BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

Bırakırsan bırak!

Kamuran Alagözoğlu

    26 Kasım 2007

    Yaşamımız boyunca bize şu öğretildi; ?Hiç kimse vazgeçilemez değildir!?

    Bu söz, herkes için her zaman geçerlidir.

    Necip Başkan?ın geçen hafta, ?Otoparklar yoksa bende yokum? şeklinde yaptığı açıklamalarını bir takım yerel basın organları ?şok haber? şeklinde vermiş.

    Doğrusu ben de şok oldum. Ama onların türünden değil.

    Bolu'da Necip?ten başka adam yok mudur da, Necip böyle bir talihsiz açıklama yapmıştır. Hele hele ??Ne bir gazeteci, ne de bir avukatın benim gibi bir Bolulu, benim gibi Bolusporlu olma şansı hiç yok. Bolu halkı beni de iyi tanıyor, o arkadaşları da iyi tanıyor. Benim bütün yaptıklarım Boluspor?un menfaati içindir?? demesi akıl alacak gibi değil.

    Necip kardeşim ben Boluspor?un gelmiş geçmiş tarihinde en büyük miktarda bağışı Boluspor?a getirmiş bir adamım, bu birrrr! Çocukluğumdan beri sadece ve sadece Boluspor?u tutarım. Herkes gibi üç büyüklerden birine hiçbir zaman en ufak bir sempatim dahi olmamıştır. Benim gibi bir adam için de, senin gibi düşünenlere, ?Para varsa ben varım, yoksa ben yokum? şeklinde laf ettirmem. Seni zorla bu kulübün başına davet eden oldu mu? Beğenmediğin bir şey varsa ve sen bundan rahatsızlık duyuyorsan bırakırsın.

    Ama sen bunu yapamazsın. Çünkü Boluspor Başkanlığı sayesinde sen çok şeyler kazandın. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki sene seçimler var. Başkan?ın seçimlerde en büyük kozlarından biri Boluspor olacak. Senin arkanda alikıran başkesen olarak, para bulmana yardımcı olan Alaaddin Yılmaz, sen bıraksan da hiç üzülme hemen yerine birini oturtacak ve aynı desteği verecektir.

    Boluspor kimsenin babasının malı olmadı hiçbir zaman, senin de olamaz! Boluspor kişilere endeksli değildir. Şu ettiğin laflara bakarsak, hakikaten senin ayakların yerden kesilmiş. Havalarda uçuyorsun. Bir grup seyirciye ?otoparklarla uğraşanlara? diyerek küfür ettiriyorsun. Ondan sonra çıkıp, ?Buradan otoparkları yasaklayanlara soruyorum, şu ana kadar hangi vilayette otoparklar yasaklandı?? diyerek Yüce Mahkeme?nin kararına karşı suç işliyorsun. ?Ayrıca taraftarların bir basın mensubunu hedef almasını doğru bulmuyorum. Bu sorunu basının kendi içinde çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Taraftarın bu işe girmemesi lazım.? diyerek yaptığın abuk-subuk açıklaman da, taraftarları senin kışkırttığının resmidir. Otoparklardan gelen yıllık gelirin 480.000 YTL olduğunu ifade edip, ?Bu parayı o insanlar verir, avukat verir, bunu diyenler verir o zaman? diyerek olayları çarpıtmaya ve insanları kışkırtmaya devam ediyorsun.

    -Sana Reşat Bulut ne dedi?

    -?Boluspor olarak otoparkları kendiniz işletirseniz müdahil olmayacağım.? demedi mi? Dedi.

    Öyleyse sen bu yolu deneyip Boluspor?a 40 bin lira yerine, 100-120 bin lira daha fazla para kazandırmak varken, niye Mahkeme?yi, Av. Reşat Bulut?u ve beni hedef göstermeye devam ediyorsun.

    -Çünkü sen iyi niyetli değilsin. Senin amacın Boluspor?a gelir getirmek değil. Senin amacın hedef göstererek, insanlara küfür ettirerek intikam almak. Ama aslında otoparkların bundan böyle Boluspor olarak işletileceğini de hepimiz biliyoruz.

    -?Ben bırakırsam Boluspor kayyuma düşer? diyerek, Bolu'da senden başka adam kalmadığını ima ediyorsun. Bu şekilde Bolululara hakaret ediyorsun. Ben böyle bir hakareti bir Bolulu olarak kabul etmediğimi ifade ederek sana diyorum ki;

    -İnsanları böyle tehdit ederek başkanlık yapamazsın. Necip Çarıkçı olarak senin derhal bu görevden istifa etmen gerekiyor!

    *?Bir ülkede halk ve onu yönetenler aynı rüyayı görmeye başlamışsa, uyanık kalanlar kâbus görmeye başlar.?

    Sen adamları hiç sigorta yaptın mı ki?

    Geçmişte Boluspor?da oynamış olan bir futbolcunun SSK primleri yatırılmadığı için, şu an zor durumda olan eşinin sağlık sigortasından yararlanamadığından bahsederek, futbolcuların sigortalarını düzenli olarak yatırdıklarını ifade etmiş.

    Şimdi ben Necip Başkan?a soruyorum, otoparklarda çalıştırdığınız park görevlilerini, Boluspor kendi çalıştırırken veya müteahhitte iken, sigortalı mı çalıştırdınız? Bırakın primlerini ödeyip ödememeyi, çalışanlarınızı hiç sigorta yaptırdınız mı siz?

    -Bizim için futbolcu da, otopark görevlisi de aynıdır. Her insana eşit gözle bakılmalıdır. Ama görüyorum ki sizin nazarınızda insanları sınıflandırma var. Ve ayrıca patronun ödemediği prim yüzünden, çalışanın cezalandırılması, sağlık sigortasından yararlandırılmaması da öncelikle ülkemizin ayıbıdır. Çalışanlar patronun sigorta primlerini yatırıp yatırmadığını kontrol edemez. Ama devletin birimleri bunu kontrol etmekle yükümlüdür. Devlet birimlerinin burada yaptığı, Hacivat?ın ceremesini Karagöz?e çektirmektir ki, bu tamamen yanlış bir uygulamadır. Yani patronun yatırmadığı primin cezasını, çalışana çektirmek gibi abes bir durum, sadece bizim ülkemizde vardır.

    Ağır ol başkan ağır!

    Boluspor geçen hafta Elazığspor?a karşı belki de sezonun en iyi maçını oynadı. Futbol güzel, sonuç güzeldi.

    Başkan Çarıkçı maçtan sonra çıktı dedi ki; ?Maçı taraftarlar aldı!?

    -Haydiiiii...! ne alaka şimdi bu! Böyle demesinin altında yatan asıl neden, bahsettiği o bir grup taraftar, Necip Başkan?ı çok keyiflendiren şekilde, ?Bolusporlu olunmaz, Bolusporlu doğulur! Otoparklarla uğraşan o...... ç.... dur!? diye küfürlü tezahüratta bulunanlar.

    Bir tarafta belediye başkanı benim otoparkımı mühürletti, sudan sebep ile ruhsat vermiyor. Diğer tarafta belediyenin Boluspor?a kiraladığı otoparklar konusunda Reşat Bulut ve Yüce Mahkeme kararı var.

    -Bu küfürlerin gittiği adreslerde sıkıntı var Necip Başkan!

    -Şimdi sen, o an için seni keyiflendiren bu küfürler nedeniyle bir grup taraftara hoş görünmek adına, ?Ma-çı taraftar aldı? dersen, sezonun en iyi maçlarından birini çıkartan bu takım da gider lig sonuncusuna karşı hezimete uğrar gelir.

    Bir yöneticin çıkar takımın en yetenekli futbolcusu Gökhan Emreciksin için, ?Bu adamı Galatasaray is-terse ben de adını değiştiririm? diye iddiada bulunarak kendi futbolcusunu kötülemesi doğru mudur?

    -Bolusporlu bir yönetici, kötü bile olsa Boluspor?un bir futbolcusunu kötüleyemez. Bir baba çocukları arasında nasıl ayırım yapmıyorsa, yöneticiler de futbolculara kendi çocukları gibi ayırım yapmadan davranmalıdır. Şimdi Gökhan Emreciksin?i kaybetmek için gereken herşeyi yaptınız. O futbolcu Boluspor?un oyuncusudur. Ondan en üst düzeyde verimin alınması ve en iyi rakamlara satılması Boluspor?un menfaatinedir.

    -Ama siz bir taraftan Boluspor?a para buluyorsu-nuz, bir taraftan da Bolu'nun paralarını böyle savu-ruyorsunuz. Diğer taraftan başkan ve yönetici olarak ağırlığınızı koyacağınıza, kendinizi hafifletiyorsunuz.

    *?İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur!?

    Bunun adı ?hile-i şer?iye?dir!

    Hile-i şer?iye, günümüz diliyle ?kanuna karşı hile? yani, bazı açıklardan faydalanarak, kanun koyucunun esas arzusunun tersi yönünde hareket etmek anlamına gelir. Daha öz Türkçe?si hukukun ırzına geçmektir.

    Otoparkımı mühürleyen Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz?ın, ruhsat müracaatıma karşılık, ruhsat verilemeyeceğini ifade eden cevap yazısında; ?...işyerinizle ilgili olarak, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı düzenlenmesi için yapmış olduğunuz başvuru; işyerinizin bulunduğu alanın, belediyemiz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında otopark alanında olmayıp, ticari mesken alanında yer aldığından dolayı imar yönünden uygun görülmemiş olup, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı talebiniz değerlendirilememiştir? demiş.

    İşte bunun adı hile-i şer?iyedir.

    Hile-i Şer?iye, bize İslamiyet?i yanlış uygulamamızdan miras kalmış ve tüm yaşamımıza kök salmış bir hastalığımızdır. Öyle kök salmış ki zaman zaman hile yapmayı, zeki olmakla aynı anlamda kullanmaya başlamışız.

    Bilindiği gibi İslam dininde bir hüküm bulunmaktadır. Erkek karısını üç kez boşadığında, kadın bir başka erkekle evlenmeden tekrar boşandığı kocası ile evlenemez. İslamiyet?in ilk yıllarından itibaren Müslümanlar hemen çaresini bulmuşlar; Hülle, yani hile-i şer?iye. Güvenilir bir adam buluyorsun karın onunla evleniyor, adam kadına dokunmadan ertesi gün boşuyor ve sen de karınla tekrar evleniyorsun. Hilekarlık, o günlerden beri var olagelen, ve hatta toplumumuzla adeta özdeşleştirilerek anılan kötü bir huyumuzdur. (Hüllenin şiddetle yasaklandığına dair hadis bulunmaktadır.)

    Hukuk prensibi olarak, memur amirin talimatlarına uyar. Ancak talimat yasalara uygun değil ise memurun talimata uymaması gerekir. Uyarsa memur da görevini kötüye kullanma suçu işlemiştir.

    Eskiden Allah?ın kulları değil, padişahın kulları olmasını isteyen padişahlar olmuştur. Bunların yarattıkları kullara ?kapıkulu? denirdi. Başkan Alaaddin Yılmaz da, hukuk kurallarını hile-i şer?iye yöntemleri ile aşmaya ve bunları kapıkulları ile uygulatmaya çalışıyor.

    Hem ?İnanıyorum? diyor, hem kurala uymuyor, hem de uymuş gibi gösteriyor. İşte tüm sorun burada başlıyor.

    Kimi kandırıyor? Tam bir hile düzeni...

    -Bir kuralın bütününü bir yerden deldin mi, başka yerlerden de delebilirsin demektir. Ve böylece devam eder gider... İşte dürüstlük de, âhlak da böyle böyle elden kayar gider.

    *?Dünyada her millet, icraatına tahammül ettiği hükûmetin mes?uliyetine ortak sayılır.?

    Mustafa Kemal ATATÜRK

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak