Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Akbıyık?a da sahip çıkarsa...!

Kamuran Alagözoğlu

    24 Ekim 2005

    Üniversitemizde yapılacak seçimler öncesinde Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik gibi her türden rolü cüretkarca oynamaya devam eden Rektör Yaşar Akbıyık?ı, Bolu halkı son zamanlarda daha yakından tanıma fırsatı buldu. Ama aynı Akbıyık?ı YÖK Başkanı Erdoğan Teziç?e anlatma noktasında sınıfta kaldık. Biz burada Rektör?ü kendi kendimize kınarken, Rektör Türkiye genelinde ve YÖK camiasında belirli dayanaklar buldu. En güçlü sivil toplum örgütümüz olarak bildiğimiz Bolu Ticaret ve Sanayi Odamız bile önümüze düşemedi. Bize mihmandarlık yapıp, YÖK Başkanı veya Cumhurbaşkanı?ndan bir randevu alarak, olayın siyasi olmadığını anlatmak için iki saat ötedeki Ankara?ya gidemedik. Rektör Akbıyık?ı Bolu sınırları dışına anlatamadığımız için de, maalesef kendisinin Bolu dışında neredeyse kahraman olmasını sağladık.

    Sadece İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal tepkisini Bolu dışına taşımak girişiminde bulundu. Diğer tepkileri ise davulcu osuruğu gibi duyan muyan olmadı. Bir başka anlatımla; ?Bolulular bu vakıf sizindir. O?na sahip çıkınız? diyen İzzet Baba?nın vasiyetine sadece yeğeni Ahmet Baysal sahip çıktı dersek, yanlış olmaz. Ahmet Abi YÖK Başkanı Erdoğan Teziç?e bir mektup yazdı. Teziç ise; dünyaya örnek gösterilen bir vakfın başkanı olan ve hiçbir şekilde siyasi bir tavır içinde olmayan Ahmet Baysal gibi bir ismin mektubuna cevap vermeme nezaketsizliğinde bulunarak YÖK?ün ne kadar iyi yönetildiğini(!) göstermiş oldu.

    Son zamanlarda ülke krizine yol açan Van YYÜ Rektörü?nün tutuklanması olayını tarafsız gözle izliyorum. Rektör Akbıyık olayına kayıtsız ve duyarsız kalan YÖK Başkanı Teziç, hakkında çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat karıştırmak iddialarıyla tutuklanarak cezaevine konulan Rektör Yücel Aşkın?a sahip çıkarak Türkiye?yi ayağa kaldırdı. Peki ama Teziç kendisine iki saatlik mesafede olan bitene karşı vurdumduymaz bir tavır sergilerken, Türkiye?nin bir ucunda bulunan Van?daki olaylara ne kadar vakıf olabiliyor? Rektör Yücel Aşkın?dan o kadar emin ki(!), ?Van Üniversitesi Rektörü?ne sahip çıkmak, Cumhuriyet?e sahip çıkmaktır!? gibi çok büyük bir laf ediyor. -Yarın aynı lafı bizim Rektör için de söylerse şaşırmamak lazım.

    Kaldırımlarda tarikat telkini!

    Cumartesi ve Pazar günleri kaldırımlarda yürürken; üstlerinde cüppe başlarında takke, altlarında şalvar görünümlü ütüsüz boru paça pantolon olan sakallı tipler dikkatimi çekiyor. Bolu dışından oldukları her halinden belli olan ve 25-35 yaşlarındaki bu kişiler, ikişer kişi olarak kaldırımlara dağılmışlar. Gözüne kestirdikleri veya önlerine çıkan vatandaşlarla ayaküstü sohbet ederek dini telkinlerde bulunuyorlar. Daha sonra gezdikçe daha iyi anlıyorum ki, organize bir şekilde şehrin hemen her yerine dağılmışlar. Çoğunlukla gençlere yaklaşıp sohbet ortamı yaratarak dini telkinlerde bulunuyorlar. Fakat giyim tarzları hiçbirimize benzemediği için, gençler yadırgayarak ve gülümseyerek kendilerini dinliyorlar.

    -Hepimiz Müslümanız Elhamdülillah. Ama yetkili kurumlar dururken, dinimizin gereklerini ne maksatla Bolu'da bulundukları belli olmayan, giyimleriyle de çağ dışı görünüm sergileyen bu kişilerden öğrenecek değiliz sanırım.

    Katmerli yalanlar !

    İzzet Baysal Caddesi üzerindeki Evkur tarafından yaptırılan inşaatın, müteahhit firmasının Başak Yapı olduğu, Evkur?un mahkemeye sunmuş olduğu belgenin ortaya çıkması ile netlik kazandı.

    Ama hala anlayamadığım bir şey var. İnşaatta asılı olan tabelada müteahhit firma olarak Evkur gözüküyor. Bu tabelaya bakıldığında da Evkur?un mahkemeye sunduğu evraktaki beyanlar yalan oluyor.

    Diğer taraftan AKP meclis üyesi Nadir Gürkan Yetkin de; İskan ruhsatı olmadığı için yıkılması gerektiği halde, onarım izniyle kapalı perdeler altında içinde yeniden yapılmasına göz yumulan ve Karayolları?nın uygun yazısı olmamasına rağmen nasıl ruhsat alabildiği belli olmayan, Sanayi Kavşağı?ndaki bina ile alakasının bulunmadığını söylüyor. Ve üstüne üstlük Alaaddin Abisi gibi sürekli tekzipler gönderip duruyor.

    AKP?li dostlara acizane tavsiyem; Bolu'da yaşayan herkes neyi kimin yaptığını çok iyi biliyor. Sizler de iktidar olmanın nimetlerinden faydalanıyorsunuz. Buna da kimsenin bir şey dediği yok zaten. Ama bunları saklamaya çalışmanız, ortaya çıkarılanları da inkar ederek, yalana başvurmanızı anlamak mümkün değil. Gördünüz Allah?ın Adaleti?ni, Başkan?ı ne hale düşürdü. Alaaddin Yılmaz ?yalancı? diye bize iftira atmaya çalışırken, kendisinin ne duruma düştüğünü gazetemizin birinci sayfasında geçen hafta hep birlikte okudunuz.

    -Bu durumdan biraz olsun ders çıkarıp, bir daha böyle bir gaflete düşmezler umarım!

    Van Canavarı hamile kalmışJ)

    Geçen hafta Van Üniversitesi Rektörü?ne destek vermek için Türkiye?deki bütün üniversitelerin rektörleri Van?a gitmiş. Hatta bizim Rektör Akbıyık da oradaymış. Ama bu kez Lozan?daki gibi fotoğraflarda yer almamış. Her neyse; bizimki dururken, açıkçası Van Rektörü beni pek fazla ilgilendirmiyor. Ben bu gündeme biraz da televole takılmak istiyorum. Anlatacağım konu, Van?dan çok bizim buralarda konuşuluyor.

    Aldığım bir duyuma göre; hani şu geçtiğimiz yıllarda çok konuşulan Van Gölü Canavarı vardı ya, işte bu canavar rektörlerin Van çıkarmasından sonra hamile kalmış. Canavarın bugüne kadar gölde yalnız yaşadığını bilen Vanlılar, canavarı kimin hamile bıraktığını bulmak için, araştırma komisyonu kuracaklarmış.

    -Ben biliyorum ama söyleyemem. Çünkü hakim amcalar Van Gölü Canavarı?nı bile hamile bırakana değil, bana kızarlar sonra J))

    Derneğe dokuz kişi bulamadım!!!

    ?Dokuz Köyden Kovulanlar Derneği? diye bir dernek kuracağımı yazmıştım. Önceki hafta ben bu yazıyı hazırlarken, yazımı okuyan Akif Bıltır Abimiz iddialı bir şekilde, ?9 kişi bulamazsın? demişti.

    -Üzülerek söylüyorum ki, Akif Abi haklı çıktı.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri