33 senedir Bolu halkı bu gazeteyi okuyor. Gazetemizdeki mesaj ve yorumlar, ne kadar çok okunduğumuzun KANITIDIR

Bas, bas paraları BASIN?a!

Kamuran Alagözoğlu

    11 Aralık 2006

    Bir süre önce Bolu'da bir işadamı Belediye Başkanı?nın makamında aynı ortamda bulunan yerel bazı basın mensuplarını(!) işaret ederek ?ben bunlara 50 kağıt verdim mi istediğimi yazdırırım? demişti. Ben de bunu duyar duymaz, ?50 papellik basın? başlığıyla bu konuyu bu köşede işlemiştim.

    Geçenlerde Bolu'nun tanıtımı açısından kendi imkânları ile bir şeyler yapmaya çalışan genç bir arkadaşımla konuşurken, gayet samimi duygularla itiraflarda bulunarak, Bolu'nun tanıtımı için genel basını Bolu'ya davet etmek istediklerini, ancak bunun için kendilerinden 10 milyar gibi paralar istendiğini söyleyince şaşkınlığımı gizleyemedim. Meğersem, kendilerine ulusal demeye dilimin varmadığı genel basıncıların da bir değeri varmış. Şirket tanıtımı, kent tanıtımı gibi tüm yalakalık haberlerini yayınlamanın bir bedeli varmış. 20 yılı aşkın bir zamandır bu meslek de yer almama rağmen, bu mesleğin bu kadar çürümüşlüğüne tanık olmamıştım. Meslek ahlâkı içinde yalakalık olarak değerlendirdiğimiz haberler ön plana çıkarılmış ve de birkaç sayfa yer ayrılmış ve hatta parayı bastıran kişinin cepheden sağdan soldan çekilmiş fotoğraflarına yer verilmişse, bütün bunlar için ne kadar para verilmiştir siz düşünün artık. Hele biraz daha kesenin ağzını açıverirseniz, bulunduğunuz makam ve mevki itibarı ile yılın başkanı, bürokratı, müdürü gibi unvanlara sahip olmanız işten bile değildir böyle basın organlarında(!).

    Anlayacağınız işin sırrı, ?bas, bas paraları satılık BASIN?a? sloganında gizli bundan böyle.

    Bu sırrı çözenler, basıp parayı kendi kendini aldatıyor. Madalyonun öbür tarafında ise böyle kerizler bulduğunda maden bulmuş gibi sevinerek takla atan BASIN mensupları(!) var. Madalyonun bir de esas yüzü olan, yazılıp çizilenlerle aldatılmaya çalışılan halk var ki, onlar aptal yerine konulmuş olmanın cevabını vermek için gün sayıyorlar.

    Bize bir musibet lâzım!

    Yer-gök altın ve parayla dolu bir kasabaya sabıkalı hırsızları getirip salıveriyorsun ve hırsızlara diyorsun ki;

    ?Sakın ha! Altınlara, paralara dokunmak yok, burada namuslu duracaksınız!?

    Keçileri Türkiye?nin bir numaralı orman kenti Bolu'ya getirip, üstüne üstlük bir de bunlara teşvik çıkarttırmanın öz Türkçesi budur değerli okurlar.

    Bolu'da bu aymazlık devam ettiği sürece daha fazlası olmuyor. Biz bu teşviklerin durdurulması, Bolu'nun geleceğini tehdit edecek böyle bir tarihi yanlıştan dönülmesi için sorumluluk bilinci ile elimizden geldiği kadar uyarmaya çalıştık. Ama doğrunun dokuz köyden kovulduğu günümüzde, doğruyuz diyenlerin hiç değilse kendi içinde birbirlerine sımsıkı sarılmaları ve sahip çıkmaları gerekiyor.

    Keçi konusunda şimdilik bizden bu kadar.

    ?Bir musibet, bin nasihatten iyidir? atasözü, bizim gibi üçüncü dünya ülkesi insanları için söylenmiş bir söz. İnsanlarımız o kadar teslimiyetçi olmuşlar ki, tepedekiler nasıl istiyorsa o şekilde davranabiliyorlar. Görünen köyü bile görmekten acizler. Umarım musibeti daha net göreceğimiz, yani bizi haklı çıkaracak günlere kısa sürede ulaşmamak dileğiyle...!

    Güner çok büyük ayıp etti!

    Milletvekilimiz Mehmet Güner, kendisi ile yapılan bir röportajda kullandığı cümlelerde (şayet bir yazım hatası yoksa), çok büyük ayıp etmiş. Yazarımız Yurdaer Kalaycı başta olmak üzere, DİE?nin yanlış hesaplamaları sonucu Bolu'nun hakkının yenildiğinin ortaya çıkarılmasında payı olan herkesi töhmet altında bırakacak şekilde konu hakkında görüşlerini açıklayan Bolu Milletvekili Mehmet Güner, ?Mahkeme istedi. Bolu Halk Platformu, Kenan Mortanlara falan üç-beş kuruş verip, Bolu'nun milli gelirini tekrar hesaplattılar. Önceki hesaplamalardaki ?Rakamlar yanlış? dediler? diyerek, kelimenin tam anlamıyla resmen batırmış!

    Burada halk platformu dediği insanların başında başta yazarımız Yurdaer Kalaycı ağabeyimiz olmak üzere platformda yer alan Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Umut Oran, dönemin Baro Başkanı Av. Tuncay Alnıak, BOSİAD Başkanı Adnan Daylan gibi sivil toplum örgütü temsilcilerimizi rüşvet vermekle, Türkiye?nin bir numaralı ekonomi uzmanları Kenan Mortan, Mithat Melen, Erdoğan Alkin gibi profesörlerini de rüşvet alarak Bolu'nun ekonomik değerlerini istenildiği gibi çıkartmakla suçlamış. Bu kadar mühim adam içinde, bu suçlamaları kabullenen çıkmaz ama, bakalım görelim bu işten ne çıkacak. Bu lâfları eden bir milletvekili olunca iş ne kadar değişiyor hep beraber göreceğiz.

    -A benim Mehmet Güner abim! Sen bu isimleri onlan bunlan garıştırıyon galiba! Ne demişler, her kuşun eti yenmez!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak