33 senedir Bolu halkı bu gazeteyi okuyor. Gazetemizdeki mesaj ve yorumlar, ne kadar çok okunduğumuzun KANITIDIR

Seçilemediğim için sevinçliyim

Kamuran Alagözoğlu

    14 Mart 2005

    Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine 4?üncü meslek grubundan aday oldum. Seçimler geçmiş senelere göre çok daha hararetli ve çekişmeli geçti. Rakipler oy için birbirleriyle kıyasıya çekişti. Sonuçta 2 oy farkla ben Meclis?e giremedim. Ortağım Atilla Çelikpençe ile karşı gruptan Garanti Bankası Müdürü Mehmet Şerefoğlu Meclis?e girdi. Şerefoğlu?nun liste ortağı Dışbank Müdürü Faruk Katırcıoğlu?da, Meclis?e giremedi.

    İnanmayacaksınız belki ama, Meclis?e giremediğim için hiç üzülmedim. Başkanlık için konsensüs sağlandı diye zorla iknâ edilerek aday olması sağlanan Ahmet Kahraman gibi vizyonu olan bir şahsiyetin seçilmeyip harcanması ile ortaya çıkan tabloya bakarak, bu mecliste yer almadığım için sevindim

    Sapanlının Durmuş

    Köyün birinde cenaze töreni yapılıyormuş. Cenaze namazı öncesi, cemaatten ayrılarak musalla taşı üzerindeki tabuta yaklaşan birisi cenazenin kulağına bir şeyler söyleyip geri dönmüş. Bu arada meraklanan cemaat kendisine; ?Hayrola cenazenin kulağına eğilip ne söyledin?? diye sormuş. O da;

    ?Bizim köyden daha önce rahmetli olan Hacı Şevket Ağa?ya selam söyleyerek, Sapanlının Durmuş bizim köye muhtar olmuş diye haber gönderdim. Köyün ne hale geldiğini gayri kendisi anlar? demiş.

    Bu tablonun sorumlusu kimdir?

    Özellikle sanayici iş adamlarımızın sayı olarak mecliste daha fazla yer almaları için, seçim sürecinde toplantılar düzenleyerek organizatör görevini üstlendiği halde, hep arka planda kalan Şerafettin Erbayram ağabeyimiz, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı?nın seçileceği son tur seçimler öncesinde yine arka planda belirleyici rol üstlendi. Ancak, Başkan ve Yönetim Kurulu seçimlerinden bir gün önce, meclise seçilen üyeleri Yurdaer Otel?e davet eden kişinin Erbayram, ya da sözü geçen bir başka isim olması beklenirken, bu isim Adnan Daylan oldu.

    Ahmet Kahraman gibi vizyonu olan bir isimden, Bolu adına daha fazla yararlanılması beklenerek, başkan adayı olması istendi. Kendisini bu göreve itekleyen ?Ağabey? konumundaki sözü dinlenen isimlerin arka planda kalarak gizlenmelerine anlam veremedim. Ve adeta etki- tepki sonucunda oluşacak manzarayı önceden tahmin ederek, Ticaret Odası Yönetim Kurulu seçimlerini organize eden Adnan Daylan?mış gibi algılanmasına fırsat verilmesi anlaşılır gibi değildir. Bu işin içinde bambaşka ince hesaplar dönmüş olabileceğini düşünmeden edemiyorum. Ahmet Kahraman, Yönetim Kurulu Başkanlığı?na aday olması için ?konsensüs sağlandı? gibi sözlerle kandırılarak iknâ edilmiş, ama arkasında durulmadığı için de seçimlerde adeta refüze olması sağlanmıştır. Ahmet Kahraman?ın Ticaret Odası Başkanı olduğu takdirde, odaya farklı bir vizyon getirmesinden mi korkulmuştur da, davetine icâbet göremeyecek bir kişiyi, aday belirleme noktasında davet sahibi imiş gibi göstermişlerdir diye düşünmemek de elde değil. Odaya seçilen meclis üyelerini davet edebilecek konumda bir çok büyüğümüz geri planda dururken, tepki gösterileceği biline biline bu görev neden Adnan Daylan?a verilmiştir? Bu durum karşısında hiç gereği yokken doğal olarak bir karşı duruş cephesi oluşmuştur. Bu cephenin oluşmasında da en büyük payın, maalesef Şerafettin Erbayram Ağabeyimize ait olduğunu düşünüyorum.

    Sonuç itibarı ile Ticaret ve Sanayi Odası?nın kaderi ile oynanmıştır.

    -Büyüklerimiz, büyük olduklarını gösterdiği sürece, büyüklerimize karşı her zaman saygımız sonsuzdur. Bin kişinin katıldığı seçimlerde bile, Bolu için en doğrusu olacak sonucu ortaya çıkaramıyorsak, vay bizim halimize!

    Öbür dünyada da farklıyız!

    Türkiye?den ahrete bir gezi düzenlenmiş. Cehennem aleminde her şehrin bir kuyusu olduğu ve kuyularda ateşten yanmamak için birbiri üzerine tırmanarak kurtulmak isteyenlerin olduğu gözlenmiş. Bu kuyuların başında bekleyen zebâniler, kurtulmak isteyenleri gerisin geriye kuyunun içine itiyorlarmış. Bolu kuyusunun başına gelindiğinde ne kurtulmak için kuyunun kenarına tırmanmaya çalışanlar, ne de bu kuyunun başında bekleyen zebâniler görülmüş.

    ?Bu kuyunun diğerlerinden farkı nedir? Hiç kimse kurtulmak için çabalamıyor? Kuyunun başında neden zebâni yok? ? diye sorulduğunda; tur görevlisi; ?Bu kuyuda zebâniye gerek duyulmuyor. Çünkü, tırmanarak kurtulmak isteyen biri olduğunda, diğerleri bacaklarından geri çekiyor? demiş.

    BTSO?nun görünmeyen yüzü

    Bolu Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri, seçimler öncesinde çok konuşuldu. Eski yönetime olmadık bir sürü çamurlar atıldı. Seçim günü oy kullanmaya gelerek çekişmeyi bizzat gören üyeler şaşkınlığını gizlemeyerek, ?Bu Ticaret Odası?nda ne menfaat var ki millet birbirini yiyor!? demekten kendini alamadılar.

    Daha önce de yazdığım gibi hiçbir menfaat yok.

    Bazıları tamamen itibar kazanmak uğruna, bazıları da misyonu ve vizyonu gereği gerçekten Bolu'ya hizmet etmek için burada görev almak istiyor. Ama aradaki farkı fark edenler de var, edemeyenler de! Sonuçta aşağıdaki fıkra ortaya çıkıyor;

    Akıl hastanesini denetlemeye gelen müfettiş, yemekhane koridorunda uzun bir kuyrukla karşılaşmış. Kuyrukta sıra bekleyenler sıra kendilerine geldiğinde duvardaki bir delikten bakıp tekrar sıraya geçiyormuş. Bu kadar insanın bir delikten bakmak için sıraya girdiğini gören müfettiş de merak etmiş ve aradan kaynak yaparak, herkesin sırayla baktığı delikten sıraya girmeden bakmak istemiş. ?Hop! Dur bakalım. Bakmak istiyorsan sen de sıraya gireceksin? demişler. Müfettiş de sıraya girmek zorunda kalmış ve sırası gelince delikten bakmış ama bir şey görememiş. ?Herkes bir şey görüyor ki bu kadar adam sırada bekliyor. Ben de bir eksiklik varki ben göremedim? diye kendi kendinden şüphelenerek tekrar bakmak için sıraya girmiş. Ama yine bir şey görememiş. Üçüncü kez sıraya girip bir daha denemiş. Ama yine hiçbir şey göremeyince sıradakilerden birine sormuş; ?Siz bu delikte ne görüyorsunuz? Ben üç defadır bakıyorum bir şey göremedim? demiş. Aldığı cevap; ?Sen daha 3 kez bakmışsın. Biz 20 seneden beri bakıyoruz da bir şey göremiyoruz? olmuş.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak