BolununSesi; Halkın Gazetesi

Hamamda ahlaksız teklif!

Kamuran Alagözoğlu

    18 Eylül 2006

    Orta Hamam?ın üzerindeki kafede yapılan bir görüşmede, konuşmalara kulak misafiri olan bir arkadaşım sayesinde, burada gerçekleşen tarihi bir ahlaksız teklifi gün ışığına çıkarıyorum.

    Sağlık Müdürü Dursun Koç ile İzzet Baysal Devlet Hastanesi Başhekimi Ergun Hekim arasında geçen konuşmalarda, Sağlık Müdürü Dursun Koç, Bolu Milletvekillerinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak nikâh kıymaya kalkışmış ve Ergun Hekim?e bir teklifte bulunmuş; hâlen İzzet Baysal Kadın-Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimliği görevini yürüten Abdullah Danışman?ın, birleşmesine karar verilen İzzet Baysal Devlet Hastanesi ve Köroğlu Devlet Hastanesi?nin başına getirilmesini düşündüklerini, Ergun Hekim?in de İzzet Baysal Kadın-Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimliğini kabul etmesini teklif etmiş.

    Bu teklifler karşısında Ergun Hekim?in tavrı ise, teklifin kendisine bizzat milletvekillerinden gelmesini istemek olmuş ve kararını o zaman vereceğini ifade etmiş.

    -Benim kanaatim, tanıdığım Başhekim Ergun Hekim?in bu tür ucuz teklif ve pazarlıklara boyun eğmeyeceğidir. Görelim bakalım milletvekilleri bu isteklerini yerine getirebilecekler mi?
    Ayrıca ?yerin kulağı vardır? derler; bu tür ince hesaplı teklifler hamam üstü kafelerde yapılırsa, Kâmuran da bir şekilde duyacak ve pek tabiidir ki yazacaktır.

    Sonun başlangıcı!

    Kendi aralarında kartel oluşturan yerel basının(!) ne kadar tehlikeli hal aldığı konusunda uyarıcı yazılar yazmıştım. Kartelleşen basın öyle bir hal aldı ki, kalemler silah gibi kullanılarak adeta organize suç örgütü şekline dönüştü. Hedef seçilen kişi veya kurum önce bir uyarılıyor, yoklanıyor,?hakkınızda şöyle-böyle haber yapacağız? denilerek esas amacın bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğu söyleniyor. Yani bu işin Türkçesi olarak, üstü kapalı tehdit edilen kişi veya kurumdan abonelik adı altında paralar isteniyor. Bu tehditlere prim verilmediği zaman başlıyorlar ?çamur at, izi kalsın? türünden haberlere. Aynı çamur dizeleri halindeki metinler, içindeki cümleler yer değiştirmiş olarak kartelci basında sırayla çıkmaya başlıyor.

    Bana dokunmayan yılan mantığı ile hareket eden hemşehrilerimiz yine kulak şapırdatıp geçecekler ama şunu iyi bilsinler ki, bir gün mutlaka sıra kendilerine de gelecektir.

    -Çünkü resmi ilanlar sayesinde yaşayan bu gazeteler, resmi ilanların bundan sonra Kamu İhale bültenlerinde yayınlanmasına karar veren kanunun çıkmasıyla birlikte, gazetelerinin yaşamasının mümkün olmayacağını biliyorlar. Hepsinin bir araya gelerek kartel oluşturmaları ve sağa sola saldırarak son kozlarını oynamaları bu yüzden.

    Başkan kartelcilere boyun eğdi!

    Yaklaşık 10 gün önce, Aşağısoku?da mahalle toplantısında konuşma yapan Başkan Alaaddin Yılmaz, toplantıya kartelci basın kuruluşlarının sahiplerinin geldiğini görünce, ?kartelci basın da geldi? demiş. Ve bu Aşağı Soku?daki buluşma, Başkan Alaaddin Yılmaz?ın gardını düşüren buluşma olmuş. Bilindiği gibi bir süre önce gazetelerine yüksek sayıda abone olmadığı için Belediye?ye karşı tavır alan kartelci basına karşı Başkan Alaaddin Yılmaz boyun eğmemişti. Biz de ?helal olsun Başkan?a? demiştik ama yanılmışız. Çünkü Başkan?ın bu delikanlılığı fazla uzun sürmedi. ?Belediye?nin parasını çar-çur etmem! Yetim hakkı yedirmem!? diyen Başkan Alaaddin Yılmaz, kartelci basın gazetelerinin her birine 15 adetlerde abone olarak Belediye?nin kasasından 3?er bin YTL?lik faturalar ödemiş. Eski valimiz, şimdiki Edirne Valisi Sayın Nusret Miroğlu ile bir sohbetimizde basın ve bürokratlar üzerine konuşurken, basından çekinen ve korkan bürokratlardan şüphe duyulması gerektiğinin altını önemle çizerek, ?işini düzgün yapan, çalmayan, çırpmayan insan basından niye korksun? Korkması için bir sebep var mı? Basından çekinen ve korkan insanın mutlaka bir açığı vardır? demişti.

    -Başkan Alaaddin Yılmaz?ın kartelci basına karşı duruşu neden bu kadar kısa sürmüştür? Ne gibi bir sebep, kartelci basınının isteklerine boyun eğmesini gerektirmiştir? Her konuda kararlılık gösteren Alaaddin Yılmaz?ın, kartelcilere karşı geri adım atmasının nedeni nedir?

    Bu üçlüye dikkat!!!

    Bolu'da emlakçılık yapan bir kişi, geçtiğimiz hafta tam 63 milyarını kaptırmış, paraları kaptırdığını da dükkana gelince anlamış.

    Ziraat Bankası?ndan 63 bin YTL çekerek yeni aldığı jeepine binen emlakçı, tam arabasını çalıştırmak üzereyken aracın kaportasına ?tak? diye bir şey çarpmış. Emlakçı araçtan inip ne olduğuna bakmak istediği sırada, birisi ?Abi şu çocuk aracına taş attı kaçıyor? diye emlakçının araçtan uzaklaşmasını sağlamış. Daha sonra çocuk öte gitti, beri gitti diyerek emlakçıyı sağa sola yönlendirmiş. Bu sırada diğer kişi aracın içindeki koltukların arasında poşette duran 63 bin YTL?yi kaptığı gibi kaybolmuş.

    Emlakçı aracına dönerek marşa basıp dükkanına gitmiş. Paraların bulunduğu yere el attığında çarpıldığını anlamış.

    Daha sonra kendisini çarpan aynı üçlüyü, Finansbank?ta kendisine izlettirilen başka bir olayda çekilmiş kamera görüntülerinden tespit etmiş.

    Bu üçlünün insanları çarpmak için kullandıkları tarzlar hemen hemen hep aynı; biri taş atıyor, diğeri kışkırtarak oyalıyor, dikkatler belli bir noktaya odaklandığı anda öbürü de parayı alıp kaçıyor.

    -Geçen haftalarda da yazdığım gibi, para ve ziynet eşyalarınızı taşırken, birileri tarafından gözetlendiğimizi ve takip edildiğimizi bu gözetleyenlerin harekete geçecekleri zamanı çok iyi ayarladıklarını unutmamamız gerekiyor.

    Sağolasın Anadolu Güneşi ve Uğur Alpagut

    Bolu'nun tanıtımında yeni bir ekibimiz var; Üniversitemiz bünyesinde her geçen gün daha yukarıları hedefleyen müzik grubumuz; Anadolu Güneşi.

    Anadolu Güneşi Müzik Topluluğu en son Pakistan?da ülkemizi, Bolumuzu ve de İzzet Baysal Üniversitemizi en iyi şekilde temsil ederek yurda döndü. Yurda döndüklerinde ayağının tozu ile Kanal B?de tesadüfen kendilerini izlediğim Doç. Dr. Uğur Alpağut Hocamızın, Bolu'yu ve üniversitemizi yücelten ifadelerini herkesin seyretmesini isterdim. Ayrıca Uğur Alpagut?un mütevazılığından etkilenmemek mümkün değildi. Uğur Hocamızın, kendi başarısını geri plana atarak sürekli ekip arkadaşlarını öne çıkarmaya çalışan konuşmaları, bir kat daha takdir topladı.

    Müftü hazretleri(!) de gitti!

    Müftü Ahmet Okutan gazetelere yaptığı açıklamada,?tayinimi kendim istedim? demiş.

    Kendisi böyle demiş olabilir ama Diyanet İşleri Başkanı ne diyor, ona da bir bakmak lazım. Yaklaşık 1,5 ay önce Bolu'ya gelen başmüfettişler de aynı şekilde mi düşünüyor? Onlara da bir sormak lazım.

    -Neyse yeni gelen müftümüz Bolu'ya hayırlı olsun. Gidene güle güle, gelene hoş geldin diyorum.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak