Olsun be aldırma yaradan yardır. Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır. Yunus Emre

Beyinler yıkanmıyorsa mesele yok!

Kamuran Alagözoğlu

    23 Nisan 2007

    Geçen haftaki ?Bu salonlarda ne okutuluyor? başlıklı manşet haberimizden sonra Bolu'da Fetullahçıların ileri gelenlerinden olan Adnan Daylan arayarak, bu haberle ilgili rahatsızlıklarını dile getirdi. Burada ne okutulduğunu her zaman gidip görebileceğimizi söyledi.

    Haberi tekzip edeceklerini Av. Erol Altıntaş?ın konu ile ilgili gazetemize tekzip yazısı göndereceğini söyledi. Bende kendisine tekzibi noter kanalı ile göndermesine gerek olmadığını, boşu boşuna notere para vermemesini, tekzip metnini gönderdikleri gibi aynen yayınlayacağımızı ilettim. Daha sonra gelen tekzip metninin altında ne Adnan Daylan?ın ne de Av. Erol Altıntaş?ın imzası vardı. Tekzip, Şule Eğitim ve kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Babamın Valilikteki memuriyetten mesai arkadaşı Hayrullah Konuk?un imzası ile gazetemize gönderilmişti. Bu arada Okuma Salonu?nun ?Gazipaşa? olan adı kaldırılmış olduğunu öğrendik.

    -Biz elbette ki okuma salonlarına falan karşı değiliz. Genç beyinlerimizin nasıl yıkandığına en son Malatya?daki olayla da şahit olduk. Savaşta bile böyle bir vahşilik yaşanmaz. Ama 18?inde 20?sindeki gencecik insanlarımız, bu nasıl bir beyin yıkamadır ki, insanların gırtlaklarını bile kesebiliyorlar. Biz bu tür yerlerin daha iyi mercek altında tutulması gerektiğine inanıyoruz. Bu konulara olan hassasiyetimiz de bundandır. Genç beyinlere yönelik farklı amaçlar güdülmüyorsa, kendilerini biz de destekliyoruz.

    Bir hikaye

    Joseph Goldstein?ın  ?The experience of Insight?  adlı kitabından kısa bir alıntı:    
    Asya?da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. 

    Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz.   Aslında bu maymunu, tutsak eden hiçbirşey yoktur. Onu sadece, onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir.  

    Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
    Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp  benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır.

    Seyirci futbolcuya ?ayağını denk? al dedi

    Bu hafta seyircimiz futbolcumuza çok güzel mesajlar verdi. Son iki haftadır mağlubiyet almamıza rağmen, futbolcuları hatta teknik direktörü bile tribünlere çağırdı alkışladı. Maç boyunca son derece kötü futbol oynamalarına rağmen, hiç durmadan ahenk içinde tezahüratlar yaparak, takımı harekete geçirmeye çalıştı. Ama son 10 dakikaya girilirken seyircimizin de sabrı kalmadı. ?Sabrımızı taşırma? diye slogan atarak sahaya sırtını döndü. Bunların hepsi Boluspor seyircisine yakışan davranışlardı. Çünkü seyircimiz bugüne kadar Başkan ve yönetimin hakkını verdi, aleyhlerine en ufak bir davranış sergilemedi. Yönetim futbolcunun hakkını verdi, bir dediklerini iki etmedi. ?Yeter ki Boluspor şampiyon olsun? dendi. Ama futbolcularımızın son haftalardaki disiplinsiz hareketleri ile birlikte ciddiyetsizlikleri işi bu noktaya getirdi.

    Alanya maçında takımımızda formasının hakkını veren iki futbolcumuz vardı. Kaleci Mehmet ve Ferdi. Diğerleri, Şampiyon Boluspor?u ve Başkan Necip Çarıkçı?yı adeta yerin dibine batıran, 11 kişilik kadroyu tamamlamak için sahada bulunan sayısal faktörlerdi.

    Her ne kadar futbolcusu başkanlarının düştüğü durumu düşünmese de, Başkan Necip Çarıkçı maçtan sonra soyunma odasına girilirken yaşanan olaylarda duygusal davrandı yine futbolcusuna sahip çıktı.

    TSE gitmiş kimin neyine!

    TSE Sakarya Ürün Belgelendirme Müdürlüğü?nden yapılan yazılı açıklama ile, 15 Şubat 2007 tarihinden itibaren (belge müracaatı, vize, kapsam genişletme, adres değişikliği vb.) TSE?nin bütün faaliyetlerinin Sakarya?dan yürütüleceği duyuruldu.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Yamaner ise TSE?nin Bolu'dan gitmemesi için girişimlerde bulunduklarını iddia etmeye devam ediyor. 3 bine yakın üyesi olan BTSO?da yaşananlar, Oda?ya yakışmıyor. Şirketlerin devlet ihalelerine girebilmesi için, dosyasında bulunması yeterli olan TSE belgesini almak için Sakarya?ya kadar gitmesine ne gerek vardı.

    -TSE Bolu'dan gitmiş veya gitmemiş çok da önemli değil. Adapazarı?na kadar gider, orada birde ıslamalı köfte yer geri döneriz.

    Bedavadan özel kalem müdürlüğü

    Kırıkkale Belediyesi?nde düz memur olarak çalışan Kürşat Türkekul Bolu Belediyesi?ne özel kalem müdürü olarak atanıyor. Yüksel Coşkunyürek?in danışmanı olarak görev yapan Muharrem Coşkun?da Kırıkkale Belediyesi?ne özel kalem müdürü oluyor.

    Bir süre özel kalem müdürü olarak görev yapıp kadro aldıktan sonra Muharrem Coşkun?un Bolu Belediyesi?ne, Kürşat Türkekul?un da özel kalem müdürü kadrosu almış vaziyette tekrar Kırıkkale Belediyesi?ne geri döneceği ifade ediliyor.

    -Vaziyet-i coğrafya gayet güzel hazırlanmış. Bundan sonrası bize kendilerini tebrik etmek düşer. Hayırlı işler olsun.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak