Yapar mı, yapar!

Çakmaklar Köyü üzerinde aldığı evde bir gün bile huzurlu oturamayan Alman çifte yapılan eziyetleri duyunca inanasım gelmedi. Ama öte yandan; yeni yapılacak otogara yerini vermediği için Başkan Alaaddin Yılmaz?ın bu vatandaşın Paşaköyü?ndeki evinin elektriğini, suyunu nasıl kestirdiğini ve daha bunun gibi birçok örneği de bildiğimiz için; ?Alaaddin Başkan bu! Yapar mı, yapar!? demekten kendimi alamadım.

Yaşlı Alman profesörün ve eşinin elektriğini keseceksiniz, suyunu keseceksiniz. Daha da olmadı yolunu da keseceksiniz. Sonra da; ?Almanya?nın Neus şehri ile kardeş oldum? deyip bir sürü adamınızla birlikte giderek, Almanya?da kendinize 15 gün baktıracaksınız.

Almanya Hükümeti, bu Alman vatandaşına şu Bolu'da yaptığınız buğuzu duysa, hepinizi derhal sınır dışı edeceği gibi, Türkiye?nin Avrupa Birliği?ne girmesi konusunu bile sekteye uğratır şartolsun.

Türkiye?ye tatile geldiğimiz zaman başımızı sokacak bir evimiz olsun, diyerek insanlar mülk satın alıp, küçük bir ev edindik diye sevinirken, yaşlı Alman çifte etmedik eziyet kalmamış. En sonunda lanet olsun deyip, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi?ne başvuracaklarını söyleyerek, Bolu'dan çekip gitmişler.

Başkan Alaaddin Yılmaz?ı tanımasam, bunların hepsi hikaye der geçerdim. Bu tür olaylardan bizim buralarda o kadar çok var ki; neredeyse hepsi birer tipik Alaaddin klasiği haline geldi.

Hiçbir çıkar grubunun altında ezilmemeliymişiz!!!

Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz bu defa da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü?nü kutlayıp gazetecilere aynen bu ifade ile seslenerek, bir yığın güzel sözler sarfetmiş.

Gazetecilere karşı böyle güzel sözler sarfeden Başkan?ın, kendi yörüngesine sokamadığı, uyduramadığı, uydusu yapamadığı basına neler yaptığına, işi gücü bırakıp nasıl taarruza geçtiğine defalarca bizzat şahit olmasam, Başkan?a bir ?Helal olsun!? çekerdim.

?Yapma başkan! Kuru sıkı atma! Ne de olsa din kardeşiyiz! Yeme bizi!? demeden edemeyeceğim. Zât-ı âlinizi her yönünüzle öğrenme şansına nâil olduk bir kere Başkan! Size yalakalık yapmadığımız için, Bolununsesi Gazetesi?nin sahibi olan benimle nasıl uğraştığınıza bütün Bolu şahit. Şimdi kalkıp böyle yapmacık laflarla tiyatro oynayıp şirin görünmeye çalışarak kendinize güldürmeyin lütfen!

Bu arada AKP Bolu Milletvekili Fatih Metin de gazetecilerin gününü kutlarken, ?Basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ortadan kaldırılmasını? istemiş. Fatih Metin?in ağzına sağlık, hislerimize tercüman olmuş. Basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ebediyen bir yerlere seçilememesini biz de canı yürekten istiyoruz.

Hesapsız kasap...!

Planı, projesi ile bütün sevabı ve vebali Başkan Alaaddin Yılmaz?a ait alt geçitteki yaya geçişi yerinin dar yapılmış olduğunu ve iki yayanın birbirine omuz atmadan geçemediğini belirtmiştik.

Bay Başkan bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu görmüş olmalı ki; uyduruk bir şekilde olsa bile yaya geçidini 30-40 santim kadar genişletmiş. Korkuluklar sökülmüş, betonun bittiği yerden kalın saclarla yaya geçidi genişletilmiş. Sacların bitiminden demir korkuluklar yere monte edilerek, sacların diğer tarafı korkuluklara bağlanmış.

-Plansız projesiz, üç ayda tamamlayacağım diye iddia ile yapılan iş bu kadar olur. ?Hesapsız kasap, ne satır bırakır, ne de masat!? hesabı bu paralar nereden çıkıyor diye Başkan?a bir sormak lazım. Doksan günde bitirecem diye inat ettiniz. Hiç kimseye sormayıp kendi aklınızla hareket ettiniz. Şimdi bir yüzdoksan gün daha bu plansız projesiz yapılan işin rötuşları ile yap-boz oynarsınız. Bu paralar her ne kadar farkında olmasalar da Bolu halkının cebinden çıkıyor Sayın Başkan!!!

Oynayamayan gelin...!

Kartalspor maçından sonra Serhat Güller Hoca yaptığı açıklamada, ?Soğuk hava ve zeminin buzlu olması oyuncular üzerinde olumsuz bir etki yaptı. Ağır bir sahada mücadaele ettik. Kötü saha şartları bizim oyuncularımızı olumsuz etkiledi? demiş.

Oldum olası gıcık olurum böyle uyduruk bahanelere. Saha senin sahan, soğuk hava da senin havan. Yani senin alışık olduğun bir ortam, nasıl olur da dezavantajın olabilir?

?Oynayamayan gelin ?yerim dar? dermiş. Yerini boşaltmışlar, bu kez de ?yenim dar? demiş? hesabı. Yani bahane mi yok? Biz buz üzerinde oynarken, sanki rakip takım günlük güneşlik bir havada oynuyordu. Laf mı yani şimdi bu, hocam?

Senin sürekli yedek bıraktığın Gökhan Emreciksin, bak süper lige transfer olur olmaz ilk maçında takımının tek golünü attı.

Gökhan?dan gol haberleri gelmeye, yöneticilerin de kulakları çınlamaya devam edecek, buna eminim.

Gökhan gibi bir adamımızı oynatmayıp süper lige gönderirken, ara transferde aldığımız futbolculardan bir tek Görkem ilk onbirde oynadı, onun da henüz hazır olmadığı görüldü. Kaleci Ziya yedek, Cem ise kadroda bile yoktu. Aldığımız bilgilere göre Cem?in antrenmansız olduğu, geçen seneden bu yana top oynamadığı ve hatta ameliyat gerektiren bir sakatlığı olduğu iddia ediliyor.

Anlayacağınız devre arası transferi tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Üç Gökhanımız, Alişen gibi iyi oyuncularımız gitti. Gidenlerin yerine gelenlerin hiçbiri onların yerini dolduracak gibi değil.

Maça gelince Ömer, Erhan ve Sertan canla başla mücadele ettiler. Kendilerinden sonuca tesir edecek hareketler beklediğimiz Erol bir varlık gösteremezken, Murat?ın rakip cephesinden aldığı paslarda bile ofsaytta kalması, bu nasıl profesyonelliktir dedirterek seyirciye saç yoldurdu.