BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

Kartele boyun eğmek yakışmadı!

Kamuran Alagözoğlu

    10 Temmuz 2006

    Karacasu?daki Özel İdare?ye ait Termal arazisini bedavaya getirmeye çalışan bir grup İl genel Meclisi üyesi ile birlikte Ticaret Odası Başkanı?nın da içinde olduğu peşkeş organizasyonuna karşı çıkan Vali Ali Serindağ?ı bu olaydaki duruşundan dolayı alkışlamış ve sahip çıkmıştık. Hatta sırf bu konudaki yazılarımızdan dolayı bazı AKP?li İl Genel Meclisi üyeleri tarafından gazetemize 5?şer milyar lira üzerinden 30 ayrı tazminat davası açılmıştı.

    Gazetemizin dışında Bolu'daki bütün basın organlarının bir araya gelerek oluşturdukları kartelin, üniversitemize, belediyemize ve bazı işadamlarına yönelik maksatlı tutum ve yayınlarını bir süreden beri gündeme taşıyoruz. Amacımız malum basın organları hakkında kamuoyunun daha iyi bilgi sahibi olmasını sağlamak.

    Kendilerinden 60?şar gazete abone olunması istenen Rektörlük ile 22?şer gazete abone olunması istenen Belediye Başkanlığı kartelin bu isteklerine karşı boyun eğmedi. Ama geçtiğimiz hafta aldığımız bilgiye göre Vali Ali Serindağ, Özel İdare kasasından ödenmek üzere resmi dairelerin bütün yerel gazetelerin her birinden 12?şer adet abone yapılması için emir vermiş. Valimiz bizi ayırmamış, kartelciler sayesinde bize de devletten beslenme imkanı tanınmış. Ama biz bu desteği elimizin tersi ile itiyor ve bu talebi geri çeviriyoruz. Anlaşılan Vali Serindağ, termal arazisi konusunda gösterdiği duruşu, kartelciler önünde gösterememiş. Ama bizim duruşumuzda hiçbir değişiklik olmayacak. Biz 15 yıl önce yayın hayatına başlarken hiçbir zaman devlete yamanmayı düşünmedik. Halkımız bu gazeteyi benimsemişse ve bizi isteyerek okuyorsa, bu destek gazetenin yaşamasına yetiyor zaten. Halk sizi okumuyor ve desteklemiyorsa, sadece görünürde kalan gazeteciliğin adına, tetikçilik ve şantajcılık dersek daha doğru olur beyler!

    Vali Serindağ?ın gönül rızasıyla değil de kartelcilerin zoruyla basına yaptığı bu kıyağa karşı olduğumuz için, şimdiye kadar olduğu gibi yine sözkonusu dairelere bolununsesi Gazetesinin bedelsiz verileceğinin ama buna karşılık Özel İdare?ye böyle bir fatura kesmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Vali Bey?den de kartelci basına böyle bir kıyak geçme ihtiyacını neden duyduğunu kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz.

    Aslında birbirinin rakibi olanların menfaatleri sözkonusu olduğunda oluşturdukları birlik olarak tarif edebileceğimiz ?kartel?in sözlük anlamı: Birbirinden bağımsız işletmelerin, daha çok kazanç elde etmek ya da başka kuruluşların, işletmelerin rekabetlerini ortadan kaldırmak gibi amaçlarla kurdukları büyük birlik.           

     

    Nejat?ınkisi en pahalısı!

    İngiltere?de cipe binen insanlara tepki gösterilmeye ve maganda denilmeye başlandığını geçen hafta gazetelerde okumuştum. Bizde henüz böyle bir tepki yok. Aksine cipe binmek son yıllarda iyice moda oldu.

    Bolu'da son günlerde Türkcell Öztürkler?in sahibi Nejat Öztürk?ün cipi konuşuluyor. Düne kadar en pahalı cipe binen Tanju Çizmecioğlu?nu bile solladığından söz ediliyor. Tanju?nun BMW X5?inin son modelini alan Nejat Öztürk, şu an Bolu'da en pahalı cipe binen kişi oldu.

    130 bin avroya alınan cipin oturanı alttan ısıtma ve soğutma sistemlerinden tutun da, Nejat?ın göbeğine göre ayarlanabilen direksiyonuna kadar her yerinin otomatik olduğu belirtiliyor.

     

    Bir Japon?un tespitleri;

    Bir Japon, İstanbul'da geçirdiği bir haftanın sonunda, fikri sorulduğunda şunları söylüyor:

    Türkler'in evine gittiğinizde, sizi tanımasalar da buyur ediyorlar. Siz

    oturmadan kimse oturmuyor. Siz sofraya geçmeden kimse geçmiyor. En iyi yere sizi oturtuyorlar. Siz yemeğe başlamadan kimse başlamıyor.  Zorla her yemekten tattırıyorlar. Siz kalkmadan kimse, evin çocuğu bile

    sofradan kalkmıyor. Çay, kahve, meyve, ikram bitmiyor. Herkes sizi rahat ettirmek için uğraşıyor. Kumandayı elinize veriyorlar. Sırtınıza, altınıza yastık konuyor. Yorgunluktan ölseler bile siz kalkmadan kimse gidip yatmıyor. Gitmeye yeltendiğinizde bu kez bırakmıyorlar. Yataklarını verip, kendileri kanepede, koltukta yatıyorlar.

    Sonra evden çıkıyorsunuz aynı adamlar 180 derece değişiveriyor. Herkes arabasını üstünüze sürüyor. Arabanın burnunu çıkarmazsanız kimse

    yol vermiyor. Kornalar, küfürler. Şerit değiştirmek bile  mümkün değil.

    Yayaysanız ışık olmayan bir geçitten mümkünü yok geçemezsiniz.

    -Evde öyle, arabada böyle! Nasıl oluyor? Bu işi bir türlü çözemedim!

     

    Sütunlara dikkat!

    Amerika?da ölen bir kadın için kilisede cenaze töreni düzenlenmişti. Tören sonuna doğru cenaze görevlileri tabutu taşırken, tabutun ön bölümünü yanlışlıkla kilisedeki sütunlardan birine çarptılar. Bu çarpma sırasında tabuttan bir inilti sesi duyuldu. Tabut açıldı ve öldüğü sanılan kadının yaşadığı anlaşıldı. Bir süre hastanede tedavi edilen kadın iyileşti ve 10 yıl daha yaşadı. 10 yıl sonra öldüğünde ise cenaze töreni yine aynı kilisede yapıldı. Törenin sonuna doğru görevliler yine tabutu taşırken, kilisedeki aynı sütunun önüne geldiklerinde, ölen kadının kocası bağırdı;

    -?Lütfen sütunlara dikkat edelim!?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Gündüz kandilini Hazırlamayan, gece karanlığına razı demektir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak