Doğa intikam mı alıyor!

Vaktiyle organize alanlar oluşturulmadığı ve belli bir düzene oturtulmadığı için bilinçsizce yayılan tavuk ve hindi kümesleri ile neredeyse iç içe yaşamaya başladık. Bundan 4-5 sene önce rahmetli Fuat Öztekin abimizin de araştırmalarına dayanarak, kümeslerden çıkan gübrelerin bilinçsiz kullanımı sonucu oluşan tehlikeleri gündeme getirmiş, bu konuda Amerika?da yapılan çalışmaları örnek göstererek, Bolu'da ki mevcut kümeslerden çıkan gübre atıklarından elde edilen biogaz ile elde edilecek elektrik enerjisinin, Bolu'nun ihtiyacı olan elektriği karşılayabileceğini yazmıştık.

Bolu ekonomisinin en büyük sektörleri olarak bakıldığı için, çevre kirliliği konusunda adeta dokunulmazlık zırhı taşıyan, kanatlı et sektöründe faaliyet gösteren firmalara bugüne kadar hiçbir yaptırım uygulanmadı. Hatta kanatlı et sektörü, bazı uyanıklar tarafından Bolu Çevre Düzeni Planı içinde tarım sektörüymüş gibi gösterilerek, her yere gelişigüzel kümes yapılmasının önü açıldı. Biz bunları yazıp gündeme getirdikçe, kanatlı sektörünün bize karşı ambargo uygulamaları ile karşılaştık. Türkiye?de ilk 500?e girmekle övünen, Bolu'nun en büyük firmaları işlerine gelmeyen yayınlarımız nedeniyle, önce reklam vermeyi kestiler. Bu şekilde sesimizi de keseceklerini sandılar. 

Geçen hafta yoğun bir şekilde şehrimizi istila eden minik böcekler konusunda hiçbir yetkili açıklama yapmak istemiyor. Üniversiteden bir hoca çıkmış, böceğin biyolojik yapısını tanıtıyor. Bu minik böceklerin başımıza ne dertler açabileceği konusunda hiçbir yetkili konuşmak istemiyor, vatandaş bilgilendirilmiyor. Bilinçsizce izin verilen kümesler nedeniyle Bolu'nun doğa güzelliğinin mahvedildiğini, tarlalara dökülen gübre atıklarındaki asidin topraktaki yararlı bakterileri nasıl öldürdüğünü, yeraltı sularımızın nasıl kirlendiğini hiç kimse konuşmak istemiyor. İşte şimdi de kümes atıklarında buldukları uygun ortamda aşırı bir üreme yapan böceklerin istilası ile karşı karşıyayız. Bana göre asıl büyük tehlike, bu böceklerin bulaşıcı bir hastalık taşımaya ve yaymaya başladığı zaman olacaktır.

-Geçmişte de yaşanan birçok örnekten bilindiği gibi, doğa mutlaka bir gün intikam alıyor!       

Bu kiralar ancak kara parayla ödenir!

Bolu'daki gerek ev, gerekse dükkan kiralarının çok pahalı olduğundan yakınılıyor. Normal yaşam şartlarında bir evin kirası en az 400 YTL?den başlayan Bolu'da, 30-40 M2?lik bir dükkana 7-10 bin $ gibi kiralar isteniyor. 7 bin $ kira isteyen dükkan sahibi aynı dükkanda kendisi ayda 1000 YTL kazanamamış, ama kiracıdan isterken yüzü kızarmıyor. Bu yüzden dükkanlarda sürekli kiracı değişikliği yaşanıyor. Dükkan tutuluyor, dekorasyon falan derken bir dünya para harcanıyor. Bakıyorsunuz 6 ay geçmeden işletmeci iflas ediyor. Aynı senaryo dönerek devam ediyor. Bu kiraların, alın teriyle çalışarak kazanılan parayla ödenemeyeceğini, dükkan sahibi de biliyor. Biliyor ama ?isteyenin yüzü bir kara? hesabı fahiş rakamlar istemekten geri kalmıyor.

Bakıyoruz ki, böyle böyle Bolu esnafının aradan çıkmış olduğunu görüyoruz.

Önce anahtarını, sonra jeepini çaldı!

Bolu'da emlakçılar kralı olarak bilinen Erdal Gören, yeni yaptırdığı Paşaköy- Kalıcı Konutlar yolu üzerindeki villasında uyurken, arabasını çaldırmış. Geçtiğimiz Salı gecesi yaşanan olayda, Erdal Gören villasında uyurken, o bölgede bulunan inşaatlardan bulduğu merdiveni balkona dayayan hırsız, balkon kapısından içeri girerek Gören?in cebinden Hyundai marka jeepin anahtarını çalmış. Daha sonra aracı anahtarı ile çalıştırarak kayıplara karışmış.

Erdal Gören sabah kalkıp işine gitmek istediğinde jeepinin çalındığını anlayabilmiş.

Yanlış üstüne yanlış!

?Boluspor?da neler oluyor? diye yazalı üzerinden henüz 15 gün bile geçmeden endişelerimiz gerçek oldu. Bu yazımda, lig başlarken Nasrettin Hoca hesabı, işin başında gerekli uyarılarımı ben yapayım da, benden günah gitsin demiştim. Her şeyi çok bildiklerini sandıkları için, bildikleri yanıldıklarına yetmeyen yönetici kardeşlerimiz, her zaman olduğu gibi bu konuyu da geçiştirerek kulak şapırdattılar.

Bu uyarılarımdan biri de yeni transfer edilen futbolcularla, eski futbolcularımız arasında kaynaşma ortamının kurulamamış olmasıydı. Hatta Kemal Hoca?nın da yeni transfer edilen oyuncuları kayırdığını ifade etmiştim.

Geçtiğimiz hafta çift kale antrenmanında, Orduspor?dan transfer edilen Erkan, Gökhan?a küfür ederek tekme tokat saldırmış. Bu olaydan sonra Hoca Erkan?ı kadro dışı bırakarak ceza vermiş. Yönetim de bu futbolcuyu gönderme kararı almış.

-Buyrun bir seri yanlışlar dizisi; Bir futbolcu disiplinsiz hareketlerde bulundu diye kadro dışı bırakılmaz. Çünkü Boluspor o futbolcuya bir dünya para vermiştir. Bu paranın karşılığında futbolcudan öncelikle futbolu ile verim almayı düşünmek gerekir. Bunun için de futbolcuyu kadro dışı bırakmak yerine, önce para cezası vermek gerekir. Hocanın her kavga eden futbolcuyu gözden çıkarma kararına destek vererek, aynı doğrultuda karar alan ve bu futbolcuyu göndermekte karar kılan yöneticilerimize ne demeli. Bu örneği görerek, yarın Boluspor?dan gitmek isteyen her futbolcu kavga edip huzursuzluk çıkarmak isterse ne yapacaksınız? Kaldı ki, bu futbolcunun başka bir kulübe gitmek istediği de ifade ediliyor.

Evet beyler! Sahada gezerken boynuna yönetici levhası takıp gozur gozur yürümekle yönetici olunmuyor. Necip Başkan çok yalnız kalıyor.