Üç maymunun niyeti kötü!

İl Genel Meclisi Başkanı Halit Yıldız, kuracakları şirkete termal arsasının bedava verilmesini öngören taleplerinden vazgeçtiklerini bir basın toplantısı ile açıklarken bize de sataşmadan edememiş. Yıldız açıklamasının son bölümünde, ?kamuoyunca malum bir kesim tarafından Bolu? ya hizmet etme dışında hiçbir amacı olmayan İl Genel Meclisimize, Bolu Ticaret ve Sanayi Odasına ve hazırlanan projeye destek olan iş adamlarımıza hakaretlere, iftiralara hatta tehditlere varan bir kampanya düzenlenmesine neden olmuştur. Yürütülen bu kampanya bu çalışmaya gönül veren herkesi töhmet altında bırakmış ve projenin gerçekleşmesi için oluşan dokuyu bozmuştur. Büyük emeklerle oluşturulan ve finansmanı garanti edilen bir çalışma engellenmiştir? demiş.

Öncelikle söylemeliyim ki, ?kamuoyunca malum bir kesim? lafı kanıma dokundu. İsim belirtmeden hakaret içerikli sözcükler kullanılacağı zaman, ?bizce malum? veya ?sizce malum? şeklinde ifadeler kullanılır.

Projeye ilk karşı çıkan kişi Vali Ali Serindağ?dır. Biz gazete olarak, doğru bir duruş gösterdiği için Vali Bey?i destekledik.

Halit Yıldız, ?kamuoyunca malum kesim? ifadesi ile başta Vali olmak üzere, Özel İdare?ye ait termal arsasının peşkeş çekilmesine karşı çıkanları, kendince günah keçisi ilan etmiştir. Halit Yıldız, ?malum? diye kastettiği bu insanlardan özür dilemelidir.

?Arsa verilmedi? diye şirket kurmaktan vazgeçmek, küsmek olmaz.

Büyük emeklerle oluşturulduğu ve 50 trilyon gibi bir finansmanının garanti edildiği iddia edilen bu şirket, daha kurulmadan havlu atıyorsa ben de derim ki;

?Demek ki ciddiyetleri bu kadarmış. İyi ki de kurulmamış, kurulmadığı daha hayırlı olmuş.?

-Bunların esas karın ağrılarının nereden kaynaklandığını söyleyeyim de içiniz rahat etsin;

Eski Vali Mehmet Ali Türker zamanında, ihaleye çıkarılmaksızın sessizce ve usulsüz olarak Termal Oteli kira sözleşmesinin 10-15 yıl gibi bir süre daha uzatıldığı söyleniyor. İl Genel Meclisi üyelerinin de bu usulsüzlüğü çok iyi bildikleri ifade ediliyor. Bu konuyu özellikle gündeme getirmeyip üç maymunu oynamayı tercih etmelerinin sebebi olarak ise, kendilerinin de aynı termal pastasından pay kapmak niyetinde oldukları şeklinde belirtiliyor. Eski Vali Mehmet Ali Türker?e soruşturma açılmasını gerektiren bir konuda, bakıyorum da hiç kimse sesini çıkarmıyor nedense. Bu olaya göz yumma ve ses çıkarmama karşılığında ?Bize de, bu arsayı verin? muhabbetinin ise tutmadığı görülüyor.

Müşavire uydu, takımlarından oldu!

Yukarıdaki konu ile benzerliği olduğunu düşündüğüm için size bir müşavir fıkrası yazıyorum.

Müşavir hayvanat bahçesinde gezerken, gözü maymunların bölümüne takılmış. Kafesin birinde dişi maymun türlü cilvelerle dans ederken, diğer kafeste de erkek maymunu hayli düşünceli ve üzgün görmüş.

-Hayrola maymun kardeş, yardımcı olabilir miyim? Nedir bu üzüntülü halin?

Maymun, ?Git işine be! Sen bana yardımcı olamazsın.? demiş.

-Yahu ben müşavirim (danışman). Sen hele bir söyle derdini, bir çaresini buluruz.

Maymun, ?Bak, şu kafesteki dişi maymun olmadık cilveler yaparak beni tahrik ediyor. Ben ise dikenli teller nedeniyle onun kafesine geçemiyorum.? demiş.

-Kolayı var; şu kuru ağaca çık, oradan aşağıya, dişi maymunun kafesinin üstündeki dikenli tellerin arasından içeri kendini bırakıver, rahatça girersin, deyip uzaklaşmış.

Dönüşte yine aynı yerden geçen müşavir, bakmış erkek maymun ile dişi aynı kafesteler. Ama erkek maymun yine üzgün ve düşünceli, kara kara düşünüyor. Bir taraftan da iki eliyle bacaklarının arasını tutuyor.

-Ne oldu? Hala neden üzgün ve düşüncelisin?

Maymun daha üzgün ve üstelik ağlamaklı bir sesle dişi maymunun kafesinin üstündeki dikenli telleri göstererek, ?Senin aklına uyup, dişi maymunun kafesine girmesine girdim ama, bak cinsel organlarım orada asılı kaldı. Ne yazık ki, şimdi daha kötü durumdayım!?

-Ben sana öteki kafese nasıl geçebileceğini tarif ettim. Takımlarını dikenli tele kaptırdıysan o senin sorunun, diyerek, sonunda işin içinden sıyrılıvermiş müşavir.

-Fıkradan da anlaşılacağı gibi, her danışman her konudan anlamaz. Daha da önemlisi danışman sadece akıl verir, hiçbir zaman sorumluluk almaz. Ne demişler; ?Kılavuzu karga olanın, burnu b..tan kurtulmazmış.?

-?Milletvekillerimiz gene uyudu!?

Güneş tutulması sırasında cep telefonum çalıyor, telefonu açar açmaz karşımdaki ses tam bir özbeöz Bolulu ağzıyla yakınarak, ?Yav bu bizim milletvekilleri gene sınıfta galdılaaa!? deyince, ben de kendisine aynı şekilde Bolulu ağzıyla cevap veriyorum;

-La ne yapmışla gene?

?Tam güneş tutulması, neredeyse bütün illeden izlenüken, bizim Bolu'dan neye seyredilmeyaa? Alem güneşin tutulmasını seyrediya, biz de onları televizyondan seyrediyozzz!?

-Bu güzel espri karşısında kahkaha atmamak elde değildi. Ben de öyle yaptım.

Opel daha gelmeden müşteri küstürdü!

Bir süre önce Ticaret Odası Başkanı çok yakında otomobil plazalarının Bolu'ya açılmaya başlayacağı müjdesini vermişti.

Yazarımız Mimar Levent Ömer Bıltır?ın geçen haftaki yazısından anlaşılacağı üzere bu plazalardan biri Opel markasıyla bizim inşaat mühendislerimizi kandırmış. ?Plazayı Bolululara yaptıracağım.? diye ortaya çıkan Düzce?deki Opel Bayisi Kervan Oto, resmi daireler gibi şartnameler hazırlatmış ve bu şartnameleri de 100?er milyona satmış. Teklifleri toplamış. Sonra da ?Bu işi kendim yapacağım.? diyerek özür bile dilemeden teklif sahiplerini adeta enayi yerine koymuş.

-Teklif veren mühendisler başta olmak üzere, herkes Opel Bayisi Kervan Oto?nun bu yanlışını konuşuyor ve ellerinde Opel aracı olanlar bile satıp başka marka alacaklarını söylüyorlar. TEPKİSİZLİK adına Bolu'da bunları, duymak bile güzel!