Gelen vuruyor, giden vuruyor!

DİE tarafından Türkiye?nin en zengin ikinci ili ilan edildik. Hiç itiraz etmedik. Birkaç yıl geçtikten sonra aklımız başımıza gelmiş olmalı ki, bir gürültüyle DİE?yi mahkemeye verdik. Geçen hafta ?Tespit davasından ?SES? gelmedi? başlıklı haberimize cevap gelmediğine göre, bu işin takipçisi olunmadığı için belli ki dava takipsizlikle sonuçlandı. Bu yüzden kimse sorumluluğu üzerine alıp açıklama yapmak istemiyor. 

Yanıbaşımızdaki Düzce kalkınmada öncelikli ilan edilirken bakakaldık. Düzce gelen yatırımcılara yer bulmakta zorlandı, cevap veremeyecek hale geldi. Bolu'ya ise yeni yatırımcı gelmediği gibi, eskiden gelenlerin bir kısmı da Düzce?ye kaydı.

Hiçbir zaman tepki vermek gibi bir adetimiz olmadı. Hep ?eyvallah? çekip, ?yarabbi şükür? dedik.

Şimdi İstatistik Kurumu?nun en son yayınlanan Türkiye nüfusuyla ilgili yansıyan görüntülerine göre, 2006- 2010 yılları arasında Bolu'nun nüfusunun yaklaşık 14 bin azalacağı, aynı dönemde Düzce?nin nüfusunun da artacağı ifade ediliyor. Bu artma ve azalmanın tek nedeni, Düzce?nin kalkınmada öncelikli il olması avantajından başka bir şey değildir. 

Tüm dürtme çabalarımıza rağmen, bu şehrin insanlarını hiçbir zaman harekete geçiremedik. Bolu halkı olarak maalesef hak-hukuk arama konusunda hep sınıfta kaldık. 

-İyi ki Gölyüzü Mahallesi Çukurçeşme Sokak?tan hafızın kızı Safiye Soyman çıkmış. Hemşehrimiz Safiye Soyman?ın şarkısındaki gibi hep ?gelen vurdu, giden vurdu!?

 

Başkan kül yutmadı!

Düzce, Kızılağıl?da bulunan kaynak suyunu, Bolu'ya haber vermeden Bakacak?a götürmek için çalışma başlatmış. Düzce Valisi Halil Nimetoğlu, yetkisi olmamasına rağmen Bolu sınırları içinden doğan kaynak suyunu Bakacak?a tahsis ederken, KÖYDES Projesi kapsamında da suyun isale hattı için ihaleye çıkmış. İhalenin tamamlanmasının ardından, kaynak suyunu Düzce?ye götürmek için Kızılağıl?da çalışmaların başladığı sırada olayı Başkan Alaaddin Yılmaz öğrenmiş. Bolu Valiliği?nin bu konuda her hangi bir tahsis yapmadığını, tahsisin Düzce Valisi Halil Nimetoğlu tarafından yetkisinin aşılarak yapıldığını öğrendikten sonra konuyu mahkemeye intikal ettirmiş. Başkan, ?elimizdeki suyu kimsenin almasına müsaade etmem? demiş.

-Bu olayda Başkan?ı takdir etmemek mümkün değil.

 

Başkan döşerim diyorsa...!

Şehir içinde hummalı bir şekilde devam eden asfaltlama çalışmaları vatandaşı endişelendiriyor.

?Yollarımız ne güzel oluyor. Neden muhalif oluyorsun?? diyen vatandaşımız da olabilir.

Yollarımızın düzgün bir biçimde asfaltlanması elbette güzel oluyor. Buna hiçbir itirazımız olamaz zaten.
Ama son yılların gündemden hiç düşmeyen doğalgaz konusu var. Gelecek mi gelmeyecek mi?, 2007?de gelecek mi? Yoksa hiç mi gelmeyecek? Soruları ile sürekli muhatap olan siyasilerimizden net bir açıklama alınamıyor. Üstüne üstlük yeni açılan veya genişletme yapılan tozlu yollar dururken, zaten asfalt olan yollardaki asfaltı kaldırıp, yerine en az 10 cm kalınlığında asfalt yapılıyor.

-İşte bu alakasız mantığı çözemeyen ve doğalgaz geldiği zaman yollarımızın adeta bir şantiyeye dönüşeceğini çok iyi bilen vatandaş ister istemez soruyor; ?Seneye doğalgaz gelecekse, bu yollara yazık olur. Yollarımıza kalıcı asfalt döküldüğüne göre, demek ki doğalgazın seneye de gelmesi hayal!?
 
-Başkan Yılmaz?ın da halkın bu endişesini yok edip, doğalgazın bir hayal olmadığını anlatabilmek için, ?biz yapılan bu asfaltı bozmadan yer altına doğalgaz borularını döşeyecek teknolojiye sahibiz? dediği ifade ediliyor.
 
-Başkanım kusura bakmasın, bir zamanlar televizyon denilen teknoloji bile bizi hayretlere düşürmeye yetmişti. Bu yüzden teknoloji konusunda fazla yoruma girmek istemem. Başkan asfaltı bozmadan yer altına doğalgaz borularını ben döşerim diyorsa, zamanı gelince buyur döşe demek lazım.