BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kendine müslüman olanlar

Kamuran Alagözoğlu

    31 Mart 2008

    İlimizin vergi rekortmenleri belli oldu. Gözlerimiz farklı kişilerin isimlerini aradı ama maalesef onları ilk yüz kişilik listede göremedik. Düne kadar çekini senedini ödeyemeyenlerin, ?Kime yıkılsam da bir çorba ısmarlatsam? diye züğürt gezenlerin bu dönemde birdenbire nasıl deli zengin olduklarını, adeta parayla beştaş oynadıklarını hepiniz görmektesiniz. Gönlümüz onları vergi rekortmenleri arasında da görmek isterdi, ama ne yazık ki mümkün olamadı, göremedik. Müslüman işadamları, pardon düzeltiyorum kendine müslüman işadamları, öyle anlaşılıyor ki vergiyi de kendilerine veriyorlar.

    Bizde vergi, verenden alınır, vermeyen de vermez, kimse de bi?şeycik demez, vermemeye devam eder gider.

    Vergi fıkrası

    Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergilerin dağılımı nasıl yapılacak? Amerikan vatandaşı söz alır:

    -Biz Amerika?da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...

    Derken Avrupalı söz alır ve:

    - Bizim Avrupa?da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...

    Sıra bizim Temel?e gelir ve başlar anlatmaya:

    -Ula uşaklar, ne güzel anlattunuz. Keşke biz da sizun çirkefluklerunuzi değil da ha bu çalışkanluğunuzi örnek alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...

    Kimin eli öpülür

    Bu milletin güzel adetleri vardır. Çocukların yanaklarından öpmek, bayramlarda, kandillerde büyüklerin elini öpmek güzel adetlerimizdendir. Ancak bir makamı ya da kurumu temsil eden eden kişiler, resmi görevde bulundukları yerlerde ya da temsil yetkisiyle bulundukları yerlerde, tavırlarına özel dikkat göstermek zorundadırlar. Örneğin bir kurumu temsil eden kişinin körkütük sarhoş olma, hovardalık yapma gibi hakları yoktur. Ya da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı?nı karşılayan il valisi Cumhurbaşkanı?nın elini öpemez. Gösteriş ya da yalakalık sayılabilecek davranışlarda bulunamaz.

    Kişiler temsil sıfatını taşımadığı zaman (kamuya açık alanların tamamı temsil alanıdır) istediği gibi davranabilir.

    Yani Recep Sezer el-etek öpebilir ama, bir il millî eğitim müdürü el öpemez.

    Sanırım durum gayet açık bir dille anlatılmış ve hâlâ bunu anlamayanlar da anlamıştır.

    Bedava ısınmak uğruna

    ?Çarıkçı Plaza?nın kazanı patladı.

    (23.02.2004)

    Bir süre önce şehrimizin tanınmış işadamlarından Necip Çarıkçı tarafından Sanayi Çarşısı D-100 Karayolu kenarında yapımı tamamlanan Çarıkçı Plaza binasının henüz açılışı yapılmadan kazanı patladı. Çarıkçı?nın, serviste büyük araçlardan çıkan yanık yağları tekrar değerlendirmeye yönelik Bolu'da ilk defa yanık yağla çalışan ısınma sistemi kurduğu belirtiliyor. Isıtılarak inceltilmeye çalışılan yanık yağ kazanının patlaması nedeniyle de yangın çıktığı ifade ediliyor.?

    -Bu haberi de tam 4 sene önce yapmışım.

    Yakıldığında kanser yapıcı maddeler oluşturan yanık yağların, Sağlık Bakanlığı tarafından ısıtmada kullanılması kesinlikle yasaklandığı biliniyor.

    Ama Necip Çarıkçı, Boluspor Başkanlığı?nı kullanarak 4 seneden beri bu yasağı da ihlal etmekte ve bedava ısınmak uğruna etrafa kanserojen madde saçmaktadır.

     

    Vatandaşın ağzından Bolu'nun sorunları

    Yaklaşık bir yıl önce vatandaşın ağzından köşemde yer verdiğim Bolu'nun sorunları, baktım ki aynen duruyor. Bende ısıtıp ısıtıp ilgili ve yetkililerin gözüne tekrar bir daha sokayım dedim.

    O tarihte gazetemizin mesaj defterine Şinasi Gün imzasıyla bırakılan kısa mesajda, kısa cümlelerle Bolu'nun sorunları bir çırpıda sıralayıvermişti. ?Bolunun sesi gazetesi yetkililerine (Kamuran Bey?e), eğer okurlarsa devlet yetkililerine (Trafik Md, Belediye Başkanı, Vali vb.) :

    1. PTT Caddesindeki çift taraflı park sorunu ne zaman çözülecektir? 2. PTT Caddesi?nin İzzet Baysal Caddesi tarafından girişine (dönüş kısmına) park edilen araçları hiç gören yok mu acaba? Özellikle orada dükkanı bulunan, lüks araç sahibi kişiler bu parkı yapıyor.

    3. Uğur Dersanesi?nin önünden kaldırımda ilerlerken tam PTT?ye dönüş kısmından yola devam etmek için aşağıya inerken ?1 metre? lik yükseklikteki kaldırımdan akrobasi yaparak inmek zorunda mıyız? PTT?yi kutluyorum.

    4. Katlı Otopark?ın yıkımının getirisi nedir? Plan nedir? İyi bir şey gibi ama, halka açıklansın. Yıkımın ardından genişleyen yolun devamındaki mezbelelik tek katlı dükkanların akıbeti ne olacaktır? Bu tek katlı niteliksiz dükkanların arkasındaki 700 yıllık tarihi hamam kalıntılarından kaç Bolulu?nun haberi vardır? İmaret- Saraçhane- Orta Hamam- Süreyya Hamamı- Kadı Camii en az 500 senelik yapılar bunlar. Bu ne kıymet bilmezlik. Düzenlesenize laf salatası yapacam diye asli işler unutuluyor... Sözde turizm kenti olacağız.

    5. Filiz Eczanesi, BİM ve Katlı Otopark civarının trafik kargaşası, Belediye?nin bir alt sokağına yakışmakta mıdır?

    6. Kemal Matbaası?nın önündeki ışıklar bozuktur ve her an bir kaza olabilecek potansiyele sahiptir bu kavşak.

    7. İmaret Camii?nden Sultan Hamam?a çıkışlar inişler geçişler birbirine karışmaktadır. Tek yön düşünülmüyor mudur acaba?

    8. Saraçhane Camii?nin arka duvarında restore edilmeyi bekleyen bir tarihi çeşme var. Burası neden restore edilmedi? Karaçayır Camii?nin karsısında küçük bakkal dükkanının yanındaki çeşmenin günahı nedir? Taşıyın onu caminin önüne, bağlayın suyu, alın size tarihi çeşme, değil mi ama?

    9. Gülezler Konağı?ndan ne haber?

    10. Gülezler Konağı?nın karşısında bir mezar vardır. Oraya neden önem verilmiyor. Bolu'yu fetheden ordunun içinde yer alan bir askerin hiç mi değeri yoktur??

    -Yazısından da anlaşılacağı gibi Bolu'nun sorunlarına hakim sade bir vatandaşımız bile şehrin sorunlarına hakim.

    Ama aradan 1 yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen, değişen bir şey olmadığını görüyorum.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak