BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

İtfaiye can da kurtarır!

Kamuran Alagözoğlu

    2 Ocak 2006

    Geçen hafta bir itfaiye aracının, önüne çıkan servis minibüsüyle kaza yapmasını köşesine konu yapan Yaşar Eyüboğlu Hocamız, ?Son Sürat? başlıklı yazısında itfaiye sürücülerinin süratli araç kullandığına işaret ederek, itfaiye aracının bir cankurtaran olmadığını, mal için canın tehlikeye atılamayacağını söylemiş.

    Bu konuda kendisine katılmadığımı ve itfaiye aracının sadece bir yangın söndürme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, hocamızın yüksek hoşgörülerine sığınarak birkaç örnekle aktarmak istiyorum;

    Geçen hafta izlemişsinizdir, bir fabrikada çıkan yangından kaçmaya çalışan 4 işçi, çıkışa sadece 5-6 metre kala yangından kurtulmayı başaramayınca oracıkta can vermişlerdi. İtfaiye olay yerine sadece birkaç saniye önce gelmiş olsaydı, belki bu 4 kişinin canını kurtarmış olacaktı.

    Trafik kazalarında araç içine sıkışanları çıkartan, yangında kendi canı pahasına, yangına müdahaleden önce içerde bulunan canları kurtarmak için yangının içine dalan, her türlü felaketlerde yangın söndürmeye gelen, ama önce can kurtarma görevini yerine getiren de yine itfaiyecilerimizdir.

    Yangın Güvenliği dersinden biliyorum; sinevizyonda izletilen deney filminde, söndürülmemiş bir sigara izmaritinden çıkan yangının, tam 3,5 dakikada kontrol altına alınamayacak boyuta nasıl ulaştığı ve bu kadar kısa sürede bütün evi nasıl sardığı gösteriliyor. Bu filmi izledikten sonra, itfaiye aracının yolda kaybedeceği saliselerin bile ne kadar önemli olduğuna kanaat getirmemek mümkün değil. Hemen her yangın olayında, itfaiye araçlarının olay yerine geç geldiğinden şikayet edilir ve hatta yangını söndürmeye gelen itfaiyecilere bu yönde saldırılar bile olur. Çünkü 3,5 dakika gibi kısa bir sürede kontrol altına alınamayacak seviyeye ulaşan yangında, yangını yaşayanlar için bu süre 3,5 saat gibidir, geçmek bilmez.

    -Bütün bu nedenlerle, itfaiye de, ambulans da varacağı yere en kısa sürede varmalıdır. Bu en kısa süre içinde saliseler bile önemlidir. İtfaiyenin ve ambulansın yolu açık olsun. İtfaiye veya ambulansın sirenini duyduğu halde, yolu boşaltmasını bilmeyen hatta yolu boşaltmak istemeyen trafikteki sürücülerimizi eğitmemiz gerekiyor aslında bizim.

    Tatile çağırdı, bacaklarını kırdırdı

    Yeni yıl tatilinde dostlarını Sarıalan Yaylası?ndaki Köy Hizmetleri Tesisleri?nde ağırlayan Milletvekili Metin Yılmaz, Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş?in bacağını kırması ile yeni yıla misafirleri ile birlikte hastane koridorlarında girmişler.

    Yeni yıla girerken dostlarını Köy Hizmetleri?nin Sarılan Tesisleri?ni kapatarak burada misafir eden Metin Yılmaz, animasyonlarda sınıfta kalmış. Yayladan bulduğu bir oturak kızağı ile yani yerel tabirle söylersek ?göt gızağı? ile misafirlerini eğlendirmeye çalışırken, Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş bindiği kızak ile kayaya çarpınca, ayağının kırılmasına neden olmuş.

    Övgüler de olmasa...!

    Sebenli pekmez üreticisi Şükriye Çelik, bir anda Türkiye çapında meşhur oldu. ?Seben?den bir pekmez markası doğdu!? başlıklı yazımdan sonra Eda Teyze?nin elma pekmezi, Milliyet ve Posta gibi gazetelere de haber konusu oldu. Pekmezin üreticisi Şükriye Çelik bir anda beklemediği reklama ve üne kavuştu. Türkiye?nin her yerinden sipariş talebi aldığını ifade eden Çelik, en kısa sürede seri üretime başlayacağını söyleyerek, ?Gazetenizin bu kadar yaygın ve bu kadar çok kişi tarafından okunduğunu tahmin etmiyordum!? diyerek gazetemize övgüler yağdırdı.

    -Gazeteci olarak bizleri de zaten böyle övgü dolu sözler kamçılıyor. Her ne kadar parası, pulu, kazancı olmasa da, işimizi iyi yaptığımız için yüreklendirici bir-iki söz işitmek en büyük gururumuz ve desteğimiz oluyor.

    Eğitim, Elginkan?da veriliyor

    Toplumumuzun en büyük problemi olan eğitim, Elginkan Vakfı?nın kurslarında yeniden şekilleniyor.

    ECA Markası?nı taşıyan Elginkan Ailesi tarafından eğitime önem verilerek kurulmuş olan Elginkan Vakfı, Vakıf Mütevelli Üyelerinden Av. Necla Baltacı aracılığı ile bir süre önce Bolu'da Organize Sanayi Bölgesi?nde halkımıza ücretsiz eğitim hizmeti vermeye başlamıştı. Bilgisayar eğitiminden diksiyona, yabancı dilden sekreter eğitimine kadar kalifiye eleman yetiştirmeyi amaçlayan Elginkan Vakfı, Bolu için hiç şüphesiz büyük bir kazanç.

    1985 yılında çalışmalarına başlayan Elginkan Vakfı, Elginkan Ailesi?nin kurmuş olduğu sanayi kuruluşlarını ebedileştirmek ve Türkiye?nin her alanda çağdaş bir anlayışla ilerlemesine destek olmak amacıyla kurulmuş.

    Ülkemizin insani, kültürel ve bilimsel birikimini değerlendirme misyonuyla yola çıkan Elginkan Vakfı?nın başlıca amaçları; kültürel mirasımızı ve değerlerimizi özveriyle korumak, yaşatmak, desteklemek ve araştırmaları teşvik etmek, ayrıca nitelikli işgücünün yetiştirilmesini sağlayacak eğitim kurumları açmak, işletmek ve tüm yurt genelinde sunmak.

    -İş bulabilmek için önce kalifiye eleman olmak gerek. Kalifiye eleman olabilmek içinde, önce Elginkan Vakfı?nın kurslarından geçmek gerekiyor.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Eymen Home