Mahkeme kadıya mülk değil

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı?nın Gazetemizi susturmak adına şahsıma karşı takındıkları çirkin tavırları, kalleşçe oynamaya çalıştıkları oyunları ibretle okuyacaksınız. ?Bütün bunlar gerçek olabilir mi?? diye hayretlere düşeceksiniz. Eksiği var, fazlası yok ama maalesef hepsi gerçek ve hepsinde Alaaddin Yılmaz ve Necip Çarıkçı ikilisinin imzası var. Düne kadar takdir ettiğim Necip Başkan?ın, Boluspor üzerinden çeşitli entrikalar oynamaya başlamasını hayretle ve ibretle izliyorum. 42 yıllık Boluspor, tarihinin hiçbir döneminde bu kadar siyasallaştırılmamıştı. Necip son 2-3 yılda gösterdiği başarıyı, adeta yine kendi kendine gölgelemek için zemin hazırlamaktadır. Bunları okuyan yönetici kardeşlerimizin, ?Boluspor?a siyaset, kin ve nefret sokturmayız, uyduruyorsun? dediklerini duyuyorum.

-Onların da bana hak verecekleri günler yakındır.

Alaaddin Başkan?ın alikıran baş kesen tavırlarının, AKP içinde farklı düşünenler tarafından sürekli eleştirildiğini biliyorum mesela.

Her iki başkan iktidarın ve koltuk gücünün verdiği hırsın, insan aklınının önüne nasıl geçtiğinin adeta çok güzel örneklerini veriyorlar. Ve eminim ki vermeye de devam edeceklerdir.

Ne zamana kadar? diye soracak olursanız;

-İşte orasını da Allah biliyor derim. Herşeyin bir sonu olduğunu unutmamak gerek.

Mevlana bir sözünde; ?Ey akıllı: Sakın aklın başına gelince, pişman olacağın bir sarhoşluğa düşme? demiş. Atalarımız; ?Ne oldum budalası olmayın!? demişler. Yine eski bir sözde; ?Mahkeme kadıya mülk değil? demiş atalarımız. Atalarımız bu sözleri niye söylemişler diye biraz düşündüğümüzde, peş peşe anlamları geliveriyor insanın aklına. Gelecek nesillerde insanlar ilham alsınlar bu sözlerden de hataya düşmesinler diye söylenmiş bu sözler hep.

Hiçbir kimse, hizmet için bulunduğu kamuya ait bir makam ya da mevkide ömrünün sonuna kadar kalamaz. Ayrıca o yeri kendi malı ve mülküymüş gibi de kullanamaz. Gün gelir, onu o yere getirenler onu oradan alır, yerine bir başkasını getiriverirler. Bu sebeple geçici de olsa devlete ait olan yerleri işgal edenler, o yerlerde yetkilerini yanlış yolda kullanmamalıdırlar.

Prof. Herbert şöyle diyor: ?Kendisine otomobili kadar değer veren herkes; hatalarını gösteren, eksiklerini tamamlayan, yanlışlarını düzelten insanlara kızmaz. O insanlar sayesinde yanmaktan, takla atmaktan, yarı yolda kalmaktan kurtulacağını bilir.? Ve şöyle devam ediyor: ?Hatalarımız, eksiklerimiz, yanlışlarımız omzumuzda yürüyen zehirli birer akreptirler. O akrepler bizi ya hemen şimdi ya da sonra ensemizden sokacaklar ve bizi baygın bir külçe halinde yere düşüreceklerdir. Belki de öldüreceklerdir.?

Devlet Bakanı Mehmet Aydın geçtiğimiz hafta Atatürk Kültür Merkezi ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi?nin düzenlediği, ?Doğumunun 800. Yılında Mevlana? konulu anma toplantısındaki konuşmasında Mevlana?nın insanı üç kategoride ifade ettiğini kaydederek, bunları; ?Eşekleşme, şeytanlaşma ve insanlaşma? olarak sıralamış.

-Hadi buyrun; gerçekler aynasının karşısına geçin ve bu üç kategoriden birine kendinizi yerleştirin bakalım.

Gazetemize destek mesajları

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz?ın şahsıma ait otopark işletmesini zabıta ekiplerine özel emir vererek kapattırma eyleminin ardından bu olayı internet gazetemizin son gelişmeler bölümünde yayınlamıştık. Olayı buradan öğrenen internet okurlarımız gazetemizin mesaj defteri bölümünden hemen bize destek mesajları yazmaya başladı. Buradan bizi destekleyen okurlarımızla daha da güçlü olduğumuzu hissediyorum. Yaptığımız işlerin ne kadar doğru olduğunu görüp gurur duyuyorum. 16 yıldır Bolu halkına malolmuş bir gazeteyi, Bolu'nun sesini susturamayacaklar diyerek, birkaç mesajı buradan da yayınlıyorum;

Kahraman

?Bolu Belediyesi AKP'nin aldığı % 47'lik oy oranına güvenerek Alikıran Başkesen'lik yapmaya devam etmektedir. Halbuki Belediye bütün vatandaşlara partizanlık yapmadan eşit davranmak zorundadır. Boluspor?un kiraya verdiği otoparklarla ilgili mahkemeyi kaybetmiş olmasına rağmen, mahkeme kararını uygulamaya koymayarak halen vatandaşı otoparkçıya ezdirmektedir. Ayrıca bir vatandaşa ait olan ve bolusporun kiraya verdiği otoparkın yarı fiatına çalışan bir otoparkı da ruhsatsız olduğu gerekçesiyle mühürlemiştir. Belediye gerçekten halkına eşit davranacaksa ruhsatsız olan bütün otoparkları mühürlesin. Belediye başkanlığı bu konuda görevi ihmal suçunu işlemektedir. Alikıran başkesen olmaya devam etmektedir. İşine geldiği kişilere yasaları uygulayıp işine gelmediklerine uygulamamaktadır. Ayrıca Bolununsesi gazetesi aboneliğini iptal etse de, Bolununsesi susmayacaktır bizler okumaya ve doğruları buradan öğrenmeye devam edeceğiz. Doğruları yazanları Alikıran başkesenler sevmez!?

10820 No?lu mesaj sahibine

?Mesajınızı görünce gözlerime inanamadım. Umarım siz bir belediye çalışanısınızdır. Çünkü belki de ilk defa bir belediye görevlisinin mesaj kutusuna ve eleştirilere yanıt verdiğini görüyorum. Şüphesiz bu çok olumlu bir durum ve bundan dolayı sizleri kutlarım. Çünkü her türlü durumda, çok seslilik iyi bir şeydir. Fikirlerin çatışmasından doğrular doğar. Zaten cumhuriyeti onun için ilan etmedik mi? Şimdi Bolu Belediyesi?nden beklediğimiz en önemli şey iptal edilen Bolununsesi aboneliklerini misliyle geriye koymasıdır. Böylelikle halkla daha iç içe olacağınız ve ayırımcı zihniyeti yok edeceğiniz kesindir. Bunun dışındaki bir davranışın zaten size yakışmayacağı aşikardır. Hergün 10 bine yakın kişinin takip ettiği, Bolunun gerçek sesine kulak vermemenin, zaten başlı başına bir hata olduğunun bilincine vardığınızı görmek beni çok mutlu etmiştir. İç ve dış düşmanlarımızın çığ gibi arttığı şu dönemde ve özellikle cumhuriyet bayramızın arefesinde birlik olmak zamanı gelmiştir. Şunu da unutmamanız gerekir, boş ve anlamsız kavgalar, küskünlükler, gazete aboneliği iptalleri iki taraf içinde kısır bir döngüden öteye gitmeyen, kin ve nefret yaratmaktan başka işe yaramayan davranışlardır. Bolu hepimizin şehridir. Burayı hep birlikte dünyanın en güzel şehiri yapacağımıza inanıyor ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.?

Ahmet Yılmaz?a cevap

?Yanılıyorsunuz, Bolu Belediyesi bu gazeteyi okuyor, hatta mesaj köşelerini bile dikkatlice takip ediyor ve önemsiyor. Çünkü duruşundan taviz vermeyen bir gazetenin okurları da aynı duruşu göstermektedir. Bu da sağlıklı ve sağ duyulu muhalefetin sesidir. Çünkü; aynı pencereden aynı manzaraya bakmak zaman içinde bıkkıntı verir ve insan bir daha pencereden dahi bakmak istemez. Nasılsa aynı değişen bir şek yok diye, Bilmem anlatabildim mi??