı bilgiler vereceklerdir. Bir kere daha Sayın Vali?ye ve emeği geçenlere teşekkür ederek satırlarımız noktalayalım.

Aylardan beri açılsın, açılmasın polemiği yapılan Panayırımız Belediyemizin kararlı tutumu sonucu Cumartesi günü yeniden start aldı. Henüz tam bir yerleşmenin sağlanamamasına rağmen Cumartesi akşamı gördük ki, Panayır Bolu halkının da özlemiymiş. Karaçayır?ın etrafında ki tüm sokaklar ve caddeler insan ve araba selinin görüntüleriyle doluydu. Migros?un Otopark?ı bile tamamen dolmuştu. Böylece sıkı bir Panayırcı olan bendenizde yazdıklarımın ne kadar doğru olduğunu bir kere daha gördüm. Panayır karşıtlarına şunu tavsiye ediyorum: (Ey benim sevgili kardeşlerim, dereleri tersine akıtamazsınız. Bundan sonra siz siz olun Yener Abiniz bir konuyu yazdığı zaman o konuya karşı çıkmayın. Yoksa Panayır misalinde olduğu gibi mahçup olursunuz.)