Düzce?de 33 Bolu'da 3!

Başbakan Tayyip Erdoğan miting için geldiği Bolu'da; Kredi Yurtlar Kurumu yurdu, Göynük Hükümet Konağı açılışı ile birlikte Toki?nin anahtar teslimini yaptı.

Aynı gün katıldığı Düzce Mitingi?nde ise Düzce Organize Sanayisi?nde 33 tesis ile birlikte Kaynaşlı Hükümet Konağı, Düzce Halk Eğitim Merkezi, Özel Sivrikaya Hastanesi, Eftenia Otel ve Köydes açılışlarını yapmış. Düzce Vali Vekili Ercan Topaca, Düzce'nin teşvik yasasından sonra bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade ederek, 'Bu yıl sonunda Düzce'nin 62 milyon dolar, 2010 yılı itibarı ile 26 milyar dolar ihracat yapmasını hedefliyoruz? demiş.

-Bolu'nun teşvik kapsamına alınması için bas bas bağırmamızın, kıçımızı yırtmamızın nedenini, umarım şimdi daha iyi anlıyorsunuzdur.

Gidişat nereye?

Dün: AK-AK-AK!...

Bugün: AH-AH-AH!...

Yarın: VAH-VAH-VAH!...

Başbakan?ın söylemi ile ?Neredeeen nereye...?

?Bir insan treni kaçırırsa,
başka bir tren gelir onu alır.
Bir ulus treni kaçırırsa başka bir ulus gelir onu alır...?
Özdemir Asaf

-22 Temmuz?da treni kaçırmayalım! Sonra ahlamamız da vahlamamız da boşa olacak!!!

Buna da şükür!

Geçen haftaki ?Vatan toprağı kutsaldır?!? başlıklı yazımda, ?Şehitler hepimizin şehididir. Onlara gösterilecek saygı yürüyüşünden neden korktular anlayamamıştım. Şehit Korgeneral İsmail Selen Paşa Parkı ile ilgili sözkonusu ihbarı alıp parkın ne hale geldiğini görmeye gittiğimde kafam dank ediyor ve daha iyi anlıyorum. Parkın girişinde şehidin isminin yazılı olduğu kaidenin her yeri küflenmiş. Paşamızın özgeçmişi yerinden sökülmüş. Parkın içi mezbeleliğe dönmüş? demiştim. Yazımın sonunda da, ?-Şimdi düşünüyorum da; demek ki şehitlerimiz hepimiz için aynı milli duyguları ifade etmeyebiliyor. Ama şehitler hepimizin şehidi olmalı. Ve şimdi diyorum ki ?Vatan toprağı kutsaldır, bu zihniyete teslim edilemez!? sözcükleri ile üzüntümü dile getirmiştim.

Bu yazımdan 5 gün sonra Belediye Başkanı harekete geçerek bu parkta çalışma başlattı.

-Başkan yolları genişletip açarken nasıl vatandaşa zorlama taktiği kullanıyorsa, bizimki de o hesap... Yani biraz öyle zorlamayla oldu ama, olsun varsın. Buna da şükür. Bizim için önemli olan hemşehrimiz şehit generalimizin ismini taşıyan parkın kendisine ve Bolu'ya yakışır şekilde olması.

Düzeltme: Geçen haftaki yazımda Şehit Korgeneral İsmail Selen Parkı?nın Yüksel Ceylan döneminde yapıldığını yazmıştım. Doğrusu Necdet Gören döneminde imiş. Düzeltir özür dilerim.

Muhalefetsiz iktidar

Şehit Korgeneral İsmail Selen Parkı?nı gündeme getirirken, seçime beş kala muhalefet partilerinin temsilcileri bu konuya balıklama atlarlar diye düşünmüştüm. Ama yanılmışım.

İsmail Gezgin?in manda kaymağı muhabbeti bu defa da haklı çıktı. Muhalefet partileri muhalefet yapmasını bilmiyor. Siyaseti yayla bayramlarını gezmek, esnafı, köylüyü ziyaret etmek, oralarda herkesi öpmekle özdeşleştiren muhalefet partileri, esas yerel gündemi atlıyorlar.

Beğenmediğimiz Erbakan Hoca?yı, 80 küsur yaşına rağmen muhalefet böyle olur diyerek geçen hafta Kanaltürk?te zevkle izlediğimi belirtmek isterim.

-Yani anlayacağınız muhalefetin yapamadığını da biz yapıyoruz. ?Buyur, burdan yak? diyoruz ama onu da anlamıyorlar.

Kendilerini tatmin eden gazeteler!

Tam 16 yıldan beri Bolu'nun sesi olmak uğruna Bolununsesi Gazetesi olarak halkımıza hizmet veriyoruz. Birilerinin borazanı olmak istemediğimiz için hiç kimseden karşılıksız bir maddi destek almadık. Nice seçimler geldi geçti, biz hiçbir zaman çizgimizden ödün vermedik. Bolununsesi Gazetesi bir siyasi grubun aralarında topladığı paralarla ortaya çıkmadığı için, hiçbir zaman bedava gazete dağıtmadı. Gazetemizin manşetleri parayla satın alınamadı. Bu yüzden gazetemiz her zaman bir kurt kadar özgür ve cesur oldu. Paranın esiri olmadığımız için çoğu zaman mevcudiyetimizi korumak zorunda kaldık. Herkes gibi renklenemedik belki ama, siyah-beyazla insanların gönlünde taht kurabilmek bizim açımızdan çok daha gurur verici oldu. İnternette haftalık 100 binin üzerinde bir ziyaretçi sayısı ile gazetemiz okuyucu kitlesinin, diğerlerine nazaran çok açık ara önde olduğunu bütün okurlarımız görüyorlar. Yayın politikamızdaki ödün vermeyen doğru çizgimizi o kadar iyi tespit ediyorlar ki, ve son zamanlarda insanlardan o kadar çok övgü dolu sözler duyuyorum ki bunları bütün okurlarımızla paylaşmak istedim. Bana övgü dolu sözlerle yaklaşan dostların, ?Bolu'da bir bolununsesi var, bir de diğerleri var? şeklindeki bu ifadelerini duymak, gazetem adına bana gurur veriyor. Bu sözleri kimse kimseye zorla söyletemez. Bunlar parayla pulla elde edilemeyecek kadar güzel duygular. Biz seçimlerden önce de vardık, sonrasında da aynı çizgide kalmaya devam edeceğiz.

Seçim için çıkan, okuyucusu olmadığı halde bedava dağıtılarak okutulmaya çalışılan gazetelere, ?kendin yaz, kendin oku? veya yabancı dilden geçen bir kelime ile ?mastürbasyon gazeteleri? diyorum.

İşte internet gazetemize Öz Bolu Beyi rumuzuyla bırakılan bir mesaj;

?Bolu da gazete var, gazetecikler var. Gazete; adam gibi haber yapan, haber atlamayan BOLUNUSESİ?dir. Gazetecikler; bugün siyasi parti reklamlarıyla gazete yapanlardır. Bolu'da BOLUNUNSESİ hoştur. Gerisi külli boştur. Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık! En babası 5 sene gerinizden geliyor.?