BolununSesi; Halkın Gazetesi

HEDEF TURİZM?SE ADRES BELLİ SAYIN VALİM

Yener Bandakçıoğlu

    22 Ağustos 2005

    Sayın Vali Ali Serindağ?ın geçen hafta ki basın toplantısı yerel basınımızda oldukça büyük bir yankı uyandırdı. Gazetelerimiz gerek haber bazında gerekse köşe yazılarıyla Sayın Valinin mesajlarını okurlara duyurmak üzere birbirleriyle yarış ettiler. Basın toplantısını konu alan geçen haftaki ?Sayın Valinin Kahvaltılı 2. Basın Toplantısı? başlıklı yazımda da değindiğim gibi Turizm artık Bolu'nun öncelikli sorunu haline gelmiştir. Ancak bu sorunun kısa zamanda çözümü için gereksiz toplantılara, gereksiz komisyon seçimlerine ve görevlendirilmelerine ihtiyacımız olmadığı görüşündeyim. Bu şekilde çalışma hepimize zaman kaybettirecek ve havanda su dövmekten başka bir işe yaramayacaktır.

    Peki acilen ne yapmamız gerekiyor? Bu sorunun cevabını daha önceki muhtelif yazılarımda gösterdiğim gibi bir yıl önce yine bu sütunlardaki 16 Ağustos 2004 tarihli bolununsesi?nde ki ?İstanbul?dan Amasra?ya Kültür Yolu Projesinde Bolu Yok? başlıklı yazımda da açık ve seçik bir biçimde vermişim. Bakınız o yazımda bir paragrafta neler söylüyorum: (- Bugün, Mudurnu ve Göynük?te esaslı bir turizm hamlesi başlamış, Mudurnu ve Göynük SafranBolu'ya rakip hale gelmişse bu başarının altında hiç şüphe yok ki, İstanbul Bolu Derneği?nin eski başkanı Savaş Ilgaz?ın organizasyonlarının büyük rolü vardır. Savaş 93-94 li yıllarda aralarında Prof. Dr. Metin Sözen Hocamızın da olduğu İstanbul?un en tanınmış çevre ve kültür bilimcileriyle, İstanbul medyasının en ağır toplarını Bolu'ya getirme becerisini göstermiştir.) Burada bir şansımız vardı. Organizasyonların başında ki adam olan sevgili kardeşim Savaş Ilgaz ile ülkemizin en meşhur doğal, tarih ve kültürel mirasımızın korunması savaşçısı Prof. Dr. Metin Sözen Kabataş Lisesi?nden arkadaşlar. Bu arkadaşlıkla başlayan Prof. Dr. Metin Sözen?in Bolu sevgisinin halen eksilmediğini biliyorum. Önemli olan Sayın hocamızı şu veya bu nedenlerle sık sık Bolu'ya getirebilmek ve ondan istifade yollarını aramaktır. Ancak maalesef bu konuda içten bir girişimde bulunmadığımızı da üzülerek yazmak mecburiyetindeyim. O yazımda Sayın Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci?nin, Sayın hocamızı İstanbul?dan makam arabası ile alıp SafranBolu'ya götürdüğünü ve yine SafranBolu'dan alıp İstanbul?a bıraktığını da yazmaktan kendimi alamamıştım. Aslında bu satırlarım değerli yöneticilerimiz için bir uyarı mahiyetindeydi. Ancak bugüne kadar bu uyarının hayata geçirildiğini duyamadık. Ümit ve temenni ederiz ki, basın toplantısında Bolu Turizm sorunlarına öncelik veren Sayın Valimiz Ali Serindağ mesajımızı iyi algılar ve yerine getirmek için çaba sarf eder.

    Bakınız bizim bir türlü diyalog kuramadığımız Prof. Dr. Metin Sözen hocamız için birkaç gün önce Milliyet Gazetesi?nde meşhur Nail Güreli üstadımızın yazdıklarına:

    (- Yılın üçyüz gününü Anadolu?yu dolaşarak geçiren bir adam, Prof. Dr. Metin Sözen diyor ki: ?İnsanların gözlerine dikkatli ve kaçamak yapmadan bakıyorsanız, insanların değişim isteklerinin başında, bulunduğu yerin kimliği, kendisinin ne olduğu sorusuna yanıt aradıklarını görüyorsunuz. Bilinçli soru soran, sorgulayan tavırları sizi daha başka dikkate, daha başka birikime, onlara vermek istediğiniz değerlerin daha fazlasını vermeye itiyor.?

    Metin Sözen?in 1990?da bir avuç insanla kurduğu Çekül Vakfı, 2003?de Kelkit Havzası Platformu?nu, 2004 Haziran?ında da Kelkit Havzası Kalkınma Birliği?ni getirdi.

    Şimdi Kelkit Havzası?nda ki beş ilin (Tokat, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Sivas) ve 17 ilçenin Valileri, Kaymakamları, Belediye Başkanları, Üniversiteleriyle yeni bir modeli hayata geçiriyor.

    Modelin özü Demokrasi.

    Halkın yerel yöneticilerle birlikte kendi işini kendi görmesi. Yaşadığı yörede ki tarih, kültür ve doğa varlıklarına sahip çıkması, kendi ekonomisini kendi üretmesi.

    Tokat yöresinde yetişen 39 çeşit domates üzerinde yapılan bilimsel incelemeler sonucunda, bu yöreye daha uygun ve verimli olan 5 tür saptanıyor. Bu gerçek çiftçiye anlatılıyor.

    Çiftçi inanıyor, benimsiyor, deniyor ve 2003 yılında 400000 ton olan üretim 2004?te 600000 tona, bu yıl da 1000000 tona ulaşıyor.)

    Sayın Valimizin basın toplantısında değindiği benim de yıllardan beri yazmaktan yorulmadığım Bolu elması, Bolu kirazı ve Bolu enginarıyla ilgili çalışmalarda acaba Kelkit Havzası Platformu?nun ve onun kurucu unsuru olan Prof. Dr. Metin Sözen?in çalışmalarından istifade edebildik mi? Veya istifade etmeyi düşünüyor muyuz?

    Evet Sayın Valim, ben Bolu'ya bir çivi çakanın yanında olma prensibim gereği size de bu konularda her türlü yardım ve desteği yapacağıma söz veriyorum. Ancak bugünkü mesajım çok açık ve nettir. Savaş Ilgaz 15 günde bir Bolu'ya geliyor. Adresi Bolu'nun Çepni Köyü?dür. Onun vasıtasıyla Prof. Dr. Metin Sözen?e ulaşmak çok kolay. Eğer Bolu'ya ses getirebilecek bir girişimde bulunmak istiyorsanız bu isimlerle hemen temasa geçmeniz gerekiyor. Hedef turizm olarak belirlenmişse adreste bellidir... Prof. Dr. Metin Sözen ve Çekül Vakfı

    BALIK SEZONUNDA SİFTAHI ANCAK YAPABİLDİK

    Devamlı okurlarım, yaz mevsimi geldiğinde birkaç kez dere balıkçılığı ile ilgili yazılarıma alışkındırlar. Bu yıl, yağmurların devam etmesi ve dere sularının yağmur nedeniyle soğuk olması nedeniyle dere balıkçılığı sezonunu açmak bir türlü kısmet olmamıştı. Nerdeyse baharı görmeden yaz gelip geçecekti. Haftalardan beri beklediğimiz haber geçen hafta geldi. Ekibimizin değişmez aslarından sevgili kardeşim Sebati Çetin telefonda geçtiğimiz Pazar için tüm hazırlıkların yapıldığını ve balığa gideceğimizi söyleyince biraz da üzüldüğümü ifade etmeliyim. (- Sebaticiğim, çok sevindim ama o gün Sayın Valimizin basın toplantısı var. Toplantıya mutlaka katılmam gerekiyor. Ne yapsak ne etsek.)

    (- Sayın Başkanım biz Muzaffer, Mehmet önceden gideriz. Zaten abim de ? Hasan Çetin Hoca ? biraz gecikecek. Siz onunla gelirsiniz.) (- Hay Allah razı olsun. Ben basın toplantısından sonra hemen gazeteye gider, bir şeyler karalarım. Ondan sonra da Hasan Hocayla buluşuruz.)

    Bu yıl ki siftahın bir de özelliği var. Balığa ilk defa eşlerimizi de götüreceğiz. Bizim dere balıkçılığı kurmay heyeti bu yıl Kuzgölcük Köyü?ne gitmeyi planlamış. Bu da iyi oldu! Hayatım boyunca Seben?imizin Kuzgölcük Köyü taraflarına hiç gitmemiştim. Saat 14:00 sıralarında Hasan Hoca ve muhterem eşleri hanımefendiyle buluşup yola koyuluyoruz. Ekibe değerli kiracım Defterdarlık Vergi Denetmeni Ömer Aydın kardeşimle eşi Menekşe Aydın hanımefendi ve kendilerine torun gözüyle baktığımız çocukları Metehan ve Mevsim de katılıyor.

    Benim gibi o yörenin evladı olan Hasan Hoca da Kuzgölcük Köyü?nü hiç görmemiş. Neyse tarif üzerine Bolu-Seben Karayolunun Taşlıyayla sapağından Kuzgölcük Köyü?ne dönüyoruz. Bu tabelayı yıllardan beri devamlı görmemize rağmen yukarıda da belirttiğim gibi bir türlü sağa dönmek nasip olmamıştı. Eski yazılarımdan birinde hepsi K harfi ile başlayan Kızık, Kuzgölcük, Kabak, Karca gibi o civar köylerinin isimlerinin niçin K harfi ile başlamış olduğunu çok merak ettiğimi ve bunun bir sosyolojik araştırma konusu yapılması gerektiğini yazmıştım. Ancak bugüne kadar bu araştırmayı yapacak Üniversitemizden bir babayiğit çıkmadı.

    Verilen tarif üzerine Kuzgölcük Köyü?nün Aşağı Mahallesi?ne çok kolay bir biçimde ulaşıyoruz. Yol güzel bir asfalt standardında. Ancak Aşağı Mahalleden sonra yol bozuluyor. Dereye doğru da önümüze çok büyük bir köprü çıkıyor. Buluşma yerimiz Köprü civarı olacak ama öncü ekibimizi köprü civarında bulamıyoruz. Bu arada Hasan Hoca bize tarif edilen yerin değiştirildiğini ve köyün altındaki başka bir yere alındığını söylüyor. Tekrar Aşağı Mahalleye dönüyor ve orada bulabildiğimiz teyzelere, amcalara buradan bir minibüsün geçip geçmediğini soruyoruz. Muhataplarımız oy birliği etmişçesine böyle bir minibüs görmediklerini zaten dereye inen yolun da sadece traktör geçişine imkan verdiğini söylüyorlar. Hadi bakalım çık işin içinden. Köyde cep telefonları çalışmıyor. Yani Seben?imizin bu bölgesi kapsama alanı dışında. Hani Turkcell?imiz Kutuplarda bile çalışıyordu? Burada ( Nerdesin Selo) demekten başka çaremiz yok. Bir yıl kadar önce Sayın Melih Aşık Milliyet?te ki Açık Pencere sütununda Turkcell?in kapsama alanında bulunmayan yurt köşelerini Selo?ya bildirip durmuştu. Selo?da ? Turkcell ? bu yerlerin en kısa zamanda kapsama alanına alınacağını cevaplamıştı. Bu köşeler arasında Seben?imiz yoktu. İnşallah Metin Aşık ve Selo bizim bu feryadımızı duyup Seben?in bu bölgesini de Turkcell?in kapsama alanına alırlar. Belki bilmeyenler olabilir. Selo, Turkcell reklamlarının meşhur yıldızı. Reklamcılık deyip geçmeyin. Selo bu reklamlarla hem kendisini hem de Turkcell?i meşhur etti. Peki niçin Selo. Ben reklam şirketinin Selo ismini kullanırken kulağa hoş gelsin diye yaşayan en meşhur Süleyman olan Süleyman Demirel Babamızın SÜLÜ isminden kopya çektiğini zannediyorum.

    Burada aklıma takılan bir soru daha var. Kuzgölcük Köyü Aşağı Mahalle?nin kuş uçmaz kervan geçmez deresi üzerine o büyük köprüyü kim yaptırmış ola ki. Çünkü köprüden sonra yol diye bir şey kalmıyor. Radarlarımız çalışmaya devam ediyor ve Sayın eski milletvekilimiz Mustafa Yünlüoğlu?nun Kuzgölcük Köyü?nden olduğunu öğreniyoruz. Demek ki Sayın Yünlüoğlu milletvekilliği sırasında köyüne böyle bir hizmeti götürmüş. Eğer bu tahminimiz yanlışsa gerek Köy Hizmetleri Müdürlüğümüz gerekse Sayın Yünlüoğlu gerekli açıklamayı yapabilirler.

    Kamp yerini bulmak yine Hasan Hoca?ya düşüyor. Köyün içindeki bir hemşehrimizden aldığı bilgiye göre biraz önce bizleri yanlış yönlendiren teyzelerin ve amcaların aksine onların geçit vermez dediği yola gireceğimizi söylüyor. Öyle yapıyor ve öncü ekibimize ulaşıyoruz. Öncü ekip Sebati, Muzaffer ve Mehmet kardeşlerim balıkları tutmuşlar. Buradaki balıklar ya mevsimin geç başlaması ya ulaşımın zorluğu nedeniyle daha önceki yıllarda aynı derenin muhtelif yerlerinde tutulan balıklardan daha büyük. Muhterem hanımefendilerin katkılarıyla sofralarımız kuruluyor ve Aşağı Kuzgölcük balıkları büyük bir neşe içinde ve afiyetle midelere indiriliyor. Her zaman ki gibi aşçıbaşımız Adliye İdari İşler Müdürümüz Muzaffer Bulut. Tabiat Ana o kadar cömert ki çoluk çocuk tutulan balıkları bitiremediğimizden dönerken diş kiralarımızı da paketler halinde alıyoruz.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik