Bolumuzun Alamet-i Farikaları

Son yıllarda globalleşen dünya ekonomisinde markalaşma dediğimiz olgu son derece önemli bir konuma geldi. Dünya insanları, aldıkları mal ve hizmetlerin bir markayı çağrıştırmasını çok önemsiyor. Yani satın aldıkları herhangi bir mal muayyen bir markanın ürünü ise bu mal daha kolaylıkla alınıyor ve daha çok satılıyor. Öyle mallar var ki sırf markaları nedeniyle belki de kendilerinden daha çok kaliteli olan mallara göre daha çok satılıyor. Bugün Türkiyemizde çok kaliteli mal ve hizmetler olmasına rağmen sırf marka olgusu nedeniyle uluslararası piyasalarda pek adımız duyulmuyor. Bu dezavantaj nedeniyle Türk firmaları, yabancı firmalarla ortaklık kurmak için yarışıyorlar. Bankalarımızda birbiri peşi yabancı bankalarla ortaklık kurmakta yine bir yarışın içindeler. Gazetelerin ekonomi sayfalarında devamlı okuduğumuza göre, Türkiye?nin uluslararası arenada en meşhur markası Mavi Jeans?miş. Bilmeyenler için açıklayalım: Mavi Jeans, bildiğimiz kot pantolonların kumaşını imâl eden firmamızın ismi.

Yurt içinde de markalaşmanın önemi her geçen gün artıyor. Çeşitli imalatlar halkın beğenisine sunulurken, halkın kulağına hoş gelecek isimleri tercih ediyorlar. Konuyu Bolumuza indirgersek Bolumuzun da bir çok meşhur markası olduğunu söyleyebiliriz. Son yıllardaki en meşhur imalatımız olan Bolu Çikolatası geçenlerde Bizim Biraderin- Oğlum Cumhur Bandakçıoğlu- sütununa girdi. Cumhur, bugüne kadar Bolu'da ben dahil hiçbir köşe yazarının ve hiçbir gazetenin ele almadığı Bolu Çikolatası?nın markalaşması üzerine enfes bir yazı yazdı. Son yıllarda bir zamanların meşhuru olan fındık şekerimizin tahtını ele geçiren Bolu Çikolatası ile ilgili marka isimlerini hepimiz biliyoruz. Bu konuyu merak edenler bolununsesi?nin son aylardaki sayılarında Cumhur?un yazılarını okuyabilirler. Cumhur?un da değindiği gibi Bolu Çikolatası?nda birinci, sevgili kardeşim Deniz Pastanesi sahibi Hasan Aksoy? un ?BOLÇİ? markasıdır. Hasan, birkaç yıldan beri büyük uğraşlarla BOLÇİ?yi hakikaten önemli bir noktaya getirdi. Artık devletimizin resmi organları bile Türkiye?ye özgü geleneksel gıda listelerini ilân ederlerken BOLÇİ?yi liste başı yapıyorlar. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı?na bağlı Bursa Gıda Kontrol ve Araştırma Enstitüsü bakın Bolu'nun markalarını neler olarak açıklıyor: ?BOLÇİ? Bolu Çikolatası, Fındık Reçeli, Şakşak Helva, Keş, Karakılçık Pirinç?i, Mengen Peyniri, Cevizli Dörtdivan Helvası, Uhut, Höşmerim , Bozarmut Turşusu, Kızılcık Tarhanası, Kaşık Sapı, Keşkek, Düğün Çorbası, Mudurnu Saray Helvası, Çükündür Hoşafı. Bu listemizi diğer illerin listesiyle kıyasladığımızda diğer illere fark attığımızı da görüyoruz. Liste biraz fazla olmuş gibime geliyor yada bu müdürlükte Bolulu etkin bir hemşehrimiz var. Bize biraz torpil geçmiş.

Şimdi birazda listeyle ilgili diyeceklerimizi yazalım. BOLÇİ?nin Bolu Çikolatası olarak liste başına yazılması herhalde Hasan Aksoy için büyük bir övünç kaynağı olmalı. Fındık Reçeli?ni anlayamadım. Bunca yıllık Boluluyum. Bolu'da Fındık Reçeli görmedim ve yemedim. Acaba bu çilek reçeli olmasın. Listedeki Karakılçık Pirinç?inin yanlış yazıldığını doğrusunun Kıbrıscık Pirinci olduğunu zannediyorum. Geçenlerde 11 Temmuz 2005 tarihli ? Göynük?ün de Gürcüler Konağı var? başlıklı yazımda hayatımda ilk defa buğdaydan yapılan Uhut yediğimi sizlerle paylaşmıştım. Uhut?un Bolu'nun markaları arasına girdiğini de böylece memnuniyetle öğrenmiş olduk. Listedeki Şakşak Helva, Keş, Höşmerim, Kızılcık Tarhanası, Keşkek, Düğün Çorbası, Çükündür Hoşafı gibi yiyeceklerin henüz Türkiye çapında markalaşmadığını da söyleyebiliriz. Bu listede marka diyebileceğimiz Mudurnu Saray Helvası ve Mengen Peyniri?ni kabullenebilirim. Hakikaten Mudurnu Saray Helvası bugün Türkiye?de bir marka haline gelmiş ve herkesin bilhassa İzmitlilerin taklit ede geldiği çok meşhur üründür. Ancak Mengen Peyniri?nin şöhretinin henüz Türkiye çapında olup olmadığı konusunda şüpheliyim. Gerçi Milliyet Gazetesi?nin Cumartesi günkü ekinde ?Türkiye?de 130?dan fazla peynir türü var? başlığı altında okuduğumuz röportajda Mengen Peyniri, Marmara Bölgesi peynirleri arasında sayılıyorsa da ben şahsen Dörtdivan Peynirini tercih ederim.

Yazımızı bir başka markamızla noktalayayım. Kim ne derse desin Bolumuzun gelmiş geçmiş en büyük markası Boluspor?dur. Hiçbir marka bu markanın önüne geçemez. Geçer diyenin alnını karışlarım.

Kırk küsur yıldan bu yana devam eden kalemşörlüğümüz sırasında kaleme aldığımız kırık-dökük cümlelerimiz arasında birçok mesajlar olduğunu arada sırada yazmaktan geri kalmam. Birçok yazımdaki bazı konular, aradan 1 yıl, 5 yıl, 10 yıl gibi zaman dilimleri içinde tekrar gündeme çıkarlar. Ben de zaman zaman tarih vererek ben falanca tarihte böyle söylemiştim, böyle yazmıştım diyerek öğünmekten de kendimi alamam. Bunda elbetteki her insanın doğasında bulunan nefs olgusunun rolü vardır.

Çok değil bundan iki ay önce 27 Haziran 2005 tarihli bolununsesi?nde, Mudurnu Yarışkaşı Konağı ile ilgili izlenimlerimi yazarken sırf oradaki konuşmalardan esinlenerek ve de işbaşındaki mevcut, değerli ve çalışkan kaymakamımızı hiçbir şekilde ilzam etmeden şunları söylemişim: ?Ancak bu akşam kiminle konuştuysak Mudurnu?nun bir Safranbolu yada Beypazarı olabilmesi için zamanın Kaymakam Vekili Ünal Coşkun kardeşimin yeniden Mudurnu?ya atanmasının şart olduğunu duyduk. Şu anda Hakkari?nin Çukurca ilçesinde şark hizmetini yapmakta olan Ünal Coşkun?un olası bir tayin kararnamesinde yeniden Mudurnu?ya atanması için çalışmamız gerekiyor. Bu hususu sayın milletvekillerimize ve sayın valimize Mudurnu?nun ortak bir dileği olarak duyuruyorum.?

Yazımızın üzerinden daha 2 ay bile geçmedi. Önceki gün ulusal basında koca koca başlıklar: ?Çukurcalı kızların zaferi? Hakkari?nin Irak sınırında bulunan Çukurca ilçesinde 9?u kız 13 öğrenci çeşitli üniversiteleri kazanmışlar. Kızların okula gönderilmediği bölgede yaşanan bu başarı ilçe tarihinde bir ilkmiş. Çukurca?dan ilk kez 9 kız öğrencinin başarılı olması, gelecek yıllarda diğer kız öğrencilere örnek olacakmış. Başarılı öğrencileri makamında kabul ederek onları kutlayan Çukurca Kaymakamı Ünal Coşkun, ?Hakkari ÖSS?de sonuncu oldu ama, nüfus ortalamasına bakarsak Çukurca, batıdaki birçok ilçeyi geride bırakmıştır?demiş.

Ünal Coşkun?dan bahseden yazımdan sonra Sayın Valimiz Ali Serindağ?dan çok ince bir fırça (!) yemiştim. Sayın Vali telefonda (- Sayın Başkanım. Yazılarınızı her zaman beğenerek izliyorum. Ancak bu şekildeki değerlendirmeleriniz diğer arkadaşlarımızın şevkini kırar. Daha dikkatli olmanızı sizin olgunluğunuzdan beklerim? demişlerdi.

Sayın Valimizin hoşgörüsüne sığınarak çok erken gerçekleşen bu kerametimizi de bilgilerine sunalım.