50 papellik sorumluluk !!!

Uzun bir süre önce Belediye Başkanı?nın makamında Yılmaz Becikoğlu?nun gazetecilere(!) dönerek, ?Bunlara 50 kağıt verdimi istediğini yazdırırsın? dediğini bu köşeden birkaç kez yazmıştım.

Geçen hafta da, ?Ödülün de sosyal sorumluluğu vardır!? başlıklı yazımın sonunda sanki birilerinin bu işe çomak sokacağı içime doğmuşçasına, ?Ama bizde ödüller daima güce temayüllüdür. Ormanı, çevreyi, doğayı korumak isteyene değil, tam tersine katledenlere ödül verilir.

-Sosyal Sorumluluk Ödülü olduğu gibi, ödülün de sosyal sorumluluğu vardır. Aman, yanlışa mahal verilmesin sakın!? diye uyarmadan edememişim.

Bu ödül nasıl bir ödülse, meğer talibi epey bir fazlaymış da haberimiz yokmuş. Geçtiğimiz hafta baktım ki kartelci medyacılar Yılmaz Becikoğlu ağabeylerinden övgü dolu sözlerle bahsederek bu ödüle layık olduğunu falan söylemeye başlamışlar. Bu tür birbirinin benzeri tamburalı atış yazılarına başladılar mı, bunları okudukça Yılmaz Bey?in Belediye Başkanı?nın odasında ettiği şu ?50 kağıt? meselesi aklıma geliyor ve ?bu kadar olur? deyip gülmekten kendimi alamıyorum.

Bazı sözler vardır, hiçbir zaman modası geçmez. Yılmaz Bey?inki de öyle; üzerinden kaç yıl geçerse geçsin geçerliliğini koruyor. Laf gideceği adresi iyi biliyor. Allah?a şükür ki bizim öyle bir sorunumuz yok ve biz göğsümüzü gere gere doğru bildiklerimizi söyleyebiliyoruz.

Şimdi Sosyal Sorumluluk Ödülü adına kartelcilere soruyorum; ?dağlar seni delik delik delerim, kalbur alır toprağını elerim aman aman...? diyen türküyü, Sivas?tan doğru Belkıs Akkale çığırıyor ama, o delik deşik olan dağlar inim inim inleyerek Bolu'dan ses veriyor. Çimentoya malzeme almak için o kocaman dağları oyuk oyuk oyarak Bolu'da en büyük çevre katliamını kim yapıyor acaba?

Toplu halde sorumsuzluk örneği sergileyen bu kartelci basıncılara da bir ödül verilmeli bence!!!

AKP?li ama parmakçı değil!

AKP?nin Mengen?li İl Genel Meclisi Üyesi Zeki Ozulluoğlu, mecliste parmak kaldırıp parmak indirmeye yarayan meclis üyelerinin aksine, aklına ve mantığına ters gelen kararlarda duruş göstermesi ile tanınıyor.

Uzun bir süre önce termal arazisinin kendilerine verilmesini isteyen AKP?li il genel meclisi üyelerinin arasında yer almadığı gibi, bu isteğe karşı çıkan Vali Ali Serindağ?ın yanında yer almıştı.

Mecliste doğru bildiğini yapan Ozulluoğlu?nun AKP?li meclis üyesi arkadaşlarına karşı duruşu, yaban domuzu eti işleme entegre tesisi olayında yine ortaya çıktı. Bu tesis için İl Genel Meclisi?nden izin çıkmasına rağmen, Zeki Ozulluoğlu mahkeme yoluyla tesisin kurulmasına engel olmaya çalışıyor.

Ormancılar nerdesiniz?

Mengen Gökçesu?da kurulması planlanan Egzotik Ürünleri Değerlendirme Projesi kapsamında hayata geçecek olan Domuz Eti İşleme Tesisi?yle ilgili olarak açıklamalarda bulunan Tarım İl Müdürü Mustafa Odabaş, müdürlük olarak il genelinde tarımsal faaliyetin artmasının sağlanması için tesisin kurulmasını desteklediklerini belirtmiş. Ve çiftçilerin domuzlar nedeniyle ekim yapamadıklarını söylemiş.

Ormanlarımızın kendi kendini yenilemesinde bir numaralı rolü üstlenmiş olan domuzlara karşı ölüm fermanını Tarım İl Müdürümüz desteklediğini ifade etmiş. Tarım İl Müdürlüğümüz bilindiği gibi ormanlarımızın bir numaralı düşmanı olan keçilere teşvik verilmesinde de öncülük ediyor.

Türkiye?nin bir numaralı orman kenti olan Bolu'da bütün bunlar olup biterken, ormancılarımız ise adeta kış uykusundalar.

Adı üstünde ormancı demek ormanı koruyan gözeten geliştiren demek. Keçi de, domuz da ormanlarımızın geleceğini yakından ilgilendiren çok önemli konular. Fakat her ne hikmetse ormancı arkadaşlar bu konulara neden ilgisiz kalıyorlar. Halbuki orman konusunda en fazla duyarlı olması gerekenler, bu konuda ilk önce fikir beyan etmesi gerekenler onlar değil mi?