BolununSesi; Halkın Gazetesi

CHP yönetimleri istifa etmeli

Kamuran Alagözoğlu

    8 Nisan 2009

         29 Mart akşamı seçim sonuçları belli olur olmaz, o an CHP İl Başkanlığı'nda görevini yapmakta olan muhabirimiz Uğur Yörük'ün kamerasının gasp edilircesine elinden alınarak içindeki görüntülerin silinmesi olayına, CHP'deki aklı başında(!) insanların bile seyirci kalmasını yadırgamış ve bu olayı geçen haftaki yazımda şiddetle ve nefretle kınadığımı belirtmiştim. O günden bu yana gerek CHP İl Başkanı Hüseyin Yıkılmaz olsun, gerek CHP Merkez İlçe Başkanı Cemal Özsoy olsun telefonla da olsa bile bir özür dileyemediler. Muhabirimizin Cumhuriyet Halk Partisi'nde uğradığı bu gasp olayına seyirci kalıp daha sonra kılını bile kıpırdatmayanları bir kez daha şiddetle ve nefretle kınıyorum.

        Böyle bir zihniyetin hakim olduğu bir yerde alınan bu sonuçtan öte bir başarı beklenmesi de zaten abesle iştigâlden başka bir şey değildir. Türkiye genelinde AKP'ye karşı oluşan bir eğilimin yanı sıra, Bolu'da bir Alaaddin Yılmaz'a karşı duyulan nefret oylarını doğru dürüst toplamayı bile CHP becerememiştir aslında. Bolu'daki seçmenin birçoğu CHP'li falan olmamasına rağmen, CHP'ye hiç sempati duymamasına rağmen, sırf Alaaddin Yılmaz'a vermemek için gitmiş oyunu CHP'ye kullanmıştır. Halkta CHP'ye doğru böylesine güçlü bir eğilim yaşanırken, CHP'nin yönetimleri adeta rüzgara karşı durarak bu akımın olduğu gibi gelmesine set oluşturmuşlardır. Bolu'da oylarını artırdığını sanan CHP, aslında % 100 başarısız olmuştur. CHP adına bu seçimleri kazanmak, kaybetmekten daha zordu ve CHP bu zoru başarmıştır, tebrik edilmelidir.

    Tam beş yıldan beri, bütün Bolunun gözü önünde cereyan eden o hepinizin bildiği yanlışlıklara karşı tek başına muhalefet yapan Bolununsesi Gazetesi sayesinde elde ettikleri kazanımlarını unutmuş görünen CHP yönetimlerinin, üstüne üstlük gazetemize karşı yapılan bu terbiyesizlik önünde kılını bile kıpırdatmaması kabul edilir birşey değildir.

    CHP il ve ilçe başkanlarının ve yönetimlerinin istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.

     

        Severdik Ahmet Abimizi

    Depremden sonra Bahçelievler Polis Karakolu'nun yanında büfe işletiyordu. Bir gece büfesine hırsız girmiş. Aynı gece karakolun tam karşısında ve diğer yanında iki ayrı işyerine daha, hırsız girmek için teşebbüs etmişti. Ben de bu olayları duyunca, "Yakında karakolu da soyarlarsa şaşmayın" şeklinde bir başlık atarak hırsızlıkların ne derece arttığını vurgulayan bir haber yapmıştım. 

    Tabii bu haber o zamanın Bolu Emniyet Müdürü Uğur Gür'ü zor durumda bırakmıştı. Bahçelievler Polis Karakolu Amirliği, Asayiş Şube Müdürlüğü ve Bolu Emniyet Müdürlüğü olarak ayrı ayrı şahsıma üç dava birden açmışlardı. Polis teşkilatını vatandaşın gözünde küçük düşürmek gibi bir suçla yargılanıyordum.

    Ahmet Abi dükkanı soyulmuş olmasına rağmen, mahkemede bu şekilde söyleyemeyeceğini boynunu bükerek açık şekilde bana da ifade edecek kadar dobra bir adamdı. Esas dükkanı soyulan kişi mahkemede bu şekilde ifade verdiği takdirde, benim de yazdıklarımı ispatlama şansım oldukça zorlaşıyor, dolayısıyla benim de suçsuz yere ceza alma ihtimalim doğuyordu.

        Ahmet Abi'ye de hak vermiyor değildim. Sonuçta kendisi de büfe işletiyordu ve gece yarılarına kadar büfesini açık tutmak zorundaydı. O da bu yüzden polise muhtaç olduğunu açık yüreklilikle ifade ediyordu. 

    Ben de kendisini zorda bırakmamak adına ısrarcı olamamıştım. Diğer soyulmaya çalışılan işyerlerinin sahipleriyle birlikte şahitler göstererek ilk duruşmaya çıktım. Ahmet Abi mahkemede ilk ifadesinde dükkanının soyulmadığını söyledi. Aynı duruşmanın sonunda hakimin, "Peki Ahmet Bey, hırsızlar yakalanırsa davacı olacak mısınız?" şeklindeki çapraz sorusuna; "Olacam efendim" diye cevap vermesi daha ilk celsede beni beraat ettirmişti.

    Bakkallar Odası Başkanlığı da yapmış olan nam-ı diğer Ford Ahmet Abimizi geçtiğimiz hafta zamansız kaybettik. Kendisi çok saf ve temiz bir insandı. Bildiğim kadarı ile Bolu'yu dolandırmayı adet haline dönüştüren bir tefeciye yüklü miktarda bir para kaptırmış ve bunun üzüntüsü ile çok kısa bir sürede amansız hastalığa kapılmıştı.

    Yukarıda anlattığım bu olay nedeniyle Ahmet Abimize hiçbir zaman ne darıldım, ne de kırıldım. Başımdan geçen bu ilginç olay hafızamda o günkü tazeliğini aynen koruduğu için, sizlerle de paylaşırken, Ahmet Abimizi de rahmetle yad etmek istedim. 

     

     

        Gündem de dayanamazdı ve dayanamadı!

        Gündem Gazetesi 18 yıllık geçmişi ile Bolu'nun en eski gazetesiydi. Daha sonra bir yıl ara ile sektörün en yaşlısı olarak Bolununsesi Gazetesi geliyordu.

    Ben bilindiği gibi, son iki senede beni çok zarara uğratan basılı yayınımızı durdurmak zorunda kaldım. Basılı yayını tekrar başlatmam konusunda okurlarımızdan oldukça fazla miktarda eleştiri almaya devam ediyorum. Ama sosyal sorumluluk bilincinin yerleşmediği bir yerde, oranın önde gidenleri tarafından, açıkçası ilimizin ileri gelenleri, işadamları, fabrikatörleri, sanayicileri tarafından desteklenmediğimiz sürece, bizlerin bu işin masrafını dahi tek başımıza karşılamamız söz konusu olamaz artık.

    Gündem Gazetesi'nin sahibi Fatih Maradit kardeşimle 18 yıldan beri ara sıra ufak tefek atışmalarımız olmuştur şüphesiz. Bunların hepsi bir yana, Fatih'in 18 yıllık bir yayın organını sessiz sedasız aniden satarak Düzce'ye yerleşeceğini duymaktan büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.

       -Ne diyeyim; umarım arkamızdan başkaları da gelmeye kalkmaz inşallah! 

     

     

     

     

     

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik