Seben?den bir pekmez markası doğdu!

Seben?de benzinlik işletmeciliği yapan Şükriye Çelik, pazarda para etmeyen elmaları değerlendirmek için ve de her derde deva bir ürün yaratma düşüncesiyle doğal elma pekmezi yapmayı başarmış.

Hiçbir katkı maddesi, hatta şeker bile kullanmadan tamamen elmanın kendi tadıyla, doğal olarak, hijyenik koşullarda hazırlanan Eda Teyze Pekmezi, Hoçaş Köyü?ndeki pekmez tesislerinde üretiliyor. Marka tanıtım afişinin dizaynı bile Şükriye Çelik tarafından hazırlanmış. Elmaların pekmeze dönüşmesinde en büyük emek sahiplerinden olan Eda isimli teyzenin, Seben Dağları eteklerinde yatarak verdiği pozun üzerine elmalar monte edilmiş. Ayrıca kola pet şişeleri üzerine bilgisayar ortamında etiket monte edilerek, tam bir marka oluşturulmuş. Bundan sonrası, Seben?in ünlü Eda Teyze Pekmezi ismine marka tescili yaptırarak, aranan bir marka olma yolunda hızla ilerlemek olacak.

Her derde deva elma pekmezinin, mide ve barsak gibi sindirim sistemine, kolestrole iyi geldiği ve kalbi güçlendirdiği belirtiliyor. Seben?de üretilmeye başlanılan Eda Teyze Elma Pekmezi?nden temin edebilmek için 0 374 411 31 43 numaralı telefondan Şükriye Çelik ile irtibata geçerek sipariş verebilirsiniz.

-Eda Teyze Elma Pekmezi ve daha önemlisi marka dizaynının yaratıcısı olan, yurdum insanı Şükriye Çelik?i kutluyorum. Eminim bu reklam kompozisyonu yılın en iyi reklam afişi olacak!

Okutan Bolu'da çakılı kaldı!

İktidara geldikleri 2,5 yıldan bu yana uğraşıyorlar ama bir türlü beceremiyorlar. Bolu'da değiştiremedikleri hiçbir daire müdürü hemen hemen kalmadı. Ama iş Müftü Ahmet Okutan?ın tayini oldu mu, üç milletvekilimizin üçü de duvara toslamış gibi durup kalakalıyorlar. Üstelik üç milletvekilimizin üçü de Okutan?ın tayin edilmesi konusunda hemfikir olmasına rağmen, bu konuda defalarca girişimde bulunmalarına, hatta ellerinde kapı gibi gerekçeler bulunmasına rağmen, mümkün değil başarılı olamıyorlar. Bu gidişle Müftü Okutan karşısında üç milletvekilinin üçü birden pes edip havlu atmak üzereler.

15 ilin müftüsünün değiştiğini öğrendiğim son Müftüler Kararnamesinde, Müftü Ahmet Okutan?ın adını yine göremedim.

-Yener Abimizin tabiriyle, Müftü Hazretleri nasıl buyururlarsa öyle oluyor demek ki. Deve dişi gibi sapasağlam bir vaziyette yerini koruyor. Bu durumda milletvekillerimizi bile çaresizlik içinde bırakan müftümüze şapka çıkartıyoruz!

İstatistikler yalan olursa...!

DİE?nin 2002 yılı verilerine göre, Türkiye?nin en zengin ikinci ili ilan edilmiştik. Yazarımız Yurdaer Kalaycı vasıtasıyla bolununsesi Gazetesi olarak bu konuyu sık sık gündeme getirerek, yukarıdaki gibi başlıkları sık sık kullandık. Bolu'da böyle bir zenginliğin olmadığını anlatmaya çalıştık ama bu mücadeleden yenik çıktık. Ticaret ve Sanayi Odası istemeye istemeye de olsa baskılara dayanamayıp birkaç kez Ankaralara gitti, DİE yetkilileri ile görüştü. Her defansında kuyruğu kısıp gelerek, ?DİE?nin verileri doğru, biz gerçekten zenginmişiz? denildi. Geçtiğimiz Cuma günü Milliyet?in ünlü yazarı Melih Aşık köşesinde, DİE?nin yanlışlarının sadece ulusal gelir tahminlerini değil, istihdam ve sınai üretim tahminlerini de etkilediğine işaret ederek, birçok konuda verilerinin yanlış olduğunu ortaya koydu. Bolu'yu zengin hatta en zengin 2?inci il ilan DİE?yi, bir de Melih Aşık?ın kaleminden okuyun ve bolununsesi olarak ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha görün;

?Yalancı kalkınma

İktisatçı Selim Somçağ ve Prof. Korkut Boratav, DİE?nin gerçek dışı tespitlerle milli gelir ve büyüme rakamlarını şişirdiğini anlattılar. Önceki gün ve dün bu görüşleri naklettik. Orta Doğu Teknik Üniveritesi?nden emekli ünlü bir iktisatçı... Oktar Türel geçtiği notta diyor ki:
- 2 Aralık 2005 tarihli köşe yazınızda iktisatçı Selim Somçağ?a atfen DİE?nin milli gelir hesaplarındaki tahmin hatalarına değiniyorsunuz. Bu hatalara mensubu olduğum Bağımsız Sosyal Bilimciler Grubu?nun (kendi internet sitesinden erişilebilecek) ?2005 Yılı Başında Türkiye Ekonomisi? adlı incelemesinde değinilmişti; şahsen ben de Ülke Politikaları Vakfı?nın ?Türkiye Nereye? başlığı ile yayımladığı konferanslar derlemesinde DİE?nin yanlışlarının sadece ulusal gelir tahminlerini değil, istihdam ve sınai üretim tahminlerini de etkilediğine işaret etmiş, bunu sayısal örneklerle de sergilemeye çalışmıştım (bu yayın UPV Danışmanlık ve Yayıncılık?tan edinilebilir: tel: 312 4417649).
* * *
İktisatçı Aslan Başer Kafaoğlu, dün telefonda Selim Somçağ?ın tespitlerine katıldığını söylüyor, ?Türkiye kalkınmıyor, soyuluyor? diyordu.
Kafaoğlu?na göre, ?Yüksek faiz veriyoruz, çok döviz geliyor, döviz ucuzlayınca ithal malı ucuzluyor, ithal malı ucuzlayınca yerli sanayinin rekabet gücü azalıyor, sanayi kuruluşlarımız tek tek iflas edip yabancıların eline geçiyor... Yoğurt veya sabun firmaları bile el değiştiriyor. Sahte rakamlarla büyüyoruz sanırken çöküyoruz.?

Maliye Bakanı Unakıtan, özelleştirme politikasını özetlemiş:
?Satışa çıkarıyorum arkadaş, parayı veren düdüğü çalar.?
Çalınan keşke sadece düdük olsa...?

Melih Aşık, 23.Aralık.2005-Milliyet

Blöf yapma Necip!

Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı, sezon sonunda başkanlığı bırakacağını açıklamış.

Boluspor başkanlığı ile özlediği kimliğini bulan benim bildiğim Necip Çarıkçı?nın, Boluspor Başkanlığı?nı bırakma gibi bir düşüncesi olamaz!

Blöf kumarda olur.

Boluspor üzerine blöf yaparsan, bu da yanlış olur.

Sen bu işi seviyorsun. Üstelik iktidar da arkanda. Hatta bir zamanlar yönetim kurulunda iken bile, Boluspor?da görev yapmanı istemeyen baban Hacı Fahri Çarıkçı dahi maçlara gelmeye başlamışsa, senin bu söylemin ikna edici olmuyor be Tuzukuruların Necip!

Herkes senin arkanda iken, bırak bu blöfleri. Başarısızlıktan korkuyor da böyle diyorsan, merak etme görevi devraldığın yer belli, getirdiğin yer belli! Bu iş gönül işi ve sen de bu işe gönül verenlerdensin. Üstelik de Akpınarlısın.

- Akpınar?da (Yanık) Hayri,

- Tabaklar?da Vali,

- Gölyüzü?nde (Kaymağın) Burhan,

- Bize derler külhan...

- Tahtadan tabanca,

- Bamyadan fişek,

- Keçi bokundan saçma,Erkeksen görevden kaçma be Necip!