BolununSesi; Halkın Gazetesi

Ne Cumhuriyet?in üzerinden rakıya, ne de Müsl

Kamuran Alagözoğlu

    31 Ekim 2005

    28 Ekim cuma günü Atatürk Anıtı?na çelenk koyma töreni sanki özellikle ayarlanmışçasına saat 13:00?te yapılıyor. Bu saat tam Cuma Namazı vaktine rast geliyor.

    Bakıyoruz ki; erkeklerimiz Cuma Namazı?nda mesajı verilerek, AKP?nin çelengi bayanlar tarafından Anıt?a konuluyor.

    29 Ekim saat 20:00?de Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna davetliyiz. 24 Kasım Öğretmenler Günü?nde resmi açılışı yapılacak olan Solmaz- Ahmet Baysal tarafından inşa ettirilen Öğretmenevi?nin salonunda verilen resepsiyonda, mönü zengin. Ancak iftardan hemen sonra midelerimizin istiap hadleri dolu olduğu için, yiyeceklere pek fazla rağbet yok. Herkes ayak üstü sohbet ediyor. Salonda bir masa ise doğal olarak herkesin dikkatini çekiyor. Eğitim-Sen?i temsil ettiği belli olan masada rakı içiliyor.

    Belli ki bu masadan bir mesaj verilmeye çalışılıyor. Ama bu mesaj cevapsız ileti olarak geri dönüyor. Çünkü salonda bulunan hiç kimse kendilerini umursamıyor bile.

    Elbette ülkede demokrasi var. Ama son zamanlarda hızla yitirmeye başladığımız SAYGI denilen bir kavram da var. Ecnebilerin bile oruçlunun yanında yemek yemediğine, çoğu zaman şahit oluyoruz ve duyuyoruz. Bu da, söz konusu masanın saygısını ortaya koyuyor.

    -Kimse kusura bakmasın. Cumhuriyet?in üzerinden politika yapıp rakı içeni de, Müslümanlığın üzerinden din tüccarlığı yapıp kul hakkı yiyeni de, ve hele imamın arkasında en ön safta namaza durup, dışarıda tek ayak üzerinde dokuz türlü yalanla Müslümanlara zulmedenleri de asla tasvip etmiyorum ve kesinlikle karşıyım. Benim cumhuriyetçilik ve laiklik anlayışım bu.

    Burada Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük değil, önce Cumhuriyete ve Atatürk?e saygısızlık vardır. Din üzerinden siyaset yaparak türlü sahtekarlıklarla bir yerlere gelenlerle aynı safta olmadığımı her fırsatta ortaya koyuyorum. Sahtekar Müslümanların yalanlarını nasıl bir bir ortaya çıkarıyor, onlara karşı nasıl mücadele veriyorsam, böyle Cumhuriyetçilere de karşı olduğumun bilinmesini istiyorum.

    Ne İsa?ya yaranabiliyoruz, ne Musa?ya!

    Anlayışına hayran olduğum vatandaşımız soruyor;

    ?Rektörle ne alıp veremediğin var??

    -Rektörle şahsi olarak hiçbir alıp veremediğim tabii ki yok. Ama kendisine çok büyük saygı duyduğum, dünyada hiçbir ile nasip olmamış İzzet Babamızın bizlere vasiyeti var. Kendisini Baba olarak benimsediğimize göre, Babamızın vasiyetine sahip çıkmamız gerekiyor. Bu uğurda lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar; iş icraata geldi mi kafasını kuma gömen devekuşunu oynuyor, yalakalık denince de adeta kavağa çıkıyorlar.

    Sadece Rektör olayında değil, her olayda doğruları yazıyoruz. Ama doğruların yanında yer alacak yürekli insan sayısı o kadar azalmış ki, çoğunlukla yalnız kalıyoruz. Menfaatlerine dokunduğumuz kişiler, gazetemize reklam desteği vermeyerek ekonomik ambargo uyguluyorlar. Gazetemizin gelirleri tetikçilik veya şantajcılık üzerine kurulu bir düzene bağlı olmadığı için, doğal olarak ekonomik yönde zorlanıyoruz.

    Ne İsa?ya yaranabiliyoruz, ne de Musa?ya. Zaten birilerine yaranmak için yalakalık yapmak, ya da birilerinin tetikçiliğine soyunmak gibi bir derdimiz de yok. Böyle bir gazetecilik anlayışı bize hiç uymuyor.

    Değerli okurlarımızın Ramazan Bayramı kutlu olsun.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Çalışmak, neşeli olmak, çeneyi sıkı tutmak, işte sana başarı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak