BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

Başkan beni danışman yapmalı

Kamuran Alagözoğlu

    18 Şubat 2008

    2005 yılının haziran ayında D-100 Karayolu üzerindeki kavşakları adeta ormana çevirmiş, uzun boylu çam ağaçlarını getirip dikmişti. Biz de ağaçlandırmanın elbette güzel bir şey olduğunu, ama kavşaklarda görüşü engeller bir şekilde ağaç dikmenin yanlış olduğunu haber yapmıştık. Çok geçmedi, Karayolları Kavşak Yönetmeliği?ne göre kavşaklarda görüşü kapattığı için Başkan Alaaddin Yılmaz ile Karayolları?nın mahkemelik olduğunu, daha sonra işin tatlıya bağlandığını öğrendik.

    Yine 2005 yılının sonunda, ?Başkan?ı gör, yolu görme!? başlıklı bir haber yapmıştık. Bu haberimizde; kavşaklardaki refüjlere sürücülerin görüşünü kapatacak biçimde hatalı bir şekilde konulan, belediyenin yeşillendirme çalışmalarının reklam edildiği panoların, gazetemizde haberinin çıktığı aynı gün yerlerinden söküldüğüne ve görüşü kapatmayacak yerlere taşındığına şahit olmuştuk.

    Son olarak kavşaklarla ilgili geçen haftaki, ?alt geçitten geçerken şimşekler çakıyor? başlıklı yazımın son paragrafında, ?kavşaklardan geçerken sürücülerin hız keserek, daha bir pür dikkat geçiş yapmaları gerekirken... Kaldı ki bu kavşakta diğer kavşaklara göre çok daha fazla pür dikkat kesilerek geçmek gerekiyor. Allah muhafaza, şehir merkezinden Beşkavaklar?a doğru geçiş yapmak için doğru yolunuzda ilerlerken, alt geçidin eğri burnunu fark edemez de direksiyonu son anda sola kırmayı unutursanız, alt geçit zayiatı olarak nüfustan düşmeniz bile mümkündür. Tam bu noktada peş peşe şimşek gibi patlayan flaşlı reklam panosu, dikkatinizi dağıtıp size direksiyonu sola kırmayı unutturacak en önemli faktördür? diyerek son uyarımı yapmıştım. Yazıdan iki gün sonra İl Trafik Komisyonu kararıyla bu tabelanın ışıklarının söndürülmüş ve iptal edilmiş olduğunu gördüm.

    Orhan Abi?mizin de söylediği gibi ?Hatasız kul olmaz? elbet.

    Örneğin şu kavşaklar konusunda yukarıda da örneklerle verdiğim gibi, yanlış yapıyor ya da danışmanlarınca yanlış yaptırılıyor. Ama gerçek şu ki 2005 yılından beri kavşaklarda başkan gol yiyor.

    - Başkan varsın benimle yine konuşmasın, varsın 17 yıllık Bolununsesi Gazetesi?ni bitirmek için elinden geleni yapsın, hiç önemli değil, huzurunuzda kendisine buradan öneriyorum; ben kendisine kavşaklar konusunda, her ne kadar bedava iş yaptırmaya alışkın olmasalar da, gönüllü mihmandarlık ya da fahri danışmanlık yapmaya hazırım.

    Yani, bunun için ücret falan talep etmem. Hatta park ve bahçelerin temizliği, sulanması gibi, belediye ihaleleri gibi belediye üzerinden aklınıza gelebilecek ne kadar kaymaklı kadayıf misali tatlı rant işi varsa bunlardan nemalanmak gibi, sebeplenmek gibi bir isteğim de olmaz. Benim amacım çok şey biliyor görünenlerin, aslında hiçbirşey bilmediklerini kafalarına sokmak olacak. Daha önemlisi yap-boz düzeniyle, deneme- yanılma yöntemiyle bu milletin paralarının çarçur edilmesinin bir nebze olsun önüne geçmek istiyorum.

    Sahibinin sesi olanlara!

    ?Besleme basın?, ya da ?sahibinin sesi?; ne derseniz deyin siz onlara. Onlar ki iktidardan beslenen, bu nedenle de iktidarı kayıtsız- şartsız ve sürekli alkışlamak zorunda olanlar. Onlar ki asli görevleri yalakalık yapmak olan ve bu işlevlerini en iyi şekilde ifa ettikleri için sahipleri tarafından sürekli ödüllendirilen sözde basın organları.

    Dün Alaaddin Yılmaz bana karşı görevini kötüye kullanarak suç işlerken, bana karşı yapılan bir dünya eylemi görmezden, duymazdan, bilmezden gelen onlar, görüyorum ki asli görevleri olan yalakalığa ve tetikçiliğe başlamışlar yine. Dün olaylara seyirci kalan ve tek kelime yazmayan sözde basın organlarına bir tek sözüm var; ?Dünkü tavrınız neyse, bugün de oturun oturduğunuz yerde! Sizi gidi sahibinin sesleri sizi!!!

    Hazır hakeme tepki doğmuşken...!

    Teknik Direktör Serhat Güller?in maçın skorunu hakem etkiledi şeklindeki beyanatını okuyunca, ?Acaba benim gözden kaçırdığım bir pozisyon mu var?? diye notlarımı tekrar gözden geçirme ihtiyacı hissettim. İlk yarıda Erol?un duran toptan yarattığı 2 gol pozisyonu vardı. Ve bunların ikisi de golle sonuçlandı. Bunun dışında organize gelişen bir atakla girdiğimiz tek bir gol pozisyonu bile yok ve kabul etmeliyiz ki kötü oynadık. Bizim attığımız goller de duran toplardan, onlarınki de duran toplardan geldi. Diyarbakırspor?lu Sinan?ın bir üçüncü vuruşu da üst direği yalayıp çıktı. Özellikle ikinci yarıda Diyarbakırspor organize ataklarla gelip kalemizde başka gol tehlikeleri de yarattı.

    Şimdi Diyarbakırspor?un oyundaki açık üstünlüğünü göre göre, nasıl hakemi bahane edip sıyrılmaya kalkabilirsiniz Serhat Hocam? Hemen her maçta puan kaybeden evsahibi takımın taraftarları, hakeme veryansın eder, adettendir bu. Ama aynı seyirci daha tribünden çıkar çıkmaz akl-ı selim düşünmeye başlar. Bu maçı binlerce kişi, tribünden ve naklen yayından seyretti. ?Diyarbakır maçını beraberlikle kurtardığımıza seviniyorum? diyeceğinize, nasıl olsa hazır hakeme de tepki doğmuşken, ?Bu işin suçunu hakeme yıkıvereyim? düşüncesi olur mu? Kim inanır buna.

    ?Pabucu dama atılmak...?

    Geçen sayımızdaki ?Başkan?ın pabucu şimdiden dama atıldı(*)? başlıklı haberimiz, sadece haber başlığı ile gündeme oturmuş. Hafta içinde aldığım tebrikler ve olumlu tepkilerden anlaşıldığına göre haberimizin sonunda yeralan, bu deyimin açıklama kısmı herkesin pek hoşuna gitmiş.

    (*)Pabucu dama atılmak (deyimler sözlüğüne göre);

    Kethüdalar tarafından yapılan denetimlerde kalitesiz mal ürettiği tespit edilen ayakkabı ustalarının malı, kendi dükkânının, herkesin görebileceği yükseklikteki damına atılırmış, Damdaki ayakkabıları görenler dükkândan ayaklarını keserek, ayıplarlarmış. Malı ve kendisi ayıplanan usta da, utancından o diyarı terk etmek zorunda kalırmış.

    Bilindiği gibi bu deyim aynı zamanda, ?Kendinden üstün birinin çıkmasıyla, gözden düşmek? anlamına da geliyor.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak