Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

?Muzaffer komutan!?

Kamuran Alagözoğlu

    27 Şubat 2006

    Geçtiğimiz Perşembe günü cep telefonum çalıyor. Vurgulu bir ses tonuyla, ?Muzaffer Komutan!? diye konuşmaya başlıyor karşımdaki ses. Şaşkınlığımı üzerimden atamadan devam ediyor, ?Sen büyük bir zafer kazandın bu yüzden sana böyle diyorum. Ben Prof. Dr. İlhami Turan? diye kendisini tanıtınca başlıyoruz konuşmaya. Rektörlük seçiminde gazetemizin özellikle YÖK?te etkili olduğunu çok emin bir kaynaktan öğrendiğini ve Akbıyık?ın yeniden seçilmemesinde en büyük rolü oynadığımızı söyleyerek beni tebrik edip kutluyor ve devam ediyor;

    ?Senin bu başarına ortak çıkacaklar olacaktır mutlaka. Ama biz biliyoruz ki, bu rektörün tekrar atanmamasında en büyük rol senin. Sen doğru bildiğin yolda Bolumuz için sonuna kadar yılmadan mücadele ettin ve bu mücadelenin sonunda kazandın

    Aslında mücadele etmek de, zafer kazanmak kadar önemlidir. Sen hem mücadele ettin, hem de mücadelenin sonunda başarılı olarak zafer kazandın. Seni tekrar tebrik ediyor ve kutluyorum? diyor.

    İlhami Turan Hocamız yıllar yılı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi?nde hocalık ve dekanlık yaptı. En son rektör yardımcısı iken emekliye ayrıldı. Halen sözleşmeli olarak derslere devam ediyor.

    -Bolumuzdan yetişmiş böyle çok değerli bir hocamızın ağzından, bu sözleri işitmek beni çok duygulandırdı. Üniversitemiz ve Bolumuz için iyi şeyler yaptığımıza inanıyorum. Bu hizmetimizi zaman zaman böylesine takdir edenler de çıkabiliyor. Tabii ki bunlar parayla pulla ölçülemeyecek çok büyük kazanımlar. Dolayısıyla gazeteciliği bizim gibi yapanlar için yegane ama en büyük güç kaynağı oluyor. Ve hele Bolu'da, burnumuzun dibindeki insanlar bu tür olaylara bu derece duyarsız iken, uzaklardan gelen böyle bir sesle takdir edilmek çok daha anlamlı oluyor.

    ?Kral öldü, yaşasın yeni kral!?

    Rektörlük seçimleri sonuçlanalı iki haftadan fazla zaman oldu. Ama üniversitede sular bir türlü durulmuyor. Üniversite camiası, Akbıyık yönetimine meğer öyle tepkiliymiş ki, iktidarı biter bitmez bu tepkiler yağmur gibi yağmaya başladı. www.bolununsesi.com internet adresimiz üzerindeki mesaj defterine öyle mesajlar bırakılıyor ki, insanın aklı şaşıyor. Ve üniversite camiasının içini döktüğü tek gazete sadece ve sadece bolununsesi. Üniversite camiası, dün Akbıyık?a seçim kazandıracaklarını iddia ederek yalakalık yapan, bugün ise ?kral öldü, yaşasın yeni kral!? nidalarıyla ancak kendi kendilerini kandıran gazeteleri(!) bir tarafa atmış. Sadece ve sadece bolununsesi?nde içini döküyor. Son iki haftada yüzlerce mesaj bırakıldı gazetemizin mesaj defterine. Evet bu mesajlarda yazılanlar çok iyi değerlendirilmeli. Çünkü neredeyse her biri ayrı bir ihbar teşkil ediyor.

    -Geçmişe sünger çekilmemeli. Çünkü bu mesajlardan da anlaşılacağı gibi, yapılan haksızlıkları hiç kimsenin sineye çekmeye niyeti yok. Ayrıca hiçbir ilkeli duruşu olmayan yalaka gazetelere üniversite camiası nasıl hak ettikleri tokadı vurduysa, Bolu halkı da bunları çok iyi tanımalı, ona göre prim vermelidir.

    Ben zaten MAZETECİYİM!

    Geçtiğimiz hafta Milliyet Gazetesi Yazarı Abbas Güçlü?ye gönderdiğim ?Uzaktan kumanda ile gazetecilik bu kadar olur? başlıklı yazıma kendisinden cevap geldi. Cevabında beni aşağılamaya çalıştığı gibi Ahmet Baysal Abimizin kendisine gönderdiği mektubun içinde işine gelen bir-iki cümleyi cımbızla çekerek (günümüz gazeteciliğinin klasik taktiği haline geldi bu) aklı sıra dalgaya almış. Biz Abbas Güçlü?nün köşesinde yayınlamadığı Ahmet Abimizin açıklamasını aynen yayınlıyoruz. Güçlü?ye de en son yazdığım mesajımın sonunda söylediklerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Kendisi bana hitaben yazdığı mesajda benim gazeteci falan olmadığımı yazmış. Ben de cevaben; ?Bahsettiğiniz gibi ben de gazeteci(!) olduğumu zannetmiyorum zaten. Hemen hemen bütün gazeteler para karşılığı yalakalık üzerine yazı dizileri yaparken, duruş gösteren TEK mazeteciyim ben. Mazeteciyim diyorum, çünkü günümüz gazeteciliği TETİKÇİLİK, ŞANTAJCILIK ve YALAKALIK üzerine dönüyor. Ben de gerçek yüzü bu durumda olan mesleğimden utanıyorum ve gazeteciyim diyemiyorum zaten. Ayrıca bu yarama parmak bastığınız için de size teşekkür ediyorum. Ben hemen her yerde MAZETECİYİM diyordum! Size de, neden böyle söylediğim konusunda bir kez daha açıklama fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum? dedim.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri