Halk BolununSesi'ne güveniyor. Okunuyorsak sebebi budur

Necip Başkan hedef saptırıyor!

Kamuran Alagözoğlu

    5 Kasım 2007

    Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ile Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı'nın gazetemize ve şahsıma ait diğer işyerlerime yönelik kalleşçe saldırılarını geçen hafta gündeme taşımıştık. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve Boluspor Başkanı Necip Çarıkçı hakkında görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle dava açtığımın bilinmesini isterim.

    Ruhsat müracaatımın bulunmasına rağmen - ki ruhsata müracaat etmiş olamakla işyerinin ruhsatlı sayılacağı biline biline - belediye başkanının, zabıtaları buraya gönderip mühürletme olayında düpedüz, alenen, aşikare, açıkça, hiç tereddütsüz "görevi kötüye kullanma" suçu işlenmiştir. Öte yandan Necip Çarıkçı da, ?o gazeteye reklam vermeyeceksin!?, ?o gazetede yazmayacaksın!? gibi gazetemize reklam verenleri ve yazarlarımızı bir bir arayıp baskı yaparak, Boluspor Başkanlığı görevini yine aynı şekilde kötüye kullanmıştır.

    Kendilerine karşı tepkilerin arttığını gören Necip Başkan daha da ileri giderek bu kez kamuoyunda şahsımı karalayıcı suçlamalara girişip, Boluspor stadyumunun kamera işini alamadığım için kendisine çamur attığımı ifade ederek hedef saptırma çalışmalarına başlamıştır. Oysa olay aynen şöyledir; Geçtiğimiz sezon Boluspor'un özel güvenlik işini ücretsiz yaparken bir teşekkürü bile esirgeyen Çarıkçı, stadyuma güvenlik kameraları takma işini, teklifleri değerlendirmeden çok önce Ankaralı bir firmaya verdiğini ifade etmiştir. (Teklifler değerlendirilmeden çok önce işin verildiğini kulüp müdürü ve bazı yöneticiler çok iyi bilmektedir.) Bunun üzerine ben de kendisine, ?Necip, bak ben güvenlik şirketimi Boluspor'un emrine verdim. Para pul istemiyorum. Ama sen bu kamera konusunda yanlış düşünüyorsun. Daha önce turnikeleri yaptırdığın firmaya kamera işini vermişsin. Bu firmanın taktığı turnikeler her hafta arızalı ve adamı her hafta Ankara'dan çağırıyorsun. Yapılacak olan işin, bu fiyatlara uyuduruk olacağı başından belli. Bolumuzda benim dışımda da bu işleri yapanlar var. İlla bana ver demiyorum ama, mutlaka bir bilene sor da işi öyle ver. Ben ve Bolu'daki diğer firmalar, Boluspor'a kötü malzemeleri takmayız, takamayız. Çünkü biz Boluluyuz, Bolunun çocuğuyuz, hep Boludayız ve birbirimizin yüzünü hergün görüyoruz ve kim önce gidecek bilinmez ama biz birbirimizin salından da tutacağız. Sen Boluspor'a sahip çıkalım derken, Bolu milliyetçiliğinden dem vuruyorsun. Herkes de bu yüzden sana destek oluyor ama, sen bu şekilde Bolu'nun paralarını ne idüğü belirsiz, yarın hesap soramayacağın yabancı firmalara çar çur ediyorsun. Üstelik işi çoktan vermişsin, Bolu firmalarını da figüran olarak kullanıyorsun. Seni destekleyen Bolu halkına karşı ayıp ediyorsun? dedim.

    Gazeteme ve diğer firmalarıma kalleşce saldırılar yapıp, sonra da yaptıkları bu saldırıları haklı gösterebilmek için hedef saptırmanın alemi yoktur. Ruhsat almak için daha önce müracaat ettiğim otoparkımın ruhsatı var sayılması gerektiği halde, burasının belediye başkanı tarafından mühürletilmesi, daha sonra suç işlendiği anlaşılınca alelacele bütün diğer otoparklara ruhsat çıkartmaları için tebligatlar gönderilmesi, ne kadar küçük hesaplarla uğraşıldığının kanıtı değil midir? Belediye başkanına ve Boluspor'un başkanına, böyle küçük hesaplarla, suç işleme pahasına uğraşmalarının ne kadar doğru olduğunu, Bolu halkı mesaj defterine yazdıkları mesajlarla cevap vermişlerdir.

    Övünmeyi hiç sevmem ama insanımızın kolay unutma özelliğini gözönünde bulundurarak bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki, ben gelmiş geçmiş Boluspor tarihinde bugüne kadar hiç kimsenin veremeyeceği rekor miktarda bir parayı zamanında Boluspor'a bağışlattırmış bir adamım. Bayramdan bayrama namaza giderim. Cuma namazlarına gidiyormuş gibi yapıp, cuma vakti işyerlerini kilitleyerek, arabasını da görünmeyecek şekilde binanın arkasına saklayıp, cumaya gitmediği halde, kendimi cuma namazına gitti gibi yapan sahtekarlardan değilim. Sahibi olduğum ve ortaklığımın bulunduğu 4 firma da kendi üzerimedir, eşimin veya başka başka isimlerin üzerine değil. Yaptığım tüm işlerin arkasında dururum. Firmalarımın yaptığı işi, başkası yapıyormuş gibi gösterip yalan söylemem. Allah'ı bile kandırmaya kalkan insanların müslüman olamayacağına, Allah'ın daima doğru insanların yanında olduğuna bütün kalbimle inanırım.

    -İşte ben böyle bir insanım! Necip Çarıkçı'ya ve Alaaddin Yılmaz'a tavsiyem; geliniz, hedef saptırmadan, topu taça atmadan, kalleşlik yapmadan harbi olalım.

    Açık istifa: Bu arada üyesi bulunduğum Bolu Gazeteciler Cemiyeti'nin asli görevini hiçbir zaman yerine getiremediği kanaati ve belediyenin tahsis ettiği binada oturup dururken bundan böyle de tarafsız bir duruş göstermesinin mümkün olamayacağı düşüncesiyle, bu cemiyetten istifa ettiğimin bilinmesini istiyorum.

    Allah'ın adaletine de inanmak lazım!

    Başhekim Dr. Sedat Turgay'ın intiharının ardından incelemede bulunan Sağlık Bakanlığı müfettişlerinin, intihara neden olmakla suçlanan müfettiş Mutlu Güner'in 'kendini kontrol edemeyip kırıcı ve incitici' davranışlarda bulunduğunu kabul etmelerine rağmen, 4483 sayılı kanun gereğince Mutlu Güner hakkında soruşturma izni verilmemesi gerektiği şeklinde karar vermeleri, Sağlık Bakanı'nın da bu raporu onaylaması karşısında, hiç de şaşırmadım dersem doğrudur.

    Müfettişlerin, müfettişi koruyacakları baştan beri belliydi zaten. Bir 'uyarı' ya da 'kınama' cezası bile çıkmamış. Yazık, çok yazık! Bu konunun bu şekilde sonuçlanacağını daha önceden söylemiştim, yanılmamışım. Bolu Tabip Odası savcılığa suç duyurusunda bulunmasaydı, bakanlık belki de bu kadar bile inceleme (!) yapmayacaktı. Bakanlık, müfettişini aklayadursun, Turgay Ailesi'nin ve sivil toplum kuruluşlarının açtıkları davalar var. Ayrıca bakanlığın yukarıdaki kararına da itiraz edilecektir sanıyorum.

    -Bu konuda tek dileğimiz, ölenin öldüğü ile kalmamasıdır.

    Bir dosttan aldığım mailde, ?Bolu'dan uzaklardayım. İnternet üzerinden gazetenin son sayısını okuyordum. Sana ait olan otopark işletmesinin faaliyetine son verdirilerek mühürlenmesine çok üzüldüm. İnanıyorum ve diliyorum ki hukuksal zeminde konu senin lehine çözümlenecektir.

    Her dönemde birileri menfaatlerine dokunulunca basını susturmak için arayışlara girip, hukuk dışı yöntemlere başvuruyorlar. Ama bu tür yıldırma operasyonlarının senin inançlı, dürüst ve ilkeli çalışmalarını etkileyemeyeceğine inanıyorum? diye destek mesajı atmış bir okurumuz.

    Baskı ve sindirme politikaları ile insanları yok etmeye çalışanlara, en iyi cezayı Allah'ın vereceğine her zaman inanırım. Kolay kolay da pes etmem. Gazetemizi destekleyenlere bir kere daha teşekkür ediyorum.

    Belediye'nin 18. madde çuvallaması

    Bolu Belediyesi bir süre önce Sağlık İl Müdürlüğü'nün bulunduğu bölgede Paşaköy Yolu'na kadar geniş bir alanda 18. madde uygulaması yapmış. Bu uygulamada bazı ağaçların kesilmesi ile başlayan mahkeme süreci sonucunda, belediye bu davayı da kaybetmiş.

    Yani parsellerin tekrar eski hallerine dönüşmesine karar verilmiş. Bu durumda 18. madde uygulamasından sonraki duruma göre belirlenen parsellerin bazıları el değiştirmiş, hatta bazılarına binalar bile yapılmış. Mahkeme kararına göre ise parsellerin eski şekilleri ile değerlendirilmesi gerekiyor. Bu bölgedeki parsel sahipleri şaşırmış durumda.

    -Belediye Başkanlığı ise bu bölgedeki 18. madde uygulamasında kelimenin tam anlamı ile çuvallamış vaziyette görünüyor.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak